NURSEL ÖZÇELİK CENGİZ

Sevim Kahraman’ın yazdığı “Karanlık Ve Mavi”(1) kitabının yeni baskısı (4. Baskı) Kırmızı Kedi Yayınevi’nden yayınlandı. Yazar, bu kitapla okuyucuya güçlü bir merhaba çakıyor, tıpkı Halikarnas Balıkçısı gibi. Kahraman kitabında şöyle diyor:

“Merhaba” yalnızca insanlarla karşılaştığında söylenen bir sözcük değildi Cevat için. Vedalaşırken de “Merhaba” diyerek ayrılırdı. Bunun nedenini de şöyle açıklardı: Merhaba ‘Rahat edin benden size kötülük gelmez’ demektir. Merhaba sözcüğü eski harflerle yazıldığı zaman yelkenliye benziyor. Belki bunun da etkisi var, merhabayı sevmemde.” (2)

Asıl adı Cevat Şakir Kabaağaçlı olan Halikarnas Balıkçısı, son Osmanlı paşalarından Şakir Paşa’nın oğludur. Amcası ise, Abdülhamit’e sadrazamlık yapmış olan Cevat Paşa’dır. Adını babasından ve amcasından alan ailenin gözbebeği oğul Cevat, İstanbul Robert Koleji’nin ardından İngiltere'de Oxford’ta okutuluyor. Beklenen parlak yaşamı nasıl birdenbire değişiyor? Bir baba katiline nasıl dönüşüyor? Bu dönüşüm onu nasıl bir yaşama hazırlıyor? Balıkçı'nın büyük zorluklar, fırtınalar, çatışmalar ve mücadeleler içinde geçen yaşamını yazar Sevim Kahraman, tüm gerçekliğiyle gözler önüne seriyor.

Üç bölümden oluşan belgesel romanın birinci bölümü 1946 yılında başlıyor. Arka planda tek parti döneminin siyasal atmosferi var. Ülkede yaşamını kalemiyle kazanmaya çalışan tüm aydınlar gibi Cevat Şakir de iktidarın siyasal baskısı altında kalıyor. Sevim Kahraman, “Karanlık ve Mavi” de Halikarnas Balıkçısı’nın yaşam öyküsü üzerinden, dönemi de nesnel bir biçimde okuyucuya gösteriyor. Yazar, Osmanlı’dan Cumhuriyete geçişin yol açtığı sarsıntılı yıllarda; Devrimci Cumhuriyetin nasıl tutuculaştığını, daha ilk yıllarından itibaren kendi kültürünü ve edebiyatını yaratan en parıltılı evlatlarına nasıl kıydığını da çarpıcı bir biçimde ortaya koyuyor. Sevim Kahraman, romanı geriye dönüşlerle örerek Cevat’ın çocukluğunu, ilk evliliğini ve babasıyla yaşadığı çatışmayı anlatırken, Türkiye’nin hem aydınlanma hem siyasal tutuculuk dönemine diyalektik bir yaklaşımla güçlü bir ışık tutuyor.

İkinci bölüm Cevat Şakir'in iktidarla çatışmasının ilk aşaması olan İstiklal Mahkemeleri ile başlıyor, bu dönemdeki olaylar onun yepyeni bir yaşamın habercisi oluyor. Büyük aşkı Bodrum’a sürgün gidişi ve karanlığın maviye dönüştüğü yıllar başlıyor.

Yazar, son bölümde 1957'den ölümüne kadar olan yaşamını ele alıyor. Halikarnas Balıkçısı anadili düzeyinde konuştuğu, okuduğu ve yazabildiği İngilizce nedeniyle artık aranan mihmandar ya da rehber olarak, engin bilgisiyle yabancı devlet adamlarına Anadolu’nun eski uygarlıklarını tanıtıyor. Sevim Kahraman, Cevat Şakir’in Azra Erhat’la tanışmasını, aynı yöne bakan iki heyecanlı yüreğin mektuplarla yürüyen aşklarını, Anadolu uygarlıkları ve günümüz Batı kültürünü yaratan tarihsel kaynaklar üzerine yazışmalarını ve sohbetlerini nesnel bir gözle aktarıyor.

Sevim Kahraman “Karanlık Ve Mavi” kitabında; konaklardan yoksulluğa, iktidardan esarete, sürgünden yepyeni bir dünya yaratmaya uzanan, tutkulu aşklardan yalnızlığa, baba katilinden güçlü bir yazın insanına dönüşen çarpıcı yaşam çizgisini anlatıyor. Trokçi ile Bodrum’un yeşilini oluşturan ağaçlar arasındaki ilişkiyi, o büyülü sırrı açıklıyor. Yeni aşkların ve yeni kavgaların eşliğinde Cevat Şakir’in sanatla, mitolojiyle, tarihle, felsefeyle serüveninde, nasıl “Halikarnas Balıkçısı” kimliğini kazandığını gösteriyor. Sevim Kahraman, Balıkçı'nın Azra Erhat, Sabahattin Eyüpoğlu, Sabahattin Ali, Atilla İlhan’lı yıllarını ve her şeye karşın şiir tadındaki coşkulu ömrünü sadece anlatmıyor, gerçekçi bir bakışla göstermeyi başarıyor. Bizi, o karanlığa inat çıkılan mavi yolculukların içine çekiyor.

Yazar kitabı Cevat Şakir’in kadim dostu Sabahattin Eyüboğlu’nun sözü ile bitiriyor;

Yeni Soğuk Savaş- Yol Ayrımındaki Dünya 1
Yeni Soğuk Savaş- Yol Ayrımındaki Dünya 1
İçeriği Görüntüle

“Cevat, bu dünyadan göçerken bile, Hatay’daki merhaba apartmanda, yattığı odanın penceresine dönüp, ‘Sanırım ki yolcuyum. Dünyaya bir merhaba deyip gideceğim. Burnuma çiçek kokuları geliyor. Açın, açın pencereleri. Son defa görmek istiyorum güneşi. Son defa görmek istiyorum özgürlüğü. Merhaba çocuklar, merhaba dünya, merhaba…’ diyecek kadar aşıktır bir merhabaya…”(3)

Bodrum’u Bodrum yapan, büyük romanlar ve öyküler yaratan Cevat Şakir, Halikarnas'ta bir bankta oturmuş hâlâ Bodrum Kalesi’ni izliyor.

DİPNOTLAR

(1) Sevim Kahraman, Karanlık Ve Mavi, Bir “Halikarnas Balıkçısı” Romanı, Kırmızı Kedi Yayınevi,İstanbul, 2025

(2) age, s. 184

(3) age, s. 196