Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın 27 Şubat'ta tüm grupların silah bırakmasıyla PKK'nin kendisini feshetme çağrısı yapması üzerine değerlendirmelerde bulundu.
Sürece dair öne çıkan üç isim olan AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın çok güvenenleri olduğu kadar güvenmeyip tereddüt edenlerin de olduğunu söyleyen Selahattin Demirtaş, kalıcı barışın zorluğunun bu noktada olduğunu belirterek ancak toplumun çoğunluğunun güven duyacağı, inanacağı ve yürekten destekleyeceği bir süreçle ulaşılabileceğini söyledi.
Ulusal, bölgesel ve küresel çıkar gruplarının savaşa endeksli her türlü kazanımını, konforunu ve çıkarını kaybetme telaşıyla yapacakları provokasyonların zorluğuna vurgu yapan Demirtaş, bu zorlukları aşmanın kolay değil ama imkansız da olmadığını belirtti. Selahattin Demirtaş, öncelikle barışa inan herkesin tüm iyi niyetiyle bu sorunların aşılması için elinden gelen gayreti göstermesi gerektiği çağrısında bulundu.
Sürecin detaylarının belli olmamasından dolayı ne yapılmak istenmediğine işaret eden Demirtaş; savaş, silah, şiddet, terör, kan, gözyaşı, ölüm ve yıkımın bitmesi istendiğini söyledikten sonra gerekli tüm hukuki ve siyasi altyapının TBMM zemininde oluşturulması kaydını düştü.
“TAM OLARAK NEYİNDEN RAHATSIZ OLUYORSUN?”
Bunların yeterli olmadığını düşünenlere de seslenen Selahattin Demirtaş, silahı ellerinden tutanların artık savaşı bitirmeye karar vermesinin tamam olarak neyinden rahatsız olunduğunu sordu.
Sürecin ardından yaşanacak gelişmelere dair güvensizlik konusuna da değinen Demirtaş, siyasi, sivil mücadele edeceklerin kendine mi güvenmediğini sorarak, PKK veya devletin silahına güvenerek siyaset yapanların savaşın bitmesinden tedirginlik duyacağını söyledi.
Haklarının ne olacağı konusunda endişe eden Kürtlere de seslenen Selahattin Demirtaş, önce kendilerine güvenmeleri daha sorna da deneyimlerine, birikimlerine örgütlü ve politik halkına güvenmeleri, siyasi mcüadele yolunun bir teslimiyet, yenilgi ya da kayıp olmadığını anlayarak inanarak yola devam edilmesi gerektiğini belirtti.
Demirtaş,“Teröre taviz verilirse ülke ve devlet bölünmez mi?” diye endişe eden Türklere de önce kendisine daha sonra da bin yıllık kardeşi olan Kürtlere güvenmesi çağrısında bulundu. Selahattin Demirtaş, devletin Kürtlerin de devleti olması durumunda adil, eşit, özgür bir yaşam mücadelesini siyasetle, barışçıl yollarla sürdürecek olan Kürtlerin yanında olunursa, elinden tutulursa hep birlikte büyüneceğine inanılması gerektiğini belirtti.
ERDOĞAN, BAHÇELİ VE ÖCALAN'A UZUN ÖMÜRLER DİLEDİ
Demirtaş ayrıca; Recep Tayyip Erdoğan, Devlet Bahçeli ve Abdullah Öcalan'a Allah'tan uzun ve sağlık ömür dileyerek “hayatlarının son dönemecinde Orta Doğu barışı, tarihi Kürt – Türk barışı için inisiyatif almış bu üç liderin başarılı olabilmeleri için” elinden gelenin fazlasını yapacağını belirtti.
Seçim konusuna ada değinen Selahattin Demiraş, kimsenin Erdoğan'a, Bahçeli'ye, DEM Parti'ye ya da CHP'ye oy vermesinin istenmediği, barış ağacına bir damla suyun verilmesinin istendiğini söyledi.
Demirtaş, Gabar'da nöbetteki asker kardeşinin de Kandil'deki öz kardeşinin de ölmesini istemediğini belirterek, ikisinin de birbirine kurşun atmayı bırakması ve önce bin yılın hatrıyla doya doya Türk, Kürt birbirimize sarılmayı istediğini belirterek sonrasının siyasi mücadelenin ve siyasetçilerin işi olduğunu söyledi.