Gezi Direnişi Davası tutuklamalarının 1000. gününde Gezi'nin Türkiye'nin en meşru ve kitlesel hak arayışlarından biri olduğuna ve tutuklamaların hukuksuzluğuna işaret edildi.
ABC POLİTİK HABER MERKEZİ İstanbul Beyoğlu'ndaki Gezi Parkı'na, 31 Mart 1909 gerici ayaklanmasının merkezi konumundaki Topçu Kışlası'nın yeniden yapılmak istenmesine ve Taksim Meydanı'nın "Yayalaştırma Projesi" adıyla yaya erişimine kapatılmasına karşı 27 Mayıs 2013 tarihinde başlayan ve tüm Türkiye'ye yayılan Gezi Direnişi davasındaki tutuklamaların bugün 1000. günü. 14 Mayıs 2023 Genel Seçimleri'nde Türkiye İşçi Partisi'nden(TİP) Hatay Milletvekili seçilen ve Anayasa Mahkemesi'nin mükerrer biçimde hak ihlali kararı vermesine rağmen Yargıtay kararıyla milletvekilliği düşürülen Can Atalay, eski İstanbul Büyükşehir Belediyesi Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanı Tayfun Kahraman, Film Yapımcısı Çiğdem Mater, Belgeselci Mine Özerden ve İşinsanı Osman Kavala için Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi'nde bir nöbet ve basın açıklaması gerçekleştirildi. Etkinlikte, aynı zamanda Taksim Meydanı'nda yapılmak istenen kentsel dönüşüm projesi aleyhine açılan davanın da avukatlarından olan Can Atalay'ın Marmara Cezaevi'nden gönderdiği mektubu seslendirildi.
Yapılan basın açıklamasında ise Gezi Direnişi'nin Türkiye'nin en barışçıl ve kitlesel hak arama mücadelesi olduğu belirtilerek yapılan tutuklamaların hukuksuzluğuna işaret edildi.
BEYLİKDÜZÜ'NDE PANEL
Panelde, Gezi Parkı'ndaki yıkıma gösterilen tepkinin haklılığına ve tutuklamaların adaletsiz olduğuna vurgu yapıldı.