DEM Parti, 5-7 Mayıs 2025’te PKK’nın gerçekleştirdiği kongrenin ardından başlayan yeni dönemi “tarihi eşik” olarak tanımladı. Tuncer Bakırhan, Ahmet Türk, Pervin Buldan, Meral Danış Beştaş ve Ayşegül Doğan, farklı platformlarda yaptıkları açıklamalarda yürütme erkine, Meclis'e ve topluma çağrıda bulundu.
BAKIRHAN: "TARİHE GEÇECEK BİR GÜNDEN GEÇİYORUZ"
DEM Parti Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, terör örgütü PKK'nın kongresini topladığını ve önemli kararlar alındığını duyurmasının ardından TV100’e bağlanarak açıklamalarda bulundu.
Bakırhan, şu ifadeleri kullandı:
"Bugün, Türkiye'nin demokratik geleceği adına tarihe geçecek bir gün. Kırk yılı aşkın süredir acıyla, gözyaşıyla, yasla örülen bir dönemin sonuna doğru yaklaşıyoruz. Yüz yılı aşkın bir geçmişe sahip Kürt sorununun demokratik çözümü ve kırk yılı bulan çatışmalı sürecin sona ermesiyle, bu topraklar şiddetsiz bir geleceğe uyanabilir. Ancak o zaman yaralarımız sarılacak, toplum gerçek bir kucaklaşmayla birbirine yeniden dokunabilecektir. Bu sürecin bu noktaya gelmesinde irade gösteren herkes, adını tarihe altın harflerle yazdıracaktır. Çünkü bu dünyadaki en büyük sınavımız, barışı sağlama sınavıdır. Ve biz, el ele verirsek bu sınavı başarıyla geçebiliriz."
Bakırhan, süreci toplumsal düzeyde sahiplenmenin gerekliliğine vurgu yaparak sözlerini şöyle sürdürdü:
"Barışı; ellerini semaya açıp dua eden anneler için, birlikte yaşam umudunu yüreğinde taşıyan milyonlarca yurttaşımız için sağlayacağız. Bu ülkenin acılarına, yıkımlarına artık son vermek zorundayız. PKK’nın kongresini toplamasıyla ortaya çıkan siyasal iklim, yürütme erki, siyasi partiler, medya ve sivil toplumla birlikte değerlendirilirse; bu ülkenin önünde yeni ve tarihi bir kapı aralanabilir. DEM Parti olarak bu tarihi sorumluluğun bilincindeyiz. Edirne’den Hakkari’ye tüm ülkenin ortak geleceği için barış yolunda yürümeye, yükü birlikte taşımaya kararlıyız. Bu toprakların barışa kavuşması, bereketle buluşması, 85 milyon yurttaşa umutlu bir gelecek sunulması; bizim en büyük siyasi hedefimiz, en derin insani arzumuzdur."
AHMET TÜRK: “EN BÜYÜK ROL BAHÇELİ’NİN”
DEM Parti İmralı Heyeti üyesi Ahmet Türk, aynı yayında süreçle ilgili değerlendirmelerde bulundu. PKK'nın kongresiyle başlayan dönemin Türkiye açısından önemine dikkat çeken Türk, şu ifadeleri kullandı:
"Türkiye'de toplumsal barışa ihtiyaç vardı. Günümüz dünyasında ve Ortadoğu’daki gelişmeler... Kadim iki halkı, Kürt ve Türk halkları geçmişten bu güne kadar dostça ve kardeşçe bir yaşam sürdürdü. Ancak son dönemde inkar politikası üzerine Kürtler ister istemez silahlı bir mücadeleye girişti. Bugün barışın kaçınılmaz olduğunu, demokratik bir Türkiye'de bütün halklarımızın mutlu olacağını görerek, bilerek bazı girişimlerde bulunuldu, çalışmalar yapıldı ve bugün hayırlı bir sonuç çıktı. İrlanda'da barışın sağlandığı dönemlerde 'hayırlı cuma' ismini verdiler. Bugün de hayırlı bir cuma."
Türk, sürecin Meclis boyutuna dair şunları söyledi:
"Meclis'te demokratik bir Türkiye için atılacak adımlar gündeme getirilmeli. Hukuki boyutuyla demokratik bir gelecek için, demokratik bir cumhuriyet için atılması gereken adımlar var. Elbette ki biz burada sadece Kürt meselesi olarak değil, Türkiye'nin demokratik bir geleceğe ihtiyacı var. Demokratik bir Türkiye'de inanıyorum ki hepimiz mutlu olacağız. Halklarımız Ortadoğu'nun kargaşalı olduğu dönemde Türkiye'nin kendi iç barışını sağlamış olması açısından önemli bir süreç. Ben bu sürecin hayırlara vesile olmasını diliyorum."
