TELE1’de Mehmet Ali Güller’in sunduğu Türkiye’nin Yönü programında konuşan emekli general ve siyaset bilimci Haldun Solmaztürk, Orta Asya ülkelerinin Güney Kıbrıs’a büyükelçi atamasını sert ifadelerle eleştirdi. Solmaztürk, Kazakistan, Özbekistan ve Türkmenistan’ın büyükelçilik kararlarının, Türk dış politikasının çöküşünü açık şekilde gösterdiğini belirtti.

Konuşmasında şu değerlendirmeye yer verdi: “Bu gelişme Türk dış politikasının ne kadar beceriksizce yürütüldüğünün suratımıza bir şamar gibi çarpılmasıdır.”

AB MASALLARI VE BREXIT GERÇEĞİ: DIŞİŞLERİ BAKANI'NA SERT UYARI

Solmaztürk, AKP'li Dışişleri Bakanı’nın Avrupa Birliği'ne yönelik açıklamalarını da eleştirdi. “Bize sandalye verin, güvenliğinizi biz sağlayalım, Türkiye olmadan küresel güç olamaz gibi vizyonsuz açıklamalar yapılıyor” diyerek bu söylemlerin muhataplarda karşılık bulmadığını söyledi.

Değerlendirmesinde şu ifadelere yer verdi: “Yabancı muhataplarınıza onların ülke çıkarlarını sizden daha iyi bildiğinizi anlatmaya çalışırsanız, sizi dinlemezler. Size kızarlar. Ve bunu bir şekilde ifade ederler. Eğer diplomasiden gelmediyseniz, bunu da okuyamazsınız.”

Solmaztürk, İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden ayrılmasında Türkiye’nin hiçbir rolü bulunmadığını belirtti. Brexit sürecinin temel argümanlarından birinin “84 milyon Türk gelecek” korkusu olduğuna dikkat çekti. “Dışişleri Bakanı bunu bilmiyor olabilir ama birileri artık bunları anlatmalı” dedi.

KAÇIRILAN FIRSATLAR: KIBRIS SORUNU 2000’DE ÇÖZÜLEBİLİRDİ

Solmaztürk, Kıbrıs meselesinin kritik çözüm fırsatının 1999–2001 döneminde kaçırıldığını ifade etti. “Türkiye, içerideki siyasi krizler ve ekonomik çalkantılar yüzünden bu fırsatı harcadı” diyen Solmaztürk, o dönemdeki siyasi ve askeri aktörlerin bu süreci okuyamadığını vurguladı.

Konuşmasının devamında şu değerlendirmeyi yaptı: “Derviş’in gelişiyle başlayan süreç siyasetin ve ekonominin tamamen dışarıdan dizayn edilmesidir. Ardından ‘eşim burada mutlu değil’ diyerek çekip gitmesiyle AKP iktidarı başımıza çöreklendi. 23 yıldır bu iktidardan kurtulamadık.”

ANNAN PLANI TUZAĞI VE AVRUPA BİRLİĞİ’NE GÜNEY’İN ALINMASI

2003 yılındaki Annan Planı referandumunu da yorumlayan Solmaztürk, Türk tarafına “evet” dedirtilmesini bir hata olarak değerlendirdi. “Rumların ‘hayır’ diyeceği belliydi. Buna rağmen, Tayyip Erdoğan başta olmak üzere, Denktaş kenara itildi ve Türkler ‘evet’ demeye zorlandı” dedi.

Konuşmasında şu sözleri kullandı: “1960 anlaşmalarına aykırı olmasına rağmen Rumlar Avrupa Birliği’ne alındı. Erdoğan ise Brüksel’e gidip Kıbrıs Cumhuriyeti’ni tanıyan belgeye imza attı. Sonra da tek taraflı deklarasyonlarla bu imzayı geçersiz kılabileceklerini sandılar. Olmadı. Kıbrıs çıkmazı o zaman başladı.”

LEFKOŞA’YA 38 YAŞINDA BÜYÜKELÇİ: 'KİMSE Mİ YOKTU?' SORUSU

Kıbrıs’a atanan büyükelçilerin kısa görev sürelerine de dikkat çeken Solmaztürk, AKP iktidarının liyakatsiz kadro tercihlerini eleştirdi. “1986 doğumlu bir genç büyükelçi olarak gönderildi. 6 ay sonra görevden alındı. Madem bu mesele millî dava, niçin 38 yaşında birini gönderiyorsunuz?” diye sordu.

Solmaztürk, değerlendirmesinde şu ifadeleri kullandı: “Kıbrıs’ta herkes biliyor bu görevden alınmanın nedenini. Kıbrıslı Türkler de biliyor. Ama bizim dışişleri bilmiyormuş gibi davranıyor. Havaya bakarak ıslık çalmaya devam ediyorlar.”

NE VİZYON VAR NE KADRO: SOLMAZTÜRK’TEN SERT UYARI

Solmaztürk, konuşmasının sonunda dış politikadaki çözümsüzlüğün esas kaynağına dikkat çekti. “Türkiye’nin çıkarlarını savunacak ne kadro var, ne vizyon var” şeklinde konuştu.

Programda yaptığı değerlendirmeyi şu sözlerle bitirdi: “Bunlar ne dünyayı ne ülkeyi okuyabiliyor. Hâlâ AB masalını temcit pilavı gibi tekrar ediyorlar. Kimse de çıkıp bunlara bir şey demiyor. Çünkü etraflarına iş bilen kimseyi almıyorlar.”

Kaynak: ABC POLİTİK HABER MERKEZİ