14 Şubat 2025 tarihinde hem Birleşik Tekstil Dokuma ve Deri İşçileri Sendikası(BİRTEK-SEN) Başkanı Mehmet Türkmen'in gözaltına alınması hem de Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği(TÜSİAD) Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Mehmet Ömer Arif Aras hakkında soruşturma açılması gündemdeki yerini koruyor.
Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ ile birlikte TELE1 ekranlarında 18 Dakika programını hazırlayıp sunan Gazeteci Yazar ve Sosyolog Prof. Dr. Emre Kongar, bu gelişmenin iktidarın demokratik rejimin temelinde bulunan iki çağdaş sınıf olan işçi ve sermaye sınıfına karşı olmasından kaynaklandığı fikrini ifade etti.
Türkiye'de sağcıların “gerici” ve “otoriter eğilimli” olduğu fikrini savunan Emre Kongar, bu durumun iki sebebi olduğu görüşünde.
Kongar'a göre bu durumun ilk nedeni, sağcıların 1946 yılında kurulan Demokrat Parti'yi örnek almaları. Emre Kongar bu görüşünü, Demokrat Parti iktidarlarının Başbakanı Adnan Menderes'in Cumhuriyet öncesi dönemin egemenleri olan tarikatlara ve toprak ağalarına dayanan politikalar izlemesiyle açıkladı.
Kongar'a göre ikinci neden Türkiye'de çok partili rejime geçişin Soğuk Savaş dönemine denk gelmesi. Kongar bu konudaki görüşünü de emperyalizmin dinci/mezhepçi ve ırkçı/milliyetçi otoriter politikaları Atatürkçülere, Cumhuriyetçilere, Demokratlara ve solculara karşı ideolojik ve siyasal bir silah olarak kullanmasıyla açıkladı.
TOPRAK REFORMU VE DEMOKRAT PARTİ'NİN KURULUŞU
Cumhuriyeti kuran CHP, 1945 yılında köylüleri feodalitenin esaretinden kurtarmak için toprak reformu yapmak ve topraksız köylüyü topraklandırmak için kanun teklifi hazırlıyordu. Toprak reformuna karşı çıkan toprak ağaları ise bu konuda rahatsızlıklarını dile getiriyorlardı. Bu itiraz doğrultusunda, daha sonra Demokrat Parti'yi(DP) kuracak olan Adnan Menderes, Celal Bayar, Fuat Köprülü ve Refik Koraltan, 7 Haziran 1945, tarihe “Dörtlü Takrir” olarak geçen önergeyi vermiştir.
Önergede tek dereceli serbest seçimlerin yapılarak çok partili rejime geçilmesi talep edildi. Önerge, dönemin CHP Tüzüğü'nde değişiklikler gerektirdiği ve bu yüzden Kurultay gerektiği, ayrıca söz konusu taleplerin CHP'nin demokratikleşme hedefleri arasında olduğu için reddedildi.
Adnan Menderes ve Fuat Köprülü, dönemin Vatan Gazetesi'nde bu karara karşı yazılar yazmaya devam edince 21 Eylül 1945 tarihinde CHP'den ihraç edildiler. İhraçlara tepki gösteren Refik Koraltan da CHP'den ihraç edildi. Bu gelişmelerin ardından Celal Bayar ise hem milletvekilliğinden hem de CHP'den istifa etti.
Dörtlü Takrir'i veren isimler 7 Ocak 1946 tarihinde Celal Bayar'ın liderliğinde Demokrat Parti'yi kurdular. 1950'deki ilk çok partili seçimi kazanan Demokrat Parti, kamuoyunda pek çok tepki çeken uygulamalarda bulundu.
Dönemin Başbakanı Adnan Menderes, DP ilçe, il ve gençlik teşkilatlarını bir araya getirerek “Vatan Cephesi” isimli bir yapı kurdu. İktidar, sürekli muhalefeti hedef alan açıklamalar yaparken bir taraftan da bu yapıya destek veren isimler radyodan anons edilerek toplumda cepheleşme oluşmasına sebebiyet veriliyordu.
Baskısını daha da arttıran dönemin DP TBMM Grubu, 7 Nisan 1960 tarihinde, CHP'nin “bütün yıkıcı grupları etrafında topladığını” ve halkı ve orduyu hükumete karşı ayaklanmaya kışkırttığını öne süren bir bildiri yayınladı. Bu bildirinin ardından 18 Nisan 1960 tarihinde dönemin 15 DP milletvekilinden oluşan “Tahkikat Komisyonu” isimli bir komisyon kuruldu. 27 Nisan 1960 tarihinde kabul edilen önerge ile başta CHP olmak üzere bütün muhalefetin ve basının faaliyetleri soruşturmaya tabi tutuldu.
DP iktidarı, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin(TSK) kurduğu Milli Birlik Komitesi'nin 27 Mayıs 1960 tarihinde yönetime el koymasıyla sona erdi.