CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer ile CHP Tarım ve Orman Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem, Adalet ve Kalkınma Partisi döneminde uygulanan tarım politikalarının üreticiyi tasfiye ettiğini belirtti. Gürer, TMO’nun randevu ve vadeli ödeme sistemi nedeniyle çiftçiyi tüccarın insafına bıraktığını, kırsalda üretimin sürdürülemez hale geldiğini ifade etti. Adem ise soğan üreticilerinin yaşadığı mağduriyeti hatırlatarak, iktidarın ithalatçıyı koruduğunu, üreticiye ise yalnızca seçim dönemlerinde söz verip sonrasında yüz çevirdiğini vurguladı. İki isim de, tarımsal üretimin tüm aşamalarında destek mekanizmasının çöktüğünü, çiftçinin sesine kulak tıkanarak gıda krizinin büyütüldüğünü belirtti.

Gürer, Çukurova’da buğday hasadının başlayacağı mayıs sonu öncesinde Toprak Mahsulleri Ofisi’nin üreticiye destek vermediğini söyledi. Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi olan Gürer, çiftçilerin geçen yıl yaşadığı sorunları tarlada yeniden dinlediğini belirtti.

“KÜÇÜK ÜRETİCİ ÜRETİMDEN ÇEKİLİYOR”

Gürer, AKP döneminde uygulanan tarım politikalarının kırsalda yıkıma yol açtığını ifade etti. Şu sözleri kullandı:

“Ülkemizde Adalet ve Kalkınma Partisi dönemlerinde uygulanan politikalarla çiftçi refahını sağlayacak bir destek olmadığından kırsal boşalıyor, göç veriyor. Traktörü varsa, tarlası varsa bu işi sürdürüyor. Küçük aile tipi işletmeler zaten bu işi önemli ölçüde bırakıyor. Hayvancılıkta da 1 ila 10 hayvanı olanlar bırakıyor. Tarlası küçükse üretimden uzaklaşıyor.”

“TMO ÇİFTÇİYE DEĞİL, İTHALATA YÖNELDİ”

Toprak Mahsulleri Ofisi’nin geçmişte çiftçinin kara gün dostu olduğunu hatırlatan Gürer, günümüzde ithalata öncelik verildiğini söyledi. Açıklamasında şu cümlelere yer verdi:

“Toprak Mahsulleri Ofisi çiftçinin kara gün dostuydu ama şimdi Toprak Mahsulleri Ofisi daha çok yurtdışından ithalat ürün getirmenin peşinde. Buğday getiriyor, arpa getiriyor; kendi çiftçisi ise beklediği desteği göremiyor.”

RANDEVU SİSTEMİ TEPKİSİ: “TMO’NUN KAPISINDA BEKLİYORUZ”

Gürer, çiftçilerin TMO’ya ürün teslim etmekte büyük sıkıntı yaşadığını vurguladı. “TMO, ‘ayağıma getir’ diyor; getirsen de ‘randevu al’ diyor. ‘Randevun yoksa ürününü almam’ diyor. TMO’nun kapısında bekliyorsun. Ama senin borcun var, kapatmak zorundasın. Ne yapıyorsun? Mecbur tüccara gitmek zorunda kalıyorsun. Tüccar da daha düşük fiyat veriyor. Kazancın düşüyor” değerlendirmesinde bulundu.

ÇİFTÇİLERDEN DOĞRUDAN ALIM TALEBİ

Çiftçilerden Refik Serttaş, randevu sisteminin üreticiyi mağdur ettiğini belirtti. “Randevu sisteminde randevuyu derhal alamıyoruz. Alamadığımız için döverbiçerciyi buluyoruz, kamyoncuyu buluyoruz ama randevuyu alamadığımız için tüccarın eline düşüyoruz. Tüccar da 7 lira olması gereken bir arpayı 5,5 liraya kadar alıyor” şeklinde konuştu.

VADELİ ALIMA TEPKİ: “PEŞİN FİYATLA ALINSIN”

Serttaş, TMO’nun vadeli alım yöntemine de tepki gösterdi. “TMO’nun bize 30 günlük, 45 günlük vadeli aldığı için köylü 8’inci ayın 15’inde harmana borçlandığı için TMO’ya fazla ürün götüremiyor. Vadeli sistem değil de peşin fiyatla almasını istiyoruz” dedi.

