“Tarafsız ve bağımsız bir yargıdan bahsetmek mümkün değil,” diyen Oluç, mevcut sistemin demokratik olmadığını vurguladı. Türkiye’nin idari yapısının da bu tartışmaların bir parçası olması gerektiğini belirtti.
YEREL YÖNETİMLER ÜZERİNDEKİ MERKEZİ VESAYET
Oluç, yerel yönetimlerin merkezi vesayet altında olduğunu ifade etti. “Kayyım atamaları anayasanın 127. maddesinde içkindir. Bu zihniyet, yerel demokrasiyi baltalıyor,” dedi. Yerel yönetimlerin demokratikleşmesi ve güçlendirilmesi gerektiğini belirtti. “Yerel demokrasi, güçlü bir genel demokrasinin en büyük işaretidir,” şeklinde konuştu.
ANAYASA TARTIŞMASINDA TUTUM
Saruhan Oluç, anayasa tartışmaları hakkında açıklamalarda bulundu. “Biz pazarlık yapmıyoruz, yapmayız da. Açıkça taleplerimizi dile getiriyoruz,” dedi. Demokratik siyaset zemininde her konunun tartışılabileceğini belirtti. Kürt siyasetinin birikimini ve tecrübelerini vurguladı.
DEMİRTAŞ VE İMRALI’YA DESTEK
Oluç, Selahattin Demirtaş’ın partileriyle uyumlu bir tutum sergilediğini ifade etti. “Demirtaş bizim baş tacımızdır. İmralı’da Abdullah Öcalan’ın söyleyeceklerinin arkasında olduğunu belirtti,” dedi. İmralı’da süren 43 aylık tecridin hukuksuz ve insanlık dışı olduğunu vurguladı. Bu tecridin kaldırılması için mücadele ettiklerini hatırlattı.SURİYE VE KÜRT SORUNU
Saruhan Oluç, Suriye meselesinin Türkiye için önemine değindi. “Suriye’deki gelişmeler ekonomik sorunlar, yolsuzluklar ve kara para ticareti gibi konulara yol açtı,” dedi. Kuzeydoğu Suriye’deki halkların birlikte yaşamına dikkat çekti. “Nusaybin ile Kamışlı’yı, Suruç ile Kobani’yi birbirinden ayıramazsınız,” ifadelerini kullandı.
Oluç, Kürt sorununun yerel bir sorun olmaktan çıkıp bölgesel ve küresel bir sorun haline geldiğini söyledi. “Bu sorun, artık bütün dünyanın dikkatini çekiyor,” dedi.