TBMM Başkanvekili ve CHP Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca, 16 Nisan 2025’te Anayasa Mahkemesi’nin Hatay Milletvekili Can Atalay hakkında verdiği hak ihlali kararını TBMM Genel Kurulu’nda okumuştu. Bu adımın ardından, görev sırası gelmesine rağmen TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Karaca yerine Genel Kurul’u yönetmesi için AKP'li Bekir Bozdağ’ı görevlendirdi.

KARACA: “HUKUKUN VE DEMOKRASİNİN GASBIDIR”

Karaca, bu uygulamaya yazılı bir açıklamayla tepki gösterdi. “Bu keyfi uygulama, Anayasa'nın, hukukun ve demokrasinin gasbıdır” ifadesini kullandı. Genel Kurul'da kürsüye çıkmasının engellenmesini, “otoriter vesayet rejiminin fiili ilanı” olarak değerlendirdi.

“MECLİS’İN 105 YILLIK SAYGINLIĞI YARA ALDI”

Karaca, Meclis’in “millet iradesinin en yüksek makamı” olduğunu vurguladı. AYM kararının yok sayılmasının, Anayasa’yı yalnızca iktidarın işine geldiği zaman hatırlanan bir metin haline getirdiğini belirtti. Hukuk devleti ilkesinin çiğnendiğini belirten Başkanvekili, şu sözleri dile getirdi:

“Anayasa Mahkemesi, millet iradesine saygı duyulması gerektiğini açıkça ifade etmiştir. Benim tutumum, yasama organının hukuk içinde kalma yükümlülüğünün ifadesidir. Buna rağmen uygulanan kurumsal ambargo ibret vericidir.”

“TARAFSIZLIK İHLALİ, ANAYASAYA MEYDAN OKUMA”

Karaca, Kurtulmuş’un tutumunu tarafsızlık ilkesinin ihlali olarak değerlendirdi. Başkanlık Divanı'nın üyeleri arasında siyasi dengeyi sağlamakla yükümlü olduğunu hatırlattı. Meclis İçtüzüğü’ne göre başkanvekillerinin görev sırası ve siyasi dağılımının ihlal edilmesini, anayasal temsiliyet hakkının gaspı olarak tanımladı.

“Bu karar bireysel bir tasarruf değildir. Muhalefete uygulanan sistematik bir temsiliyet ambargosudur. Hedef alınan ben değilim, hukukun üstünlüğü ve milli iradedir.”

“YASAMA ERKİ PARTİZAN BİR VİTRİNE İNDİRGENDİ”

Karaca, yasama organının yürütmenin sadakat memurluğuna indirgenmesine tepki gösterdi. AYM kararına karşı çıkılmasının bir “meşruiyet reddi” olduğunu belirtti. “Bu Meclis, iktidarların değil, milletin evidir” diyerek açıklamasına şöyle devam etti:

“Hiçbir Meclis Başkanı, milletin seçtiği bir vekilin iradesini yok sayarak Meclis’in saygınlığına gölge düşüremez. Bu kürsü talimatla değil, Anayasa ile konuşur.”

“SUSTURULAN KÜRSÜ MİLLETİN SESİDİR”

Karaca, AYM kararını okuduğu için Genel Kurul’da görev verilmemesini siyasi temsiliyetin dışlanması olarak nitelendirdi. Meclis kürsüsünün susturulmasının, milletin sesinin kısılması anlamına geldiğini vurguladı:

“Temsil hakkının kısıtlanması, millet iradesinin gasbıdır. Sayın Kurtulmuş, Saray vesayetinin temsilcisi olduğunu ilan etmiştir.”

“MİLLETİN SEÇTİĞİNİ SUSTURMAK MİLLİ İRADEYE DARBEDİR”

Karaca, Can Atalay’ın Hatay halkı tarafından seçildiğini ve AYM kararının bağlayıcı olduğunu hatırlattı. AYM kararına uymanın bir suç gibi değerlendirilmesinin, anayasal düzene karşı darbe anlamına geldiğini söyledi:

“Hiçbir kimse Anayasa’nın üzerine çıkamaz. Bu çatı, hukukun üstünlüğüne dayanır. Biz susarsak Meclis, sadece duvarlardan ibaret kalır.”

Gamze Taşcıer Saray'daki işleyişi bu cümleyle yakaladı
Gamze Taşcıer Saray'daki işleyişi bu cümleyle yakaladı
İçeriği Görüntüle

"TEMEL MEŞRUİYET: EGMENLİK MİLLETİNDİR"

Açıklamasında Anayasa’nın 94. ve 95. maddelerine de atıfta bulunan Karaca, “güç oranında temsil ilkesi”nin ihlal edildiğini vurguladı. Başkanlık Divanı'nın yapısının, tüm parti gruplarının yasama sürecine adil katılımını güvence altına aldığını hatırlattı.

“Bu tutum, temsil hakkını siyasal sadakat filtresinden geçiren bir rejimin açık ilanıdır.”

Screenshot-13

Kaynak: ANKA