HABER ANALİZ: SONER BAHADIR

Halkların Eşitlik ve DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, PKK’nın 11 Temmuz 2025 tarihinde silah bırakmasının ardından Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) bünyesinde kurulması beklenen komisyon hakkında açıklamalarda bulundu.

Hizbullah'a karşı Lübnan ABD'ye teslim oluyor
Hizbullah'a karşı Lübnan ABD'ye teslim oluyor
İçeriği Görüntüle

Erdoğan yeni sürecin ilk adımını açıkladı: Üçlü olarak yürüyeceğiz
Erdoğan yeni sürecin ilk adımını açıkladı: Üçlü olarak yürüyeceğiz
İçeriği Görüntüle

Ayşegül Doğan, komisyonun etkin ve kalıcı sonuçlar alabilmesi için hızla kurulup çalışmalarına başlaması gerektiğini ifade etti. Doğan ayrıca, komisyonun mutlaka çoğulculuk ilkesi gözetilerek ve en kapsayıcı şekilde oluşturulması gerektiğini vurguladı ve tüm siyasi partilere sorumluluk çağrısı yaptı.

Ayşegül Doğan, en azından Milliyetçi Hareket Partisi(MHP) ve DEM Parti ile üçlü olarak bu yolu beraber yürümeye karar verdiğini belirten Adalet ve Kalkınma Partili(AKP) Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamasını tüm partilere yapılmış bir davet olarak nitelendirdi. Siyasi partilere sürece katılım çağrısı yapan Doğan, “Bütün siyasi partiler, iktidarından muhalefetine, Meclis’te kurulacak komisyona ciddiyetle yaklaşmalı, buna göre üye belirlemeli ve çalışmaların hızlanması için üzerlerine düşen görevi yerine getirmelidir” şeklinde konuştu.

Ayşegül Doğan, atılan bu adımın “eşitlik, kardeşlik ve demokratik Türkiye yolunda bir adım” olduğunun bilinerek değerinin layıkıyla anlaşılması ve herkesin bu konuda gereken sorumluluğu ciddiyetle üstlenmesi gerektiğini söyledi.

DİYALOG PARTİSİ

Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamaları nedeniyle günlerdir DEM Parti'nin de tartışmaların odağında olduğunu belirten Doğan, partinin duruşunun net olduğunu söyledi. Ayşegül Doğan, “Gözlerin DEM Parti’ye çevrilmiş olması önemli. DEM Parti’nin siyasi dengeler açısından oluşturduğu bu önemli güç, büyük mücadelelerle edindiği güç kıymetli” dedi.

Doğan, kendilerinin bir “müzakere ve diyalog partisi” olduklarını ifade ederek sürece yaklaşımlarını şu sözlerle dile getirdi:

“Bu konuda rüştümüzü ispatlamamıza gerek yok. Bizim durduğumuz yer apaçık belli. Biz bir müzakere partisiyiz, bir diyalog partisiyiz. Biz Türkiye’de eşit kardeşlik hukukunun inşa edilmesi gerektiğine inanan bir siyasi partiyiz. Bu konuda en aykırı düşünen insanlara bile ulaşmamız gerektiğini defalarca ifade etmiş ve sahada bunu yapmış bir siyasi partiyiz.”

HER ŞEYİN ÜSTÜNDE

Ayşegül Doğan, eleştirileri, önerileri ve katkıları değerli bulduklarını sayısız kez hatırlattıklarını ve Türkiye'de bu konuların konuşulması için nasıl bir ortama ihtiyaç olduğunu en sık dile getiren siyasi parti olduklarını belirtti.

Türkiye’nin demokratikleşmesini ve Kürt sorununun demokratik çözümünü her şeyin üstünde tuttuklarını ifade eden Doğan şunları söyledi:

“Yalnızca ifade etmiyoruz, risk almaktan korkmuyoruz. Biz oy ve seçmen kaygısıyla, anket kaygısıyla yaklaşmıyoruz bu meseleye. Bizim için Türkiye'nin demokratikleşmesi ve Kürt meselesinin demokratik çözümü tüm bunların üstünde yer alan bir konudur. Biz hayat siyasetinden bahsediyoruz, ölüm siyasetinin son bulmasından bahsediyoruz.”

ERDOĞAN’A DÜZELTME

Erdoğan, “terörsüz Türkiye” olarak adlandırdığı süreçte herhangi bir şekilde “pazarlık ve müzakere” olmadığını söylemişti. Ayşegül Doğan’ın kendilerini “diyalog ve müzakere partisi” olarak tanımlaması, bu konuda Recep Tayyip Erdoğan’a yapılan bir gönderme olarak yorumlandı.

Hakeza 12 Temmuz 2025 tarihinde yaptığı konuşmasında “Şimdi AK Parti, Milliyetçi Hareket Partisi, DEM. Biz en azından üçlü olarak bu yolu beraber yürümeye karar verdik” diyen Erdoğan’ın açıklamalarının “diğer partilere çağrı” olarak nitelendirilip komisyonun “çoğulculuk ilkesine göre” düzenlenmesi talebinin dile getirilmesi de bu konuda bir “düzeltme” yapıldığı yorumlarına neden oldu.

Kaynak: ABC POLİTİK HABER MERKEZİ