MHP Genel Başkanı ile ilgili soruyu yanıtlayan Türk, şu sözleri kaydetti:
"Elbette ki en büyük rol Sayın Bahçeli'nindir. Bu kapının aralanmasında ve Türkiye'ye bir çağrı yapmasında önemli bir riskti, ama Türkiye'nin geleceğini düşündüğü için bu riski aldı. Bugün görüyoruz ki aldığı risk onurlu bir barışın ortaya çıkmasına çok önemli bir katkı sundu. Bugün de Sayın Bahçeli beni aradı, sürecin hayırlara vesile olmasını diledi ve bizleri kutladı. Ben de Sayın Bahçeli'yi kutluyorum. Emeğine büyük saygı duyuyorum."
BULDAN: “SIRRI SÜREYYA BARIŞIN FEDAKÂRIDIR”
DEM Parti Van Milletvekili Pervin Buldan, PKK'nın kongresiyle başlayan sürece ilişkin TV100'e bağlandı. Açıklamasında Sırrı Süreyya Önder’in ismini anarak konuşmaya başlayan Buldan, şu sözleri dile getirdi:
"Keşke bu günü görseydi. Keşke açıklamaya tanıklık etseydi. Büyük emeği ve çabası var. Barış uğruna feda edilen bir yürekten bahsediyoruz. Sevgili Sırrı Süreyya Önder yerinde rahat uyusun. Mutlaka hissedecek ve anlayacak bugün Türkiye’de vermiş olduğu çabanın ve mücadelenin nihayete erdiği bir dönemi yaşıyoruz."
Barışa duyulan toplumsal özleme dikkat çeken Buldan, şunları kaydetti:
"Huzurlu bir Türkiye, demokratik bir Türkiye herkesin özlemiydi. Bugün belki bunun yolları ve kapısı aralandı. Artık annelerimizin ağlamadığı, çocuklarımızın, gençlerimizin toprağın altına girmediği, canını feda etmediği bir geleceği yaratmak adına barış bu topraklara çok yakışacak. Şimdi bu taşları örme, barışa destek verme zamanı."
BEŞTAŞ: “YENİ DÖNEME KAPI ARALANDI”
DEM Parti Erzurum Milletvekili Meral Danış Beştaş, PKK kongresi sonrası sosyal medya hesabından yazılı açıklama yaptı. Beştaş, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Bugün, halklarımızın özgürlük ve demokrasi yürüyüşünde tarihi bir eşiğe tanıklık ediyoruz. Sayın Abdullah Öcalan’ın 'Demokratik Toplum ve Barış Çağrısı' doğrultusunda gerçekleşen PKK kongresi, yeni bir döneme kapı araladı. Bu adım, siyasetin konuşması, halkların eşit ve özgür geleceği için demokratik zeminde buluşmasıdır."
Beştaş, sorumluluğu toplumsal zemine taşıyan şu ifadeleri kullandı:
"Barışı kalıcı kılmak, halklarımızın ortak iradesiyle, eşitlik temelinde çoğulcu ve demokratik toplumu birlikte inşa etmekten geçiyor. Farklılıkları zenginlik, ortak yaşamı ilke sayan bir demokratik toplum mümkün; bunun mücadelesi bugün daha anlamlı, daha yakıcıdır."
DOĞAN: “SİYASET CESUR OLMALI”
DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, Halk TV’de katıldığı yayında süreci değerlendirdi. Hükümete ve siyasete çağrıda bulunan Doğan, şu cümleleri kurdu:
“Bugün ülkeyi yönetenler bu konuda daha sorumlu ve daha cesur adımlar atmalılar. Bu bir toplumsal ihtiyaç. DEM Parti’nin ipe un sermek için ya da koşul olarak ortaya koymak için yaptığı bir tespit değil. Bir toplumsal ihtiyaç olarak saptamayı ortaya koyuyoruz."
Doğan, AKP Sözcüsü Ömer Çelik’in “Her yeni ve olumlu gelişme bir sonraki olumlu gelişmeyi çağıracaktır” sözlerini hatırlatarak şöyle konuştu:
"İşte biz mesela DEM Parti olarak bize soranlar adına, toplum adına buradan bir kez daha kendilerine sesleniyoruz. Tam da bu cümlenin altının doldurulmasını bekliyoruz."