TELE1 ekranlarında yayımlanan Gerçek Haber Gerçek Ekonomi programına konuk olan ekonomist Remzi Özdemir, dolar kuru üzerindeki baskının yarattığı ekonomik tahribatı değerlendirdi. Bilge Yurtdagülen’in sorularını yanıtlayan Özdemir, düşük kur politikası nedeniyle Türkiye'nin dünyanın en pahalı ülkelerinden biri hâline geldiğini ifade etti. Merkez Bankası’nın rezerv harcayarak kuru baskıladığını vurgulayan ekonomist, bu müdahalelerin gerçek bedelinin yurttaşlar tarafından ödendiğini savundu.
43 MİLYAR DOLAR HARCADILAR AMA KUR TUTULAMIYOR
Remzi Özdemir, ekonomist Haluk Bülümcekçi’nin verilerine atıfla Merkez Bankası'nın en az 43 milyar dolar rezerv kaybettiğini hatırlattı. Son haftalarda yaşanan gelişmelerle bu rakamın daha da arttığını ifade eden Özdemir, bu sürecin Türkiye’ye ağır bir fatura çıkardığını dile getirdi. Merkez Bankası’nın ekside olan rezervlerine rağmen müdahalelere devam ettiğini söyleyen ekonomist, "Bu müdahalelerin sonucunda CDS’ler yükseldi, kredi notu düştü. Bu maliyetin tamamı halka yansıyor" şeklinde konuştu.
GÜÇLÜ TL ALGISIYLA ENFLASYON MAKYAJI
Merkez Bankası’nın güçlü Türk Lirası tercihini eleştiren Özdemir, bu tercihin ağır bir maliyet yarattığını söyledi. “Kâğıt üzerinde enflasyon düşmüş gibi görünse de gerçekte bu doğru değil. Çünkü üretici satamıyor, turist gelmiyor. Türkiye rekabetçiliğini kaybetti” ifadelerini kullandı. Özellikle turizm sezonuna dikkat çeken ekonomist, erken rezervasyonların yetersiz kaldığını, döviz politikası nedeniyle Türkiye'nin pahalı bir destinasyon hâline geldiğini vurguladı.
EURO DA BASKILANIYOR, CARRY TRADE KAÇIYOR
Merkez Bankası’nın oluşturduğu döviz sepetine de değinen Özdemir, euronun Avrupa’da değer kazanmasına rağmen Türkiye’de 43 lira seviyesinde tutulduğunu belirtti. Teknik olarak euronun olması gereken seviyenin 52-53 lira olduğunu belirten Özdemir, "Siz düz bir cetvelle fiyat çizerseniz buna kimse inanmaz" dedi. Carry trade girişlerinin bu baskı nedeniyle terse döndüğünü, sadece son haftada 11 milyar dolarlık çıkış yaşandığını söyledi.
ŞİMŞEK’İN GETİRDİĞİ DÖVİZ YİNE GİTTİ
Yüksek faiz politikasına rağmen yabancı yatırımcıların çekilemediğini ifade eden Özdemir, "Mehmet Şimşek’in zor ikna ederek getirdiği dolar yine çıktı" dedi. Ekonomi yönetiminin dövizde baskıyı sürdürmek için Eylül-Ekim’e kadar bu seviyeyi korumak isteyeceğini aktaran Özdemir, bunun için faiz artışının zorunlu olduğunu belirtti. Merkez Bankası’nın gecelik borçlanmaları yüzde 46’ya kadar çektiğini hatırlatan ekonomist, gösterge faizin de eninde sonunda artacağını savundu.
İMAMOĞLU SÜRECİ HER ŞEYİ BOZDU
Ekonomide yaşanan iyimser havanın Ekrem İmamoğlu hakkında başlatılan süreçle bozulduğunu ileri süren Özdemir, “İmamoğlu gözaltına alınmadan önce 250 baz puan faiz indirimi bekleniyordu. Tahvil faizleri düşmüştü, sermaye girişi başlamıştı. Ancak bu olay tüm dengeyi bozdu” dedi. Merkez Bankası'nın bu hafta faiz artırımı yapamayacağını, ancak Mayıs ayında enflasyon verileri açıklandıktan sonra bu adımın zorunlu hâle geleceğini ifade etti.
TÜİK MIZRAĞI ÇUVALA SIĞDIRAMAYACAK
Mayıs ayında açıklanacak olan enflasyon verisinin 4 ile 5 puan arasında olacağını öngören Özdemir, TÜİK’in bu veriyi daha düşük gösteremeyeceğini söyledi. “Bu mızrak artık çuvala sığmaz. Merkez Bankası’nın masasına faiz artışı gelir” dedi. Merkez Bankası’nın faiz politikasına dair iki senaryo bulunduğunu belirten Özdemir, ya geçmişteki faiz indirimlerini geri alacaklarını ya da önden yüklemeli bir faiz artışı yapacaklarını söyledi.
FAİZ PASI BİREYSEL BORÇLUYU YIKTI
Merkez Bankası'nın bu ay pas geçmesi durumunda bile dengelerin daha fazla bozulacağını vurgulayan ekonomist, "Artık insanlar kredi alamıyor. Bireysel kredi tamamen bitti. Faizler yüzde 5'in üzerinde. Eskiden yapılandırma olurdu, şimdi yapılandırma da yok" şeklinde konuştu. KOBİ’lerin ise iflasın eşiğinde olduğunu vurgulayan Özdemir, konkordato ya da başka koruma yolları bulamayan küçük işletmelerin doğrudan kepenk kapatmak zorunda kalacağını söyledi.
MAYIS-HAZİRAN’DA BÜYÜK KRİZ BEKLİYOR
Remzi Özdemir, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın "turpun büyüğü heybede" sözüne atıfla, asıl büyük krizin Mayıs ve Haziran aylarında yaşanacağını savundu. Yurttaşın borç içinde yaşadığını belirten Özdemir, "Şartlarda hiçbir düzelme yok. Ekonomi yönetimi, baskılanan dövizin bedelini halka ödetiyor" diyerek değerlendirmesini sonlandırdı.
