TELE1'de yayımlanan Burçin Atılgan'ın sunduğu Kayıt Dışı programının programında TELE1 muhabiri Ersin Eroğlu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli arasında, sosyal medya üzerinden yürüyen karşılıklı mesajlaşmalar dikkat çekti.
Tutuklu bulunan İmamoğlu’nun açıklamalarıyla başlayan ve Bahçeli’nin karşılık verdiği açıklamalar, çözüm süreci, adalet vurgusu ve siyasi dengelere dair önemli ipuçları taşıyor.
FETHİ YILDIZ’DAN TUTUKLAMA AÇIKLAMASI
23 Mart 2025’te tutuklanan İmamoğlu hakkında ilk açıklamalardan biri MHP Genel Başkan Yardımcısı Fethi Yıldız’dan geldi. Yıldız, sosyal medya paylaşımında “Tutuklama, yargılama sürecinin sıhhati ve maddi gerçeğin her türlü şüpheden uzak şekilde ortaya çıkarılması için bir tedbirdir. Katalog suçlarda kuvvetli suç şüphesi ve somut delillerin varlığı tutuklama nedenidir” ifadelerini kullandı.
İMAMOĞLU’NDAN MHP’YE ADALET ELEŞTİRİSİ
8 Nisan’da tutuklu bulunduğu cezaevinden paylaşım yapan İmamoğlu, MHP’yi doğrudan hedef aldı. “Her olayda cumhurbaşkanını savunma ihtiyacı ile yazılı açıklamada bulunan siyasi partiye sesleniyorum” diyerek MHP’ye göndermede bulunan İmamoğlu, “Adalet elden gitti, gidiyor. Adaletin olmadığı yerde hiçbir çözüm ve barış girişimi başarıya ulaşmaz” dedi.
AİLESİNE YÖNELİK BASKILARA TEPKİ
İmamoğlu, bir gün sonra ikinci bir çağrıyla MHP’ye yeniden seslendi. Babası Hasan İmamoğlu ve eşi Dilek İmamoğlu’na yönelik polis baskınlarına tepki gösteren İmamoğlu, “Her fırsatta cumhurbaşkanını savunan partiye tekrar seslenmek istiyorum. Ailenin iffet, namus, haysiyet ve dokunulmazlığına böylesine saldırılar sizi hiç mi yaralamıyor?” ifadelerini kullandı.
BAHÇELİ’DEN SÜRPRİZ AÇIKLAMA: “BERAAT OLMALI”
14 Nisan’da MHP lideri Devlet Bahçeli’den dikkat çekici bir açıklama geldi. Bahçeli, İmamoğlu dosyasındaki tanık ifadelerine ve somut delil tartışmalarına işaret ederek şu ifadeleri kullandı:
“Tanık ifadeleri sarih ve sahici delillerle birlikte diğer sair bilgi, belge ve bulguların dava dosyasına eksiksiz ilavesinin yapılması suretiyle kovuşturma etapları tamamlanmalı. Şayet zanlı Ekrem İmamoğlu suçsuzsa beraat, değilse tecziyesi, maşeri vicdana muvafık halde mutlaka olabilecek en kısa sürede temin edilmelidir.”
İMAMOĞLU: “TERÖRSÜZ TÜRKİYE BİR ZARURETTİR”
Bahçeli’nin bu açıklamasından iki gün sonra, 16 Nisan’da İmamoğlu imzalı bir açıklamayla kamuoyuna seslendi. İlk kez “terörsüz Türkiye” tanımını kullanan İmamoğlu, Bahçeli’nin söylemiyle paralel bir çizgiye yerleşti. “Cumhuriyetimizin yeni yüzyılına milletimizi ayrıştıran ve birliğimizi bozan bu manzara ile değil; içeride terörsüz Türkiye ümidi, dışarıda ise ülkemizin birliğini tehdit eden odaklara karşı mücadele azmi ve gayretiyle girmemiz bir tercih değil, açık bir zarurettir” dedi.
Bu açıklamada İmamoğlu, “terörsüz Türkiye” hedefinin ancak demokratik bir zeminde, adaletin uygulandığı bir ülkede mümkün olabileceğini vurguladı.
KAYYIM TARTIŞMASINA BAHÇELİ NOKTAYI KOYDU
17 Nisan’da Bahçeli yeniden konuştu. CHP’ye kayyım atanacağı iddialarının tartışıldığı günlerde, “CHP’ye kayyım hem doğru değil hem de mümkün değildir” açıklamasını yaparak gündemi değiştirdi. Bu çıkışıyla hem Ankara’daki kurultay davasına hem de İmamoğlu’nun siyasi pozisyonuna dolaylı destek verdiği yorumları yapıldı.
DOSYA DETAYLARI DA MESAJLARA YANSIYOR
İmamoğlu’nun hakkında yürütülen iki ana soruşturmadan yalnızca “mali suçlar” dosyasından tutuklama kararı çıkması, “kent uzlaşısı” dosyasından ise herhangi bir işlem yapılmaması da siyasi analizlerin merkezine yerleşti. Bu durum, İmamoğlu’nun mesajlarında yer alan adalet vurgusuyla birlikte değerlendirildi.
CEMAL ENGİNYURT: “BAHÇELİ GÜNDEMİ YÖNLENDİRMEYİ SEVER”
Tartışmaya katılan CHP Milletvekili Cemal Enginyurt, Bahçeli’nin özellikle grup toplantıları yapamadığı bu dönemde sosyal medya üzerinden gündem belirlediğini ifade etti. Enginyurt, “Sayın Bahçeli gündemi belirlemekten hoşlanır. Sağlığına kavuşmuş olması sevindirici. Grupta konuşamasa da mesajlarını Twitter üzerinden veriyor” şeklinde konuştu.
YENİ SÜREÇ: DİYALOG MU, TANSİYON MU?
İmamoğlu ile Bahçeli arasında doğrudan kurulmasa da mesajlar üzerinden gelişen bu siyasi diyalog, Türkiye siyasetinde yeni bir zemine işaret ediyor. Bir yanda Bahçeli’nin adalet vurgusu ve çözüm sürecine dair yumuşayan söylemi, diğer yanda İmamoğlu’nun MHP’ye açık çağrıları dikkat çekiyor. Bu gelişmeler, yalnızca bir siyasi polemik değil; aynı zamanda ilerleyen günlerde çözüm süreci ve anayasal reform tartışmalarına kapı aralayacak bir hat olarak öne çıkıyor.