HTŞ ile SDG arasında imzalanan anlaşma, içeriğinden çok zamanlamasıyla öne çıkıyor. Eski diplomat Engin Solakoğlu, bu gelişmenin uluslararası dinamikler açısından taşıdığı önemi vurguladı.
TÜRKİYE'NİN POZİSYONU VE AKP'NİN ROLÜ
Emekli diplomat Engin Solakoğlu, HTŞ ile SDG arasındaki anlaşmanın AKP açısından önemli bir gelişme olduğunu ifade etti. AKP'nin HTŞ ile yakın ilişkiler kurduğunu belirten Solakoğlu, bu anlaşmanın HTŞ iktidarının devamına yönelik bir hamle olarak görülebileceğini söyledi.
HTŞ'nin ABD ve İsrail'in de desteğiyle ayakta kaldığını belirten Solakoğlu, "HTŞ, sadece Türkiye’nin değil, geniş bir koalisyonun ürünü. Ancak işler kötüye gittiğinde faturanın Türkiye’ye kesilmesi ihtimali yüksek" dedi.
ANLAŞMANIN ZAMANLAMASI VE ULUSLARARASI BOYUTU
HTŞ'nin Suriye'deki kontrolünü sürdürme kapasitesinin tartışmalı hale geldiği bir dönemde böyle bir anlaşma yapılmasının dikkat çekici olduğunu vurgulayan Solakoğlu, “Asayişi sağlamakta başarısız bir yapı, ABD destekli SDG’nin desteğiyle meşruiyet kazanma arayışına girdi” dedi.
Solakoğlu, anlaşmanın ardından Batı basınında Türkiye’nin HTŞ ile bağlantısına yönelik eleştirilerin arttığını belirtti. "Batı basını, 'Türklerin adamları katliam yapıyor' şeklinde olumsuz bir propaganda yürütüyor. SDG’nin bu hamlesi Türkiye’yi uluslararası alanda rahatlatma çabası olarak da okunabilir" değerlendirmesinde bulundu.
ANAYASA VE BÖLÜNME TEHLİKESİ
HTŞ ve SDG arasında yapılan anlaşmayla Suriye’de yeni bir anayasa taslağı hazırlandığı ifade edildi. Ancak Solakoğlu, bu anayasanın ABD ve İsrail’in çıkarlarına uygun olarak şekillendirildiğini söyledi. "Metinde İsrail’in işgal ettiği topraklardan hiç bahsedilmiyor. Eğer İsrail’e dair bir atıf yoksa, bu belgenin arkasında İsrail’in olduğu sonucuna varabiliriz" dedi.
Suriye’nin uzun vadede istikrarlı bir devlet yapısına kavuşmasının önüne geçildiğini belirten Solakoğlu, "Bu süreçte doğrudan bir bölünme yaşanmasa bile, Suriye sürekli zayıf ve kırılgan tutulmaya çalışılıyor" ifadelerini kullandı.
RUSYA'NIN TUTUMU VE BÖLGESEL PAZARLIKLAR
Moskova Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. İkbal Dürre, Rusya’nın bu sürece yönelik tutumunun netleşmediğini belirtti. Dürre, “Rusya, Suriye’deki gelişmeleri diğer cephelerdeki pazarlıklar için bir koz olarak görüyor. Özellikle Ukrayna meselesi, Moskova’nın dikkatini başka yöne kaydırmış durumda" dedi.
Rusya ve İsrail arasındaki özel ilişkilerin az konuşulduğunu söyleyen Dürre, “Rusya, Suriye sahasında büyük bir oyun bozan konumunda olmayacaktır. Üslerini korumaya çalışacak ama mümkün değilse de yeni yollar arayacaktır” değerlendirmesinde bulundu.
Uzmanlar, HTŞ-SDG anlaşmasının bölgede uzun vadeli bir istikrar getirmeyeceği görüşünde birleşiyor. Solakoğlu, "Bu anlaşmanın yürürlüğe girmesi için uygulanabilir mekanizmalar oluşturulmalı. Ancak taraflar, halen farklı çıkarları savunuyor" dedi.
Dürre ise, “Ortadoğu’da vesayet savaşları artık kağıt üzerinde devam ediyor. ABD’nin yönlendirdiği bu süreç, bölgeyi daha da kırılgan hale getirebilir” şeklinde konuştu.