İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, eyleme katılan 23 öğrenciye “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet” suçlaması yöneltildi. Bu kişilerden 5’inin LGBTİ+ bayrağı taşıması, savcılık tarafından doğrudan dava gerekçesi olarak sunuldu.

İddianamede, öğrencilerin taşıdığı “Kadın ve LGBTİ+ Komisyonu-İÜ Öğrenci Meclisi” ve “İstanbul Üniversitesi Öğrenci Meclisi” yazılı pankartlara da yer verildi. Ayrıca, “Jin Jiyan Azadi”, “Her Yer Taksim Her Yer Direniş” ve “Beyazıt Faşizme Mezar Olacak” sloganlarının atılması da suçlama kapsamına alındı.

Savcılık, 23 öğrencinin cezalandırılmasını ve çeşitli haklardan mahrum bırakılmasını talep etti. Dava, 10 Aralık 2025’te İstanbul 31. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülecek.

Sezgin Tanrıkulu komisyonda yapacaklarını anlattı
Sezgin Tanrıkulu komisyonda yapacaklarını anlattı
İçeriği Görüntüle

NE OLMUŞTU?

Gezi Direnişi’nin 12. yılı nedeniyle İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Orta Bahçe’de düzenlenen anma etkinliğine katılan öğrencilere, etkinlik sırasında saldırı gerçekleşmişti. Saldırının ardından dağılan gruptaki 20’den fazla öğrenci, Vezneciler metro istasyonu çıkışında sivil polisler tarafından gözaltına alınmıştı.

Gözaltına alınan öğrencilerin arkadaşları ise adliye önünde yaptıkları açıklamada şunları söylemişti:

“Biz, kampüsleri yeniden özgürleştirmekten geri durmayacağız. Yoksulluğa, güvencesizliğe ve baskıya karşı bir yaşam alternatifi kurmak isteyen bir kuşağız. Eğer bugün bir suçtan söz edilecekse, o suç; Gezi’yi anan öğrencilerin gözaltına alınmasıdır.”

Öğrenci toplulukları ve hak örgütleri, LGBTİ+ bayrağının suç delili olarak sunulmasını ve barışçıl anma eyleminin yargılamaya konu edilmesini sansür ve hak ihlali olarak değerlendiriyor.

Kaynak: KAOS GL