TELE1’de yayımlanan Türkiye’nin Geleceği programında konuşan eski devlet bakanı Önay Alpago, Ekrem İmamoğlu’nun adaylığını değerlendirdi. “Aday olacak ve kazanacak… Ve cumhurbaşkanı olacak” diyerek sözlerine başlayan Alpago, bu fikrin toplumda yaygın bir heyecan yarattığını söyledi. Program sunucusu Evren Özalkuş’un yönelttiği soru üzerine konuşan Alpago, “Aynen böyle düşünüyorum” dedi ve toplumsal duygu değişimine dikkat çekti.

YARGIYA ELEŞTİRİ ANCAK GENELLEMEYE KARŞI DİRENİŞ

Yargı sistemindeki çarpıklıklara da değinen Alpago, hayal kırıklığı yaratan kararların bulunduğunu belirtti. Ancak tüm yargı mekanizmasının böyle olmadığını ifade etti. “İnsan kalabilen yargıçlarımızın olduğuna inanıyorum” diyen Alpago, bazı hukukçuların değişen koşullara rağmen vicdanlarını koruduğunu vurguladı.

GENÇLİĞİN BAŞLATTIĞI UMUT DALGASI

Alpago, gençliğin toplumsal hareketliliği tetiklediğini belirtti. Üniversite öğrencileriyle yaptığı bir sohbeti anımsatan Alpago, bir öğrencinin “Ben umuttan istifa ettim” sözleriyle yaşadığı umutsuzluğu aktardı. Ancak son dönemde gençliğin sokaklara çıkmasıyla yeni bir umut dalgasının yayıldığını belirtti. Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı Erkan Baş’ın sözlerine atıfla “Onlar düne kadar öğrenciydi, bugün öğretmenimiz oldular” dedi.

DİPLOMA KRİZİYLE TETİKLENEN SİYASİ BİLİNÇ

Alpago, İmamoğlu’nun diplomasına yönelik iddiaların öğrenciler arasında geleceğe dair büyük bir güvensizlik yarattığını vurguladı. “Ekrem İmamoğlu’nun diploması geçersizse biz niye okuyoruz?” sorusunun yaygınlaştığını belirten Alpago, bu sorunun gençleri sorgulamaya ittiğini ifade etti. “Bu ülkede diplomanın da garantisi yok” diyen Alpago, bunun sadece eğitim değil, adalet ve liyakat sistemine olan güveni de sarstığını söyledi.

MAHİR POLAT’IN DURUMU ÜZERİNDEN ADALETSİZLİK VURGUSU

Alpago, gözaltı ve tutuklamalarla ilgili gelişmeleri değerlendirdi. Mahir Polat’ın sağlık sorunlarıyla birlikte yaşadığı süreçte cezaevi ve hastane arasında gidip gelmesini örnek verdi. “Anjiyo oldu, tansiyonu kontrol edilemedi” dedi. Alpago, öğrencilerin ev hapsine sevindiklerini, üç haftada üç gün imza zorunluluğunu olumlu karşılamak zorunda kaldıklarını hatırlattı. “Hiç olmaması gereken şeylere sevinir olduk” diyerek yaşanan durumu eleştirdi.

DİPLOMA KARARININ HUKUK DIŞILIĞINA TEPKİ

Alpago, İmamoğlu’nun diplomasına ilişkin idare mahkemesi kararını hukuki dayanaktan yoksun bulduğunu belirtti. Heyette hukukçu bulunmamasını eleştiren Alpago, “Biri konservatuvarda hoca, biri tıp profesörü, biri iktisatçı… Böyle heyet olur mu?” diye sordu. Kararın Danıştay tarafından bozulacağına inandığını söyledi. “Kendime ne kadar inanıyorsam bu kararın bozulacağına da o kadar inanıyorum” ifadelerini kullandı.

MASAK RAPORU VE MANİPÜLASYONLARA TEPKİ

İmamoğlu’na yöneltilen suçlamalarla ilgili MASAK raporlarını “ipe sapa gelmez” sözleriyle eleştiren Alpago, para kuleleri görüntülerinin manipülasyon aracı olarak kullanıldığını belirtti. “İl binasıyla ilgili para toplandığı söylenmiyor ama medya sanki Ekrem Bey bu paraları ihalelerden kazanmış gibi sunuyor” diyerek dezenformasyona dikkat çekti.

ÖZGÜR ÖZEL’İN YAKLAŞIMI ÖVÜLDÜ

Siyasi strateji konusunda Özgür Özel’in tutumunu değerlendiren Alpago, dünya siyasetinde kullanılan “giş galip taktiği” kavramını hatırlattı. Trump ve benzerlerinin yaydığı yanlış bilgileri hatırlatarak, Özgür Özel’in bu saldırılara cevap vermek yerine kendi gündemini belirlediğini vurguladı. “Karşısındakini savunma köşesine itti” sözleriyle Özel’in yaklaşımını olumlu bulduğunu belirtti.

TUTUKLANMANIN ‘VATANDAŞLIK GÖREVİ’NE DÖNÜŞMESİ

İzmir Barosu’nun açıklamasına da değinen Alpago, “Türkiye’de gözaltına alınmak ve tutuklanmak vatandaşlık görevi hâline geldi” sözlerini hatırlattı. Timur ve Murat için yapılan açıklamalara atıfla, bu baskıcı ortamın Türkiye’yi getirdiği noktayı çarpıcı bir dille özetledi. “Bir gün herkes 15 dakikalığına tutuklanacaktır” diyerek hem eleştirdi hem de ironiyle umut çağrısı yaptı.