İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu, Gazeteci İsmail Saymaz’ın sorularını yanıtladı.
Ekrem İmamoğlu, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Aydın Çerçioğlu ve bazı ilçe belediye başkanlarının Adalet ve Kalkınma Partisi’ne(AKP) “transfer” olmasını “fidye siyaseti” olarak nitelendirdi ve kendi tutuklanmasının "Terörsüz Türkiye" sürecine yönelik bir sabotaj olduğunu öne sürdü. İmamoğlu, yargı süreçleri üzerinden kurulan komplolarla siyasetin yürütüldüğünü iddia etti.
TRANSFERLERİN EN BÜYÜK ANLAMI
İmamoğlu, siyasi tarihin en utanç verici dönemlerinden birinin yaşandığını belirterek, yargının hükumet tarafından bir “aparat” olarak kullanıldığını savundu. Ekrem İmamoğlu, “Fidye siyaseti” olarak tanımladığı bu yöntemin, belediye başkanlarına yönelik soruşturma dosyalarıyla şantajla başladığını öne sürdü. “AK Parti'ye geçersen serbestsin, geçmezsen hapistesin tehditleriyle devam ediyor” diyen İmamoğlu, iktidar saflarına geçerek “fidyesini verenlerin” soruşturmalardan kurtulduğunu iddia etti. Ekrem İmamoğlu'na göre, bu transferlerin en büyük anlamı “bütün tutuklu CHP'lilerin aklanmış” olmasıdır.
KOMİSYONUN ÖNÜNDEKİ EN BÜYÜK ENGELLER
CHP'nin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde(TBMM) kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’na katılması kararının arkasında duran İmamoğlu, bu komisyonun CHP'nin teklifi olduğunu söyledi.
Ekrem İmamoğlu, kendi tutuklanmasını Cumhur İttifakı’nın “Terörsüz Türkiye” olarak adlandırdığı sürece yönelik en büyük sabotaj olarak değerlendirdi. “Bu sabotaja hala devam ediyorlar” diyen İmamoğlu, komisyonun başarısının önündeki en büyük engelin iktidarın kumpaslar, yargı süreçleri ve kayyımlar üzerinden yürüttüğü sabotajlar olduğunu ileri sürdü.
BAHÇELİ’YE SELAHATTİN YILDIRIM YANITI
Ekrem İmamoğlu, Milliyetçi Hareke Partisi(MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin kendisine ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e yönelik “İBB kiralık katil” soruşturmasında tutuklanan Selahattin Yıldırım eleştirilerini “vicdanen de hukuken de doğru bulmadığını” söyledi.
İmamoğlu, Devlet Bahçeli’nin “ülküdaşı ve yol arkadaşı” olarak tanımladığı Selahattin Yıldırım’a yönelik “kiralık katil” iddiasının kendilerinden değil bizzat iktidar tarafından yapıldığını söyledi.
Ekrem İmamoğlu buna rağmen Bahçeli'nin “Türkiye'nin kaderini belirleyen bu sürece karşı gerçekleştirilmiş en büyük sabotajı gördüğünü ve bunu yapanları anladığını” bildiğini ifade etti.
İmamoğlu, devam eden tutuklama ve baskılara rağmen CHP'nin komisyonda kalmaya devam edeceğini vurguladı. Bu duruşun, devletin ve milletin bekasını düşünen bir iradenin sonucu olduğunu belirten Ekrem İmamoğlu, “Tehdit, baskı ve hapis bizi görevimizi yapmaktan alıkoyamaz” dedi.