CHP Genel Hukuk ve Seçim İşleri'nden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gül Çiftci, 6 Nisan tarihinde yapılan Olağanüstü Kongre sonrası sürece ilişkin sorularımzı yanıtladı. 

Çiftci, süreci değerlendirirken kayyım tehdidine karşı alınan tedbirleri anlattı. AKP iktidarının, CHP’ye ve belediye başkanlarına yönelik operasyon yürüttüğünü söyledi.

CHP lideri Özgür Özel’in 21 Mart’ta olağanüstü kurultay kararı aldığını hatırlattı. Bu kararın, seçim takviminin engellenmemesi için alındığını belirtti. Çiftci, “Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel, parti tüzüğümüzce Genel Başkanlık makamına sağlanan ‘olağanüstü kurultaya götürme hakkı’nı tam da bu tartışmaları bertaraf edilsin diye kullandı” dedi.

Kurultay sonrası ortaya çıkan atmosferin, bu hamlenin doğru olduğunu gösterdiğini vurguladı. “Cumhuriyet Halk Partisi’ne delegesiyle, üyesiyle, örgütüyle iktidarın kumpasını boşa düşürmüştür” ifadelerini kullandı.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel yetkisini kullanarak, kayyım tehdidine karşı, 23 Mart’ta yapılması planlanan Cumhurbaşkanlığı ön seçiminin iptal edilmesini engellemek amacıyla, 21 Mart’ta olağanüstü genel kurul kararı aldı. Bu karar, partiye kayyım atansa dahi seçim takviminin sekteye uğramaması için alınmıştı. 6 Nisan’da gerçekleşen olağanüstü kurultay sonrası, hem kayyım tehdidi hem de yargı yoluyla parti içi işleyişe müdahale girişimi bertaraf edilmiş sayılabilir mi?

Kesinlikle. Ekim ayından bu yana sadece partimizin kurumsal kimliğine değil, yerel yöneticilere, belediye başkanlarımıza yönelik bir saldırı var. Kayyım tartışması da bu operasyonun aslında en üst noktası diyebilirim. Bir taraftan CHP’li belediyelere yönelik soruşturmalar diğer taraftan da Cumhuriet Halk Partisi’nin kurumsal kimliğine yönelik mesnetsiz iddialar aynı odaklardan çıkmıştı. Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel, parti tüzüğümüzce Genel Başkanlık makamına sağlanan “olağanüstü kurultaya götürme hakkı”nı tam da bu tartışmaları bertaraf edilsin diye kullandı. Aslında bir nevi iktidara hodri meydan demiş olduk. Dolayısıyla Cumhuriyet Halk Partisi’ne delegesiyle, üyesiyle, örgütüyle iktidarın kumpasını boşa düşürmüştür. Zaten kurultaydaki atmosfer, ortaya çıkan sonuç da bunu doğruladı. 

CHP'nin önceki olağan genel kuruluna ilişkin başlatılan üç ayrı soruşturmada, “delegelere rüşvet verildiği” iddiaları gündeme gelmişti. Bir soruşturma düştü ikisi devam ediyor. Bu soruşturmaların akıbeti belirsizliğini korurken, 6 Nisan’da yapılan olağanüstü kurultayın bu soruşturmalarla doğrudan ilgisi bulunmuyor. Ancak soruşturmalar ilerlerse, olağanüstü kurultayın geçerliliği bundan etkilenebilir mi? Parti hukuku açısından bu süreçlerin birbiriyle kesişme ihtimali var mı?

Soruşturmaların akıbeti belirsizliğini korumuyor aslında. Ellerinde somut herhangi bir delil olmadan başlatılan soruşturmalar için yine aynı yerden talimat bekliyorlar. Kayyım atanması dört kez için savcılıklra talepte bulunuldu, hepsi reddedildi. Dosyaların tamamı,  “Görmedim ama duydum, öyleymiş, böyle dediler” gibi dedikodu ifadelerle dolu. Ne ifadeye çağrılanların ne de resmi makamların elinde somut herhangi birşey yok. O nedenle soruşturmanın ilerleme ihtimali de yok. Cumhuriyet Halk Partisi 21’inci Olağanüstü Kurultayını yapmıştır, sonuçları da resmi olarak ilan edilmiştir. 

Bazı iktidara yakın medya organları, 6 Nisan’daki olağanüstü kurultayın “hukuken geçersiz sayılabileceği” yönünde yayınlar yaptı. Bu tartışmaların arka planında yeni bir müdahale hazırlığı mı var? CHP’nin olağanüstü kurultayı yasalara uygun olarak mı gerçekleşti? Herhangi bir iptal girişimine karşı nasıl bir hukuki hazırlık yapıldı?

İktidara yakın medya organlarının herhangi bir tartışmada dikkate alınması gerektiğini düşünmüyorum. Çünkü onlar meseleleri hukukla, kanunla açıklamıyor, doğruları da söylemiyor. Onlar için mesele CHP’yi karıştırmak, muhalefeti paralize etmek üzerine kurulu. Birçoğunun da hukuk bilgisi, Siyasi Partiler Kanunu’na ve mevzuatlara hakimiyeti yok. Bir kongre veya kurultay nasıl yapılır fikirleri de yok. Tüm bu bilgisizliklerine rağmen ekranlara çıkıp bol kesen konuşuyorlar. Çünkü birileri onlara söyleyecekleri cümleleri veriyor, onlar da görevini yapıyor. İlla bir hukuksuzluk aramak isterlerse kendilerine Çağlayan Adliyesi’nden çıkan iddianameleri bir okumalarını öneririm. Hukuk nasıl katledilir en azından onu anlamış olurlar. Herhangi bir iptal girişimi mümkün görmüyorum. Biraz önce dediğim gibi, Cumhuriyet Halk Partisi 21’inci Olağanüstü Kurultayını 6 Nisan 2025 günü gerçekleştirmiştir ve bu konu kapanmıştır. 
 

Kaynak: ABC POLİTİK HABER MERKEZİ