AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan, Meclis’te DEM Parti milletvekili Sırrı Süreyya Önder ile tokalaştı. Bu temas, AKP’nin anayasa değişikliği süreci için DEM Parti ile bir pazarlık yürüttüğü iddialarını gündeme getirdi. Ceren Mumay, bu temasın ve Selahattin Demirtaş’ın mektubunun, olası bir açılım sürecinin işareti olduğunu belirtti.
DEMİRTAŞ’IN MEKTUBU: ANAYASA PAZARLIĞI MI?
Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, yazdığı mektupta anayasa değişikliğine dair dikkat çeken ifadeler kullandı. Demirtaş, "DEM Parti'nin anayasa sürecine destek verme hakkı vardır" diyerek olası bir siyasi işbirliğinin sinyalini verdi. Ayrıca, mektupta PKK’nın silah bırakma meselesi ve PKK’lılara yönelik olası af konularına da değinildi.
Mumay, "Demirtaş adeta, ‘Eğer PKK’lılara hukuki zemin tanınırsa, biz de anayasa için AKP ile işbirliği yaparız’ diyor" şeklinde değerlendirme yaptı. Bu açıklamaların, yeni anayasa sürecinin yalnızca bir hukuk meselesi olmadığını, siyasi pazarlıklar çerçevesinde ilerlediğini vurguladı.
AKP'NİN ÇEKİMSER TUTUMU: TOPLUM YOKLANIYOR MU?
Ceren Mumay, AKP’nin bu süreçte kamuoyunun tepkisini ölçmeye çalıştığını belirtti. Erdoğan’ın sessizliği ve geri planda kalmasını, kamuoyu yoklamalarına dayanarak karar vermek istemesiyle ilişkilendirdi.
"Erdoğan’a gün aşırı anket gidiyor. Şehit ailelerinin, doğudaki Kürt seçmenin ve genel kamuoyunun tepkileri ölçülüyor. Şayet toplumdan güçlü bir tepki gelirse, AKP bu süreci rafa kaldırabilir" ifadelerini kullandı.
CHP BU SÜRECE NASIL BAKIYOR?
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, anayasa sürecinin şeffaf olması gerektiğini vurgulamıştı. Ancak, AKP’nin bu süreci siyasi bir manevra olarak kullanması durumunda CHP’nin destek vermeyeceğini açıklamıştı.
Mumay, "Eğer bu süreç, barıştan çok bir seçim pazarlığı olarak yürütülürse, CHP’nin dışarıda kalacağı kesin. Ancak tamamen dışında kalması da kolay olmayacak" dedi. Ayrıca, CHP'nin bu süreçte doğru bir siyasal iletişim yürütmemesi halinde kendi seçmeni nezdinde sıkıntıya düşebileceğini belirtti.
İTTİFAKLARDA YENİ DENGELER OLUŞUYOR MU?
Mumay, siyasi ittifakların yeniden şekillenebileceğini, özellikle DEM Parti’nin tutumunun belirleyici olacağını ifade etti. "Eğer DEM Parti, AKP ile anayasa için işbirliği yaparsa, kent uzlaşısı formülü zayıflar. Bu durum CHP ve muhalefet bloğu için ciddi bir kırılma yaratabilir" değerlendirmesinde bulundu.
Öte yandan, Zafer Partisi ve Yeniden Refah Partisi gibi sağ partilerin de bu süreçte AKP’ye mesafeli durabileceğini ekledi. Mumay, "Erdoğan, ittifakları zorluyor. Fakat bu sefer seçmen, liderlerden bağımsız şekilde kendi ittifakını yaratabilir" ifadelerini kullandı.
Süreç ilerledikçe, Erdoğan’ın nasıl bir yol izleyeceği ve muhalefetin buna nasıl karşılık vereceği netleşecek. Ancak görünen o ki, yeni anayasa tartışmaları yalnızca bir hukuk meselesi değil, siyasi satranç tahtasında kritik bir hamleye dönüşmüş durumda.
