Karadeniz Teknik Üniversitesi emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Osman Bektaş, İstanbul’un deprem tehlikesine ilişkin dikkat çeken görüşlerini paylaştı. İstanbul’un, Kuzey Anadolu Fayı’nın merkezi sürüklenme segmenti içinde kaldığını belirten Bektaş, bu segmentin üretebileceği maksimum depremin 6.4 büyüklüğünde olacağını ifade etti.
Bektaş, şu değerlendirmeyi yaptı:
"İstanbul'un deprem tehlikesini daha iyi anlayabilmek için Kuzey Anadolu Fayı ile ikizi olan San Andreas Fayını karşılaştırıyoruz. İstanbul, fayın merkezi sürüklenme segmenti içinde kalır. Bu segmentin üretebileceği maksimum deprem M 6,4’tür. 1935 ve 1963 yıllarında Marmara Adası ve Adalar depremleri bu büyüklükte gerçekleşmiştir."
DEPREMSEL GÖÇ HAREKETLERİNE DİKKAT ÇEKTİ
Bektaş, İstanbul’un batısından başlayan depremselliğin yıllar içinde doğuya doğru kaydığını vurguladı. 1912’de başlayan hareketliliğin 1999’da İzmit-Düzce’ye, 2022’de ise Bolu’ya doğru ilerlediğini belirtti.
Bektaş, şu ifadeleri kullandı:
"İstanbul'un batısında 1912’de başlayan depremsellik, 1999’da doğuya doğru İzmit-Düzce'ye, 2022’de Bolu’ya doğru göç etmiştir. İzmit depreminin, Marmara’dan gelen ve 44 dakika süren mikro depremlerle tetiklenmiş olması (Ellsworth, 2018; Bouchon, 2021) yukarıdaki görüşü destekler."
İSTANBUL'DA BEKLENEN BÜYÜK DEPREM TARTIŞMALARI SÜRÜYOR
İstanbul’da beklenen büyük depreme ilişkin farklı görüşler ortaya çıkarken, Bektaş’ın değerlendirmeleri olası senaryolara dair yeni tartışmaları gündeme taşıdı. Uzmanlar, Marmara Denizi’nde aktif fay hatlarının bulunduğunu ve bölgede büyük bir deprem olasılığının göz ardı edilmemesi gerektiğini belirtiyor