Gündem

Leman saldırı sonrasında mizahin güldürmeyen tarihi

İlk Türk mizah dergisi Diyojen’den Leman’a, Oğuz Aral’dan Musa Kart’a uzanan çizgide mizahçılar sansür, dava, tutuklama, dağıtım engeli ve fiziksel saldırılarla yüzleşti. Türkiye’de mizah, 155 yıldır muktedirlerin hedefinde.

Abone Ol

HABER ANALİZ: ABC POLİTİK

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Leman Dergisi’nde yayımlanan bir karikatür üzerine re’sen soruşturma başlattı. Soruşturma kapsamında haklarında gözaltı kararı verilen 6 dergi yöneticisinden 4’ü yakalanarak gözaltına alındı; 2 yöneticinin ise yurt dışında bulunduğu bildirildi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel ‘Muhammed peygamber karikatürü’ gerekçesiyle hedefe konulan mizah dergisi Leman’a sahip çıkarak şunları söyledi:

“Aldım karikatüre baktım. Karikatüre bakmadan birilerinin peşine takılabilirdim ama işin kolayıdır. Özgür Özel olarak baktığımı ve gördüğümü söylüyorum. Buradan vicdan sahibi muhafazakarlara, muhafazakar camiaya, hatta karikatüristlerine sesleniyorum; dönün bir bakın.

Ben baktığımda Gazze’de bombardıman altında hayatını kaybetmiş, kanatlar takmış bir melek görüyorum. Başında haresiyle, kanadıyla. Bir başka bombanın öldürdüğü bir melekle karşılaşıyor. Bunu ‘Hz. Muhammed’i resmetmişler’ olarak söylüyorlar.

Hz. Muhammed peygamber katındadır, melek falan değildir. Orada Muhammed, Gazze’de öldürülmüş, ismini Muhammed S.A.V’den alan bir çocuktur. Gökyüzünde bir başka peygamberden alan bir başka çocuk, bir başka Gazzelidir. ‘Peygamberin adını alanlar burada ölüyor’ diye resmedilmiş ve bu şekilde açıklanmış bir karikatürdür.

Ama kolay fırsat var; ‘Peygamberin resmini çizdiler, saldırın Leman’a!’… O Leman, hepiniz susarken Mavi Marmara’ya destek karikatürü çizdi, İsrail’e ticarete karşı cephe alan Leman’dır, motokurye Samet’i kapak yaptı.

Leman’ın üzerinde tepinerek hakikati ezemezsiniz. Hz. Muhammed’e saygısızlığa da izin vermem ama yapılmamış bir saygısızlık üzerinden o toplumsal lince de izin vermem. Herkes doğru yerde durmayı bilecek.

Herkesi metanete, aklıselime doğru yerde durmaya devam ediyorum.”

ERDOĞAN BİLDİĞİMİZ GİBİ

Adalet ve Kalkınma Partili (AKP) Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da karikatüre ilişkin "Mizah kisvesiyle yapılan açık bir kışkırtmadır, alçakça bir provokasyondur. Bu nefret suçuyla ilgili emniyetimiz ve yargımız hemen harekete geçmiş, gerekli süreçler başlatılmıştır. Bunun hesabını hukuk önünde verecekler biz bunun takipçisi olacağız" ifadelerini kullandı.

Peki biraz daha geçmişe gidip geçmişten bugüne kadar ki mizah dergilerinin baskı ve sansür açısından neler yaşanmıştı?

Türkiye’de mizah yayıncılığı, tarih sahnesine ilk kez 1870’te Diyojen dergisiyle çıktı. Ancak o günden bu yana çizerlerin ve mizah dergilerinin kaderi, iktidarların tahammülsüzlüğü ve baskıcı refleksleriyle şekillendi. Osmanlı’dan Cumhuriyet’e, darbe rejimlerinden çok partili demokrasiye kadar her dönemde mizahçılar ya mahkeme salonlarında, ya matbaa sıkıntılarıyla ya da doğrudan sokak şiddetiyle karşı karşıya kaldı.