“DEVLET KAYBEDİYOR, ÜRETİCİ EZİLİYOR”

Çiftçi Muammer Üstündağ, TMO’nun işleyişine ilişkin tepkisini şu sözlerle dile getirdi:

“Biz de biçerdöverimizi buluyoruz, kamyonumuzu buluyoruz ama TMO’dan randevu alamadığımız için o gün ürünümüzü biçtiremiyoruz. Mecbur tüccarın eline düşüyoruz. Borsadan fiyat kaça çıkarsa 7 liralık buğdayı belki 6,5 liraya, belki 6 liraya veriyoruz. TMO doğrudan alım yapsa hepimiz TMO’ya vereceğiz. Hem devletimiz kazanacak hem de biz kazanacağız.”

Hayvancılıkla da uğraştığını belirten Üstündağ, “TMO 7 liradan aldı arpayı, bugün arpa 11,5 liraya satılıyor. Devletten 9,5 liraya arpa aldım. O gün parayla bu malı alsa, belki iki katı mal alacaktı. Hem köylü kazanacaktı hem devlet” ifadelerini kullandı.

Can Ataklı'dan Falyalı dosyası hakkında bomba detaylar! 45 kaset meselesi Can Ataklı'dan Falyalı dosyası hakkında bomba detaylar! 45 kaset meselesi

“ÜRETİM SÜRECİ DESTEKLENMEZSE GIDA KRİZİ DERİNLEŞECEK”

Gürer, üretimin tüm aşamalarında yaşanan sorunların çözülmesi gerektiğini belirtti. Şöyle konuştu:

“Çiftçilik en zor işlerden biri. Bir yıl boyunca tarlayı süreceksin, sulayacaksın, tohum alacaksın, ilaç alacaksın, gübre alacaksın, mazota para bulacaksın, işçiliğe para bulacaksın, üreteceksin. Ürettikten sonra ne beklersin? Giderlerin kadar gelirin de dengeli olsun beklersin. Çiftçiyi üretim öncesinde, üretim sürecinde ve üretim sonrasında yaşadıklarını çözmezsek Türkiye’nin gıdada gelecekte problemleri artacak.”

CHP’Lİ ADEM: “SOĞAN ÜRETİCİSİ HAKKINI ALAMIYOR”

CHP Tarım ve Orman Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem de yazılı açıklama yayımladı. Soğan üreticilerinin yaşadığı mağduriyeti aktaran Adem, “Üretici, alın terinin karşılığını alamıyor, maliyetinin altında fiyatlarla boğuşuyor, ithalatla eziliyor” dedi.

“İKTİDAR VERDİĞİ SÖZÜ TUTMUYOR”

Adem, Tarım ve Orman Bakanlığı ile Ticaret Bakanlığı’nın çiftçiye sahip çıkmadığını belirtti. Açıklamasında şu görüşlere yer verdi:

“Tarım Bakanlığı ve Ticaret Bakanlığı, soğan üreticilerinin haklı eylemi karşısında ‘Gereğini yapacağız’ dedi ama o sözler kâğıt üstünde kaldı. Ne fiyatlar düzeltildi ne maliyetin altında ezilen çiftçinin yanında duruldu. Bu iktidar üreticinin değil, ithalatçının yanında.”

“SEÇİM DÖNEMİNDE HATIRLANAN VAATLER”

Adem, AKP’nin çiftçiye yalnızca seçim dönemlerinde yöneldiğini belirtti. “AKP, çiftçiye sadece seçim dönemlerinde hatırladığı vaatlerle yaklaşıyor. Ama iş icraata gelince ortada yoklar” dedi.

“ÇİFTÇİYE ZULMEDEN ANLAYIŞ DEĞİŞMELİ”

Adem, çiftçi eylemlerine karşı iktidarın baskıcı tutum sergilediğini söyleyerek, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Çiftçiyi susturmak, eylemini bastırmak sizin göreviniz değildir. Üreticinin sesini kısmaya çalışmak, halkın ekmeğini küçültmektir. Çiftçinin itirazı bu ülkenin geleceğine yapılan bir çağrıdır. O sese kulak tıkayanlar değil, o sesi duyanlar bu ülkeyi ayağa kaldıracaktır.”

“CHP, ÇİFTÇİNİN HAKKINI SAVUNMAYA DEVAM EDECEK”

CHP olarak üreticilerin yanında olduklarını belirten Adem, sözlerini şu şekilde tamamladı:

“Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak, soğan üreticisinin de, bu topraklarda alın teri döken her çiftçimizin de yanındayız. Eylem değil, üreticiye zulmeden bu anlayış değişmelidir. Üretimin, emeğin, alın terinin yanında olmaya devam edeceğiz. Bu ülkenin tarlalarında yeniden umut yeşerene kadar mücadelemiz sürecek.”

Kaynak: ANKA