MHP lideri Devlet Bahçeli’nin “mahkeme süreçleri ivedilikle sonuçlandırılmalı” açıklaması, Ekrem İmamoğlu’nun yargılandığı davada yeni bir dönemece işaret etti. Açıklama, iktidar blokunda şaşkınlık yaratırken, Bahçeli’nin iddianamenin zayıflığına dikkat çektiği ve iktidarın İmamoğlu’nu tasfiye planlarına mesafe koyduğu yorumlarına yol açtı.
İmamoğlu’nun tutukluluk sürecine ilişkin açıklamada bulunan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, davanın uzatılmaması gerektiğini vurguladı. Bahçeli, “Tanık ifadeleri, sarih ve sahici delillerle birlikte diğer bilgi, belge ve bulguların dava dosyasına eksiksiz ilavesinin yapılması suretiyle kovuşturma etapları tamamlanmalı” diyerek, dosyadaki delil yetersizliğine dikkat çekti.
Cumhuriyet yazarı Orhan Bursalı, Bahçeli’nin açıklamasının altını çizdiği yazısında, “Bahçeli, gerçekçi davranıyor. Bu açıklamayı yapmadan önce dava dosyasını incelemiştir, yardımcılarına danışmıştır. İddianamenin Ekrem Bey’i mahkûm edecek kanıtlardan yoksun olduğunu görmüştür” ifadelerine yer verdi.
YANDAŞLAR ŞAŞKIN, BAHÇELİ HAZIRLIKLI
Bursalı, Bahçeli’nin sözlerinin iktidar çevrelerinde şaşkınlıkla karşılandığını yazdı. AKP yanlısı isimlerin, “Bahçeli Türkçe konuşuyor, herkes anladı. Mealen bu meseleyi uzatmayın, iddianameyi hazırlayıp yargılayın diyor” sözleriyle tepki verdiğini belirtti.
Ancak Bahçeli’nin açıklamasının satır aralarında, savcılara yönelik eleştiriler ve iddianamenin içinin boş olduğuna dair bir uyarı olduğu görüşü öne çıkıyor. Bursalı, Bahçeli’nin dolaylı biçimde “Bu ne biçim iddianame, ne tanığın tanık ne açık ve berrak bir suç delilin var” dediğini belirtti.
KAYYUM VE DİPLOMA MESELESİNDE SESSİZLİK
Bahçeli’nin CHP’ye kayyım atanması yönündeki açıklamalara destek vermemesi ve İmamoğlu’nun diplomasının iptaline dair süreçte sessiz kalması da dikkat çeken bir başka unsur olarak değerlendiriliyor. 20 Mart’ta yaptığı açıklamada, “Meselenin diploma iptalinin çok ötesinde vahim bir organize terör ve yolsuzluk sarmalı olduğu anlaşıldı” diyen Bahçeli’nin bu sözleri, dosyanın içeriğiyle ilgili şüpheleri artırmıştı.
GENÇLİĞİN VE MİLLETİN İSYANI
Orhan Bursalı’ya göre Bahçeli’nin iktidarın “İmamoğlu her şartta tasfiye edilmeli” çizgisine mesafe koymasının nedeni, halkın sahiplendiği bir figüre karşı yürütülen yargı operasyonlarının sokakta geniş tepki yaratması. Milyonların alanlara indiğini hatırlatan Bursalı, “İmamoğlu henüz seçilmemiş bir cumhurbaşkanı gibi görülmeye başlandı” yorumunu yaptı.
Bu halk desteğinin, İmamoğlu’nun mahkûm edilmesi yönündeki baskıların ters tepeceğini gören Bahçeli’nin, kontrollü bir normalleşme çağrısı yaptığı düşünülüyor.
HÜKÜMETİ DÜŞÜRECEK SÜREÇ Mİ?
Bahçeli’nin çıkışının, hükümet içinde yeni bir çatlak yaratabileceği de kulislerde konuşuluyor. Bursalı, “Bazı yorumlara göre süreç hükümeti düşürmeye bile varabilir. Henüz katılmasam da Bahçeli bu konuda uzman” ifadelerini kullandı. Bu tür bir gelişmenin “ülkenin diplere sürüklenmesi” gibi bir kırılma gerektirdiğini belirtti.
İMAMOĞLU’NA YOL MU AÇIYOR?
Bahçeli’nin açıklamasının bir diğer önemli boyutu, İmamoğlu’nun serbest kalmasına zemin hazırlanıp hazırlanmadığı sorusu. Bursalı, bu olasılığı daha güçlü bulduğunu ifade ederek, Bahçeli’nin yalan ve tahriklerle İmamoğlu’nu mahkûm etme girişimlerinin Türkiye çapında daha büyük bir siyasi isyana yol açacağını gördüğünü öne sürdü. Bu nedenle MHP liderinin, yangını söndürecek bir pozisyon aldığı vurgulandı.