İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 19 ünlüye yönelik yürütülen uyuşturucu soruşturmasındaki hukuki uygulama, hukuk çevrelerinde tartışma yarattı. Avukat Hüseyin Ersöz, Başsavcılığın operasyonda “gözaltı kararı bulunmadığını” açıklamasına rağmen, şüphelilerin sabah erken saatlerde jandarma tarafından evlerinden alınmasını eleştirdi.
Hüseyin Ersöz, uygulanan yöntemin hukuka aykırı olduğunu ileri sürdü. Ersöz, şüpheliler hakkında bir gözaltı kararı yoksa, jandarma personelinin sabahın erken saatlerinde neden evlere giderek işlem yaptığını sorguladı:
“Başsavcılığın açıklamasına göre 'uyuşturucu operasyonu' gerçekleştirilen bu kişiler hakkında bir gözaltı kararı yokmuş. Eğer gözaltı yoksa o zaman sabahın erken saatlerinde jandarma personeli neden evlerine gitmiş?”
"MEVCUTLU GETİRME" ELEŞTİRİSİ
Hüseyin Ersöz, bir kişinin özgürlüğünün ancak gözaltı ve yakalama kararlarıyla kısıtlanabileceğini vurguladı. Bu kararlar olmaksızın uygulanan “mevcutlu getirme” olarak adlandırılan uygulamanın doğrudan “özgürlük hakkı ihlali oluşturduğunu belirtti.
Ersöz'e göre, şüphelilerin ifadeye çağrılması ve vücutlarından örnek (kan, idrar veya saç) alınması için hastaneye sevk edilmeleri daha uygun ve hukuki bir yolken, gerçekleştirilen fiili uygulama hukuka aykırıdır ve Hürriyeti Tahdit Suçunu oluşturma riski taşımaktadır.
Başsavcılığın açıklamasına göre "uyuşturucu operasyonu" gerçekleştirilen bu kişiler hakkında bir gözaltı kararı yokmuş. Eğer gözaltı yoksa o zaman sabahın erken saatlerinde jandarma personeli neden evlerine gitmiş?
— Hüseyin Ersöz (@ersozhuseyin) October 8, 2025
Bir kişinin özgürlüğü ancak gözaltı ve yakalama kararlarıyla… https://t.co/ismin3Ly5Y
