Mahfi Eğilmez, kişisel web sitesinde yayımladığı yazