TELE1 ekranlarında yayımlanan “Gazeteciler Masası” programında Murat Taylan’ın moderatörlüğünde gazeteciler Can Ataklı, Nur Batur ve Yalçın Doğan gündemdeki sıcak gelişmeleri değerlendirdi. Özgür Özel’e yönelik saldırı, Devlet Bahçeli ve AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan görüşmesi, Ekrem İmamoğlu’nun yüksek lisans diplomasının iptali ve saldırının olası siyasi sonuçları programda geniş biçimde ele alındı.
ATAKLI: “SALDIRI BAHANE EDİLEREK YENİ BİR YUMUŞAMA SÜRECİ Mİ BAŞLATILACAK?”
Ataklı, Özgür Özel’e yönelik saldırının hemen ardından sosyal medyada yayılan görüntülerle olaydan haberdar olduğunu belirtti. Saldırının şekli, faile dair bilgiler ve arkasındaki mesajlar üzerine yoğunlaştı. Ataklı, “Bir muhalefet liderine böyle bir şey yapılıyorsa olağan şüpheli iktidardır,” değerlendirmesini yaptı. Failin geçmişi ve ekonomik durumuna dikkat çekerek, “Bu kadar karışık bir portre çiziliyor, ama gerçekte bir kişi bu olayın arkasında ne olduğunu biliyor,” dedi.
Açıklamasının devamında Ataklı, Özgür Özel’in saldırı sonrası AKP’li Cumhurbaşkanı’ndan gelen telefonun değerli olduğunu söylemesine dikkat çekti. Bu yaklaşımın bir “yumuşama” zemini oluşturabileceğini ileri sürdü. “Bu olay yeni bir görüşme sürecinin bahanesi mi olacak? Yumuşama tekrar mı başlayacak? Demokratik sisteme dönüş hamlesi adı altında seçimlerin ertelenmesi planı mı devrede?” sorularını gündeme taşıdı.
BATUR: “HEDEF ÖZGÜR ÖZEL’İN SUSMASIYDI, AMA SUSMAYACAK”
Nur Batur, saldırının bireysel ya da tesadüfi olamayacağını, açık biçimde planlı bir eylem olduğunu vurguladı. “Bana sorarsanız yüzde yüz planlı bir saldırı,” ifadelerini kullandı. Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması sürecinden başlayarak yaşananları kronolojik biçimde irdeleyen Batur, “18 Mart’ta diploması iptal edilen İmamoğlu’na 19 Mart’ta gözaltı geldi. Saraçhane’deki ilk kitlesel tepki Özgür Özel’in çağrısıyla oldu. Eğer o çağrı yapılmasaydı bugüne gelinemezdi,” şeklinde konuştu.
Batur, Cumhuriyet Halk Partisi’nin organize bir süreci başarıyla yönettiğini savundu. “23 yıl sonra korku duvarları yıkıldı. Bu liderliktir. Bu nedenle Özgür Özel’in hedef alınması tesadüf değil,” diyerek saldırının altında yatan stratejinin toplumsal hareketliliği bastırmak olduğunu belirtti. Güvenlik zafiyetlerine de dikkat çeken Batur, emniyetin arabayı otoparka yönlendirmemesi, koruma müdürünün son anda görevden ayrılması gibi detayların soru işaretleri doğurduğunu ifade etti.
“DERİN DEVLET VURGUSU” VE “İKTİDARIN MESAJI” İHTİMALİ
Programda saldırganın geçmişi ve söylemleri de masaya yatırıldı. Ataklı, failin hem cezaevi geçmişine hem de “devlet adamı adam eder” tarzı söylemlerine dikkat çekerek olayın ardındaki mesajlara işaret etti. “İktidar canı istediğinde gelir, mesajıysa, bu en tepedeki işaret olabilir,” yorumunda bulundu. Saldırının toplumsal korku yaratma amacı taşıdığını savunan Ataklı, “Özgür Özel’e bunu yapabiliyorsa, sokaktaki yurttaşa ne yapılmaz?” sorusunu gündeme taşıdı.