Hukukçu Salim Şen, TELE1 ekranlarında yayımlanan Söz Bizde programında gazeteci Burçin Atılgan’ın sorularını yanıtladı. CHP eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “aday olmayacağım” açıklamasını geç kalınmış bir karar olarak yorumladı. “Bugün perşembe, kurultay pazar günü. Bu açıklama çok geç yapıldı. Kılıçdaroğlu bunu üç gün kala mı fark etti?” diyerek zamanlamaya sert tepki gösterdi.

“SİYASİ HATA” DEĞERLENDİRMESİ

Açıklamanın böylesi kritik bir eşikte duyurulmasını siyasi hata olarak nitelendiren Şen, bu kararın çok daha önce alınması gerektiğini vurguladı. "İki gün kala böyle bir açıklama yapılmaz" dedi.

YANDAŞ MEDYANIN ROLÜNE DİKKAT ÇEKTİ

İktidara yakın medya organlarının Kılıçdaroğlu’nun aday olacağı yönündeki yayınlarına işaret eden Şen, bu yayınların partiyi iç çekişmelere sürüklemek amacıyla yapıldığını söyledi. “Yandaş medya, CHP’nin enerjisini başka alanlara çekmeye çalıştı” şeklinde konuştu.

"TRİBÜNLERE DÖNÜK BİR AÇIKLAMA"

Kılıçdaroğlu’nun açıklamasında kullandığı dile de dikkat çeken Şen, kararın politik olduğunu ve kamuoyu baskısıyla şekillendiğini belirtti. “Bu açıklama tribünlere dönüktü. 'Yüzüne tükürürler', 'taşlarlar' gibi ifadelerin etkisiyle alındı” dedi.

"İÇ ÇEKİŞME UYARISI GEÇ KALDI"

“Adaylık çekişmeye neden olacaktıysa, bu durum daha önce fark edilmeliydi” diyen hukukçu, Kılıçdaroğlu’nun “partimizi iç çekişmelere sürüklememek için aday olmuyorum” açıklamasını yetersiz bulduğunu ifade etti.

"KURULTAY BAŞLAR BAŞLAMAZ SAHİPLENMELİYDİ"

Kurultay sürecinde şaibe tartışmaları yaşandığını hatırlatan Şen, bu tartışmalara karşı Kılıçdaroğlu’nun açık bir tavır göstermesi gerektiğini söyledi. “Kurultay delegeleri genel başkanını seçmiştir, şaibe yoktur” demeliydi” görüşünü dile getirdi.

"OLAĞANDIŞI BİR KURULTAY YAŞANIYOR"

Bu sürecin sıradan olmadığını savunan Şen, kurultayın olağandışı koşullarda gerçekleştiğini belirtti. “Bu olağanüstü değil, olağandışı bir kurultaydır” dedi. Anayasanın askıya alındığını, hukukun devre dışı bırakıldığını söyleyerek, iktidarın doğrudan müdahil olduğunu ifade etti.

"MUHALEFETİ TASFİYE PLANI YÜRÜRLÜKTE"

İktidarın muhalefeti etkisizleştirmek için siyasi alanı dizayn ettiğini söyleyen hukukçu, seçim kayıplarını bu yolla telafi etmeyi amaçladığını belirtti. Kurultay sürecinde delegelere verilen hediyeleri de bu planın parçası olarak değerlendirdi.

"BU KURULTAY BİR DİRENİŞ YERİDİR"

Kurultayın sadece bir seçim olmadığını söyleyen Şen, süreci siyasi bir direniş olarak tanımladı. “Bu kurultay, hukuksuzluğa karşı direnmenin ve oyun kurmanın yeridir” dedi.

"CHP İLK KEZ OYUNU KENDİ KURUYOR"

Cumhuriyet Halk Partisi'nin uzun süredir iktidarın belirlediği gündemin peşinden gittiğini vurgulayan hukukçu, “İlk defa CHP, iktidarın kurduğu oyunun peşinden gitmiyor, kendi oyununu kuruyor” ifadelerini kullandı.

"ATATÜRK’ÜN PARTİSİ OYUNCAK EDİLEMEZ"

CHP’nin tarihsel rolüne işaret eden Şen, “Bu ülkenin kurucu partisi, Atatürk’ün partisi kimsenin siyaset oyuncağı olamaz” diyerek, iktidarın yargı eliyle partiye müdahale etmesine sert çıktı.

"NET DURUŞ GÖSTERMELİYDİ"

Kılıçdaroğlu’nun mevcut yönetime açık destek vermesi gerektiğini ifade eden hukukçu, “Kongreye gidip seçilmiş yönetime sahip çıkmalıydı” dedi. “Davet edilirsem giderim” sözlerini yetersiz bulduğunu belirtti.

"MANİFESTO İLE KONGREYE GİTMELİYDİ"

CHP'nin iktidarın operasyonlarına alet olmaması gerektiğini savunan Şen, Kılıçdaroğlu’nun güçlü bir manifesto ile kurultay salonunda yer alması gerektiğini söyledi. “Hodri meydan demeliydi” diyerek açık çağrıda bulundu.

"BU SÜREÇ KİŞİSEL HIRSLARI AŞIYOR"

Kurultay sürecinin kişisel hesapların ötesinde olduğunu belirten hukukçu, “Bu süreç bir kişisel mücadele değil, toplumsal direnişin ta kendisidir” dedi. Özgür Özel’in bu süreçte toplumsal muhalefete liderlik ettiğini vurguladı.

Kaynak: ABC POLİTİK HABER MERKEZİ