Gazeteci Enver Aysever, kendi YouTube kanalında eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı’yı konuk etti. Programda barış süreci, anayasa tartışmaları, başkanlık sistemi ve Doğu Perinçek’in iddiası detaylı biçimde ele alındı.
BARIŞ İRADESİ DEVLETİN TÜM YAPILARIYLA ORTAK OLMALI
Programda konuşan Hanefi Avcı, barış sürecine ilişkin değerlendirmesinde çözümün yalnızca tek aktöre bağlı yürütülemeyeceğini vurguladı. Aysever’in “Devlet hakkı olur mu?” sorusu üzerine Avcı şu yanıtı verdi:
“Ben şöyle düşünüyorum. Bunu tek kişinin fikrinden çok bir bütün halinde devletin tüm yapılarıyla yani askeri, ordusu, polisi, siyaseti, yargısıyla, sivil toplum örgütleriyle, muhalefet partileriyle, sivil toplumla hep birlikte görüşmeliyiz. Ortak bir çözüm üretilmeli. Kimse ‘benim dediğim’ diye dayatmamalı.”
Bu ifadelerinin devamında, geçmişte devletin hiçbir zaman kapsamlı bir çözüm planı oluşturmadığını belirtti. Şöyle konuştu:
“Bugüne kadar bu olayın çözümünde kimse ciddi bir program ortaya koymadı. Öcalan zaman zaman cezaevinden çözüm formülleri yazdı. Ama devlet tarafından ciddi bir program görmedik. Varsa da paylaşılmadı. Ordunun haberi yoktu, emniyet bazen engel oldu. Kamu kurumları bir bütün halinde çözüm üretmedi.”
Sürecin başarılı olması için ortak hareket edilmesi gerektiğini vurgulayan Avcı, şu cümleleri kullandı:
“Hükümetiyle, devlet kurumlarıyla, sivil toplumuyla, muhalefetiyle birlikte çözüm üretilirse yol alınır. Ben çözümün kolay olduğuna inanıyorum. Yeter ki bu inanç olsun. Örgüt silah bırakıp ‘yanlış yaptım’ derse ve toplum da barışta karar kılarsa, bu iş çözülür.”
“PARLAMENTER SİSTEM OLMADAN DEMOKRASİ OLUŞMAZ”
Aysever, “Parlamenter sisteme dönmeden bu işin içinden çıkılamaz” diyerek ilk dört madde tartışmasını gündeme getirdi. Bu değerlendirme üzerine Avcı, çözüm için anayasanın ilk dört maddesine dokunmadan da ilerleme sağlanabileceğini savundu:
“Ben ilk dört maddeye dokunmadan da bazı yasal düzenlemelerle bu sorunun çözülebileceği kanaatindeyim.”
Ancak yalnızca Güneydoğu’daki meseleye odaklanmanın yetersiz olduğunu belirtti. Mevcut sistemin tamamıyla değişmesi gerektiğini ifade etti:
“Türkiye sadece Güneydoğu sorununu değil, tüm sorunlarını çözmek istiyorsa bu mevcut yönetim biçimi değişmeli. Şu anki sistem başkanlık falan değil. Hukuka, anayasaya aykırı. Tamamen tek bir kişinin iradesine bağlıyız.”
Devamında ise şu değerlendirmede bulundu:
“AKP’nin çözümde rolü yok. Meclisin çözümde rolü yok. Türkiye’nin yönetiminde rolleri yok. Sadece AKP’li Cumhurbaşkanı ve onunla hareket eden bürokrasi karar veriyor. Bu sistem demokrasi değil. Bu anlayış değişmeden hiçbir sorun çözülmez. Çözüldüğü sanılarak patinaj yapılır.”
DOĞU PERİNÇEK’İN ÖCALAN VE SIRRI SÜREYYA ÖNDER İDDİASI
Aysever, Doğu Perinçek’in Sırrı Süreyya Önder üzerinden gündeme getirdiği Öcalan iddiasını da programda gündeme taşıdı. İddiaya göre Öcalan, Önder’e “ABD ve İsrail sizi öldürebilir” demişti.
Bu değerlendirmeye ilişkin soruyu yanıtlayan Avcı, geçmiş süreçlere referans vererek şunları söyledi:
“Geçmişte de bu görüşmeler sürerken Öcalan, bazı çevrelerin barış sürecini sabote etmeye çalışabileceğini söylemişti. Cemaat, devlet içindeki bazı yapılar ve komşu ülkeler üzerinden PKK’ya yönelik provokasyon yapılabileceğini vurguluyordu.”
Sözlerinin devamında, süreci istemeyen dış aktörlerin varlığına dikkat çekti:
“Türkiye bu süreci çözerse bölgedeki rolü değişecek. Bunu istemeyen devletler var. PKK’ya destek veren ülkelerin amacı Türkiye’ye zarar vermekti. Bunlar dosyalarla sabit.”
Önder’in sağlık durumu ve ameliyatını ertelediği yönündeki bilgilere de değinen Avcı, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Bildiğim kadarıyla Sırrı Süreyya Bey hastaydı, ameliyat olması gerekiyordu. Sürecin devamı için bunu erteledi. Yani yaşananlar tabii bir gelişme gibi duruyor. Ama bu tür süreçlerde içeride ve dışarıda sabotaj ihtimali her zaman vardır.”
“MEVCUT YÖNETİM ANAYASAL DEĞİL, TÜM PARTİLER SIFIRLANDI”
Programın sonunda Avcı, mevcut sistemin yalnızca barış sürecini değil tüm sorunların çözümünü tıkadığını yineledi. Mevcut sistemin tüm siyasi partileri işlevsizleştirdiğini söyledi:
“Bu kişi kararname çıkartıp ülkeyi yönetiyor. Bürokrasiyle tüm siyasi partileri sıfırlayarak bir yönetim kurulmaz. Bu demokrasi değil, bir garabet. Bu sistem değişmeden hiçbir sorunu çözemezsiniz.”
