Gazeteciler Murat Ağırel ve Timur Soykan, sabah saat 06.00’da evlerine yapılan baskınla gözaltına alındı. Gözaltı gerekçesi, Flash TV'nin satış sürecinde kendilerini tehdit ettiğini ileri süren kişilerin şikâyeti olarak açıklandı.
Gözaltı anlarında cep telefonu kameralarıyla kaydedilen görüntüler, sabah saatlerinde kamuoyuna yansıdı. Timur Soykan sağlık kontrolüne götürülürken çekilen görüntülerde Soykan’ın, “Çeteler kaybedecek, halk kazanacak.” dediği duyuldu.
EVLERDE ARAMA VE EL KOYMA YAPILDI
Gazeteci Şule Aydın, gözaltı bilgisini sabah saatlerinde sosyal medya hesabından duyurdu. Aydın, “Murat Bey, Timur gözaltına alınıyor. Şu an evlerinde arama yapılıyor.” ifadelerini kullandı. Gazetecilerin evlerinde yapılan aramalarda telefon, bilgisayar ve dijital materyallere el konuldu.
İFADEYE GİDECEKLERİ BİLİNİYORDU
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, gazetecilerin saat 13.00’te ifade vermesi bekleniyordu. Ancak bu saat beklenmeden sabah erken saatlerde gözaltı işlemi uygulandı.
İki gazetecinin avukatı Enes Ermaner, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, bugün ifade vermeye geleceğimizi bilmesine rağmen gazeteciler Murat Ağırel ve Timur Soykan hakkında gözaltı işlemi uyguladı. Her iki gazeteci de ikametinde arama ve el koyma işlemi yapılarak gözaltına alındı. İfade için randevusu olan, kendi isteğiyle geleceği bilinen kişiler hakkında gözaltı işlemi uygulanması hukuka aykırılık teşkil ettiği gibi, açıkça düşman ceza hukukunun uygulandığını göstermektedir.”
ŞİKÂYETÇİ GÖZALTINDAKİ BİR İSİM
Gazeteciler, Flash Haber televizyonunun satıldığı döneme ilişkin iddialar nedeniyle gözaltına alındı. TELE1 muhabiri Ersin Eroğlu, Vatan Emniyet Müdürlüğü önünden yaptığı canlı yayında sürecin ayrıntılarını aktardı.
Eroğlu’nun verdiği bilgiye göre Flash TV’nin sahibi Erkan Kork’un 2024 yılı sonunda yaptığı şikâyet üzerine işlem başlatıldı. Kork, televizyonun satın alınma sürecinde gazeteciler tarafından tehdit ve şantaj gördüğünü iddia etti.
Eroğlu, “Bu süreçten sonra Timur Soykan ve Murat Ağırel teknik ve fiziki takibe alındı. Ancak herhangi bir suç deliline ulaşılamadı. Erkan Kork’un tek dayanağı gazetelerde yayımlanan köşe yazıları oldu.” şeklinde konuştu.
YASA DIŞI BAHİS OPERASYONUNU YAZAN GAZETECİLER
Murat Ağırel’in yasa dışı bahis ağını açığa çıkaran haberlerinin ardından, Kork’un sahibi olduğu PayFix adlı şirkete operasyon yapılmış, mal varlığına el konulmuş ve TMSF tarafından kayyım atanmıştı. Kork, gazetecilerin bu süreçte kendisini tehdit ettiğini öne sürdü.
Ersin Eroğlu, gazetecilerin savcılığa gidip haberle ilgili olarak söz hakkı tanımak amacıyla Kork’la görüştüğünü, bu görüşmenin iki tarafın onayıyla ses kaydına alındığını aktardı. Eroğlu, “İncelemeler tamamlandığında ses kaydının varlığı ve içeriği, gazetecilerin herhangi bir suç işlemediğini gösterecek.” dedi.
İFADEYE DAVET YERİNE ŞAFAK OPERASYONU
Eroğlu, pazar günü Murat Ağırel’in kendisine, pazartesi günü savcılığa ifade vermeye gideceklerini söylediğini belirtti. Ancak gazetecilerin ifade için savcılığa gitme girişimine rağmen, sabah saatlerinde evlerine baskın yapılarak gözaltına alındıkları öğrenildi.
Gazetecilerin emniyetteki işlemlerinin gün içinde tamamlanması ve en geç yarın sabah adliyeye sevk edilmeleri bekleniyor.
GAZETECİLERDEN BİRİNCİ SAYFA HABERİ
Timur Soykan’ın gözaltına alındığı gün, BirGün Gazetesi’nde imzasını taşıyan çarpıcı bir haber manşette yer aldı. “Radyoaktif skandal” başlıklı haberde, yıllarca hastalara yüksek dozda radyoaktif madde verildiği, buna rağmen şirketin ihaleye girdiği ve teknisyenlerin çalışmaya devam ettiği bilgisi paylaşıldı. Haberde Sağlık Bakanlığı’nın bu bilgileri 1,5 yıl boyunca gizlediği öne sürüldü.
YAVAŞ’TAN TEPKİ: “DÜŞÜNCEYE SALDIRI”
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda gazetecilerin gözaltına alınmasına tepki gösterdi. Yavaş şu ifadeleri kullandı:
“Timur Soykan ve Murat Ağırel, halkın haber alma hakkı için yazan, soran, konuşan iki gazeteci. Hâlâ aynı tarz uygulamalarla evlerine baskınla sabahın köründe gözaltı. Oysa ki ifadeye çağırsanız gelecek iki gazeteci. Bu, suça karşı değil; düşünceye, gazeteciliğe ve halkın gerçekleri öğrenme hakkına verilen bir mücadele anlamına gelir.”