OSMANLI’DAN BUGÜNE

  • 1870–1873 | Diyojen Kapatıldı

Teodor Kasap’ın çıkardığı Diyojen, üç kez sansürlendi ve 183. sayısından sonra kapatıldı. Ardından gelen Hayal dergisi, Karagöz-Hacivat karikatürü nedeniyle yalnızca üç hafta dayanabildi. Sultan II. Abdülhamid’in istibdat rejimi (1878–1908) boyunca mizah dergilerine yayın yasağı getirildi.

  • 1946–1948 | Markopaşa Sürgünde

Aziz Nesin, Sabahattin Ali ve Rıfat Ilgaz’ın çıkardığı Markopaşa, sürekli toplatıldı; yazarları gözaltına alındı, baskı altında kaldı.

  • 1950’ler | Ekonomik Ambargo

Demokrat Parti iktidarı döneminde mizah dergilerine kâğıt ve mürekkep ambargosu uygulandı. Tef dergisi, son sayısını tuvalet kâğıdına basmak zorunda kaldı.

  • 1983 | 12 Eylül Sonrası Gırgır Kapandı

Gırgır, Oğuz Aral yönetiminde milyonlara ulaşırken 1983’te bir karikatür gerekçesiyle kapatıldı. Aral hakkında “bayrağa hakaret” suçlamasıyla 2,5 yıl hapis istemiyle dava açıldı.

  • 1990’lar | Kürtçe Mizaha Engel

Kürtçe yayınlanan Tewlo (1992) ve Pîne (1999) dergileri kısa sürede yasaklandı; sayıları dağıtılmadı.

AKP DÖNEMİNDE HER ŞEY DAHA DA ARTTI

  • 2005–2008 | Erdoğan’dan Dergilere Davalar

Penguen ve Leman’ın kapakları nedeniyle dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan tazminat davaları açtı. Yazarlar adliyelik oldu.

  • 2011 | Baruter Davası

Penguen çizeri Bahadır Baruter hakkında “Allah yok, din yalan” karikatürü nedeniyle 1 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.

  • 2016–2019 | Cumhuriyet Karikatüristleri Hedefte

Musa Kart, “örgüte yardım” suçlamasıyla 3 yıl 9 ay hapse mahkûm edildi. Ceza, Yargıtay tarafından daha sonra bozuldu.

  • 2017 | Gırgır Kapatıldı, Penguen Veda Etti

Penguen, baskı maliyetleri ve reklam ambargosu nedeniyle kapandı. Aynı yıl Gırgır, Musa Peygamber karikatürü nedeniyle kapatıldı ve tüm çalışanlar işten çıkarıldı.

  • 2020 | Leman Kapaklarına Mahkeme Engeli

Berat Albayrak’ın Kanal İstanbul iddialarına dair Leman kapağı erişime engellendi.

  • Haziran 2025 | Leman’a Karikatür Operasyonu

Hz. Muhammed ve Hz. Musa’yı tasvir ettiği iddia edilen bir karikatür sonrası Leman hakkında soruşturma başlatıldı. 4 kişi gözaltına alındı. Aynı gün radikal bir grup, dergi binasına taş ve sopalarla saldırdı.

ELEŞTİRİNİN BEDELİ

Oğuz Aral’dan Selçuk Erdem’e, Metin Üstündağ’dan Bahadır Baruter’e kadar birçok çizer; sansür, hapis, gözaltı, dağıtım ambargosu ve ekonomik baskılarla yüzleşti. Devletin ve toplumun zaman zaman ortaklaşa uyguladığı bu baskılar, Türkiye’de mizahı hep bir tehdit olarak gördü.
Ancak bu uzun baskı tarihi, aynı zamanda mizahın dirençli karakterini de gösteriyor. Mizah, Türkiye’de tüm yasaklara rağmen susmadı; sadece mecrasını, tonunu ve biçimini değiştirdi.