Cumhurbaşkanlığı Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü, 2 Mayıs 2025 tarihli Cuma Hutbesi’ni “Nefsi ve Nesli İfşat Eden Büyük Günah: Zina” başlığıyla yayınladı. Türkiye genelindeki tüm camilerde okutulan hutbede, tiyatrodan diziye, dijital mecralardan dostluk ilişkilerine kadar pek çok alanda “zina batağına çekilme” tezi işlendi.

AİLE YAPISINA SALDIRI İDDİASIYLA BAŞLADI

Genel Müdürlük, hutbenin giriş bölümünde zinayı “aile kurumuna yapılan en büyük saldırı” olarak tanımladı. Zinanın “yuvaların dağılmasına sebep olan, gençlerin umutlarını karartan, hayallerini yıkan apaçık bir hayasızlık” olduğu öne sürüldü. Açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Zina; toplumun ahlaki değerlerini kökünden sarsan, maddi ve manevi birçok hastalığın yaygınlaşmasına zemin hazırlayan çirkin bir davranıştır.”

“ZİNA YOLUNA AÇILAN HER KAPI HARAMDIR” DENİLDİ

Hutbede, zinaya götüren tüm davranışlar da hedef alındı. Diyanet, “İster gerçek hayatta, ister sanal âlemde, isterse yazılı ve görsel medyada kişiyi zinaya götüren söz, tutum ve davranışların tamamı haramdır” açıklamasında bulundu. Bu ifadelerle medya, sosyal ilişkiler ve dijital platformlar aynı çuvala kondu.

FLÖRT, DOSTLUK, EV ARKADAŞLIĞI VE “ÇAPKINLIK” HEDEFTE

Diyanet, evlilik dışı her türlü ilişki biçimini haram ilan etti. Hutbede şu ifadeler yer aldı:

“‘Flört, dost hayatı, arkadaşlık, kaçamak, aldatma’ gibi kavramlarla bu büyük günah asla masum gösterilemez. ‘Gönül ilişkisi, yasak aşk, gençlik hevesi, düzeyli birliktelik’ gibi sözlerle zinayı meşrulaştırmak, harama giden yola kapı aralamaktır. ‘Çapkınlık’ denilerek övünülen şey, esasında bir zinakârlıktır, insanın namusuna göz dikmektir, haramdır.”

Hutbede, aralarında evlenme engeli bulunmayan kadın ve erkeğin baş başa kalmasının ya da ev arkadaşlığı yapmasının da “haram” olduğu vurgulandı.

Mansur Yavaş sessiz! İşte Fatih Altaylı'nın ülkücü camiadan aldığı bilgiler Mansur Yavaş sessiz! İşte Fatih Altaylı'nın ülkücü camiadan aldığı bilgiler

SANAT VE REKLAM SEKTÖRÜ “MÜSTEHCENLİK” SUÇLAMASIYLA HEDEF ALINDI

Diyanet, tiyatro ve sinema dünyasını da açık biçimde hedef aldı. Hutbede şu cümleler yer aldı:

“İslami ve insani değerleri hiçe sayan müstehcen reklamlar, sanat adı altında yapılan gayr-i ahlaki tiyatro, sinema ve dizi filmler, zinayı meşru göstermeye çalışmaktadır.”

Bu değerlendirmeyle birlikte, sanat alanındaki tüm yaratıcı anlatım biçimlerinin toplum ahlakını bozduğu öne sürüldü.

DİJİTAL DÜNYA, EVLİLİK SİTELERİ VE SOSYAL MEDYA SUÇLANDI

Diyanet, hutbede dijital platformlara da sert suçlamalar yöneltti. Evlilik siteleri ve çevrimiçi sohbet uygulamaları, gençleri “evlilikten uzaklaştırmakla ve zinaya sürüklemekle” itham edildi. Hutbede şu sözlere yer verildi:

“Dijital mecralarda yaygınlaşan, evlilik müessesesini istismar eden sohbet ve evlilik siteleri, gençleri evlilikten uzaklaştırmakta, zinaya sürüklemektedir.”

“Dostluk ve dertleşme gibi düşüncelerle başlayan kadın erkek arkadaşlıkları kişileri, zina batağına çekmektedir.”

“MAGAZİN PROGRAMLARINDAKİ İLİŞKİLER DE GÜNAHTIR” GÖRÜŞÜ SAVUNULDU

Hutbede, medyada yer alan ilişki haberleri de “günah ortaklığı” olarak tanımlandı. Diyanet şu ifadeleri kullandı:

“İnsan onurunu ayaklar altına alan zinanın ve ona götüren yolların magazin programlarına malzeme olması asla kabul edilemez. Çok nadir görülen çirkin bir hadisenin, çarpık bir ilişkinin, bazı gündüz kuşağı programlarında, sinema ve dizilerde reyting uğruna haftalarca gündemde tutulması, toplumun dini ve ahlaki değerlerini hiçe sayan büyük bir sorumsuzluktur. Aile birliğine zarar veren zinayı işleyenlerle, bunların yaptığı kötülükleri ekranlara taşıyan ya da sosyal medyada paylaşanlar aynı günahın ortaklarıdır.”

“LÛT KAVMİ” VURGUSUYLA EŞCİNSELLİĞİ “SAPIKLIK” İLAN ETTİ

Hutbede eşcinsellik de doğrudan hedef alındı. Lût kıssası örnek verilerek şu sözler kullanıldı:

“Hele hele özgürlük adıyla bütün dünyaya dayatılmaya çalışılan ve Lût (a.s)’ın kavmini helake sürükleyen eşcinsellik ise Allah’ın lanetlediği bir sapkınlıktır, haramdır, büyük bir günahtır.”

“EVLİLİK KALE GİBİDİR” MESAJIYLA BİTİRİLDİ

Hutbenin sonunda evlilik “zinanın panzehri” olarak tanımlandı. Açıklamada şu cümleler kullanıldı:

“Aziz Müslümanlar, zinanın panzehri evliliktir. Meşru bir evlilik, insanın bütün kötülüklerden sığınabileceği güçlü bir siper, muhkem bir kaledir.”

Diyanet’in bu haftaki Cuma Hutbesi, yaşam tarzına doğrudan müdahale içeren ifadeleriyle tartışma yarattı. Sanat dünyasını, sosyal medyayı ve kadın-erkek ilişkilerini hedef alan sert dil, laiklik ilkesini ve bireysel özgürlükleri tartışmaya açtı.

Kaynak: ANKA