İş insanı Mehmet İlhan Gülay, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) kendisini yaklaşık 10 milyon dolar değerindeki bir taşınmazı Ekrem İmamoğlu’nun talimatıyla bağış yapmaya zorladığını öne sürdü. Gülay, sürecin Yakup Öner, Buğra Gökçe ve Yavuz Erkut tarafından yürütüldüğünü iddia etti.
TARİHLER VE BELGELER GERÇEĞİ ORTAYA SERDİ
Gülay’ın iddiasında yer verdiği üç ismin imar planı ve bağış protokolü sürecinde görevde olmadığı belirlendi. Yavuz Erkut, Temmuz 2020'de İBB Genel Sekreterliği görevinden ayrıldı. Söz konusu plan ve protokol işlemleri ise 2022 ve 2023 yıllarında gerçekleşti. Bu durum, iddiaların tarihsel bağlamdan kopuk ve mesnetsiz olduğunu gösterdi.
İMAR PLANI İBB MECLİSİ'NDE OYBİRLİĞİYLE ONAYLANDI
İBB Meclisi, 12 Ocak 2023 tarihinde 2022/1511 ve 2022/1190 sayılı kararlarla söz konusu taşınmaza ilişkin imar düzenlemesini oy birliğiyle kabul etti. Plan notlarında geçen “terk”, “intifa” ve “kamusal kullanım” gibi ifadelerin bağış anlamı taşımadığı, bunların imar planı çerçevesinde kamusal yükümlülük olarak tanımlandığı ifade edildi. Ayrıca planlama süreci, Ataşehir Belediye Meclisi, İBB Şehir Planlama Müdürlüğü ve İSKİ gibi teknik kurumların görüşleriyle yürütüldü.
BAĞIŞ, ŞİRKETİN KENDİ RIZASIYLA YAPILDI
16 Kasım 2023 tarihli dilekçede, Gülay’a ait şirketin “kendi rızasıyla bağış yapmak istediği” açık biçimde beyan edildi. Şirket, daha önceki başvurusunu iptal ettiğini yazılı olarak bildirdi. 24 Kasım 2023 tarihinde noter huzurunda imzalanan “İntifa Hakkı Kurulması ve Bağış Vaadi Sözleşmesi”, iki tarafın serbest iradesine dayandı. Protokol, Türk Medeni Kanunu, Borçlar Kanunu ve Belediye Kanunu çerçevesinde hazırlandı.
ZORLAMA YALANI: PLANLAR MECLİSTEN ÖNCE GEÇTİ, PROTOKOL SONRA YAPILDI
Gülay, imar planlarının özellikle geciktirilerek bağışa zorlandığını da iddia etti. Oysa belgeler bu iddiayı da boşa çıkardı. Plan süreci 2022’de başladı ve 2023 başında tamamlandı. Bağış protokolü ise plan meclisten geçtikten sonra, Kasım 2023’te hazırlandı. Bu sıralama, herhangi bir baskı ya da zorlamanın söz konusu olmadığını, sürecin yasal ve düzenli yürütüldüğünü ortaya koydu.
AKP’LİLERİN OYUYLA GEÇEN KARARA İMAMOĞLU SUÇLAMASI
Meclis kararlarının alındığı dönemde İBB İmar Komisyonu’nun başkanlığı AKP’li bir isimdeydi. Meclis çoğunluğu da AKP’deydi. Buna rağmen söz konusu kararların oybirliğiyle alınmış olması, protokolün kamu yararı amacıyla hazırlandığını net biçimde gösterdi.
RIZAYA DAYALI PROTOKOLE İFTİRA GİRİŞİMİ
İBB kaynakları, dilekçeler, noter onayları ve meclis kararlarıyla sürecin şeffaf yürütüldüğünü ortaya koydu. Belediyenin sürece yalnızca imar planı ve kamu yararı doğrultusunda dahil olduğu, hiçbir kişiye veya kuruma bağış baskısı uygulanmadığı belgelendi. “Zorla bağış” iddiası, bağışın noter huzurunda ve karşılıklı mutabakatla yapıldığı gerçeğiyle çelişti.
KAMUOYUNA SUNULAN İDDİALARIN TAMAMI ÇÜRÜTÜLDÜ
Gülay’ın kamuoyuna yansıyan ifadeleri, kendi şirketi tarafından imzalanmış resmi dilekçeler, noter protokolü, İBB Meclisi kararları ve ilgili kişilerin görev tarihlerine bakıldığında tutarsızlıklarla dolu bir tablo ortaya koydu. Belgeler; iddiaların hem tarihsel hem hukuki olarak geçersiz olduğunu kanıtladı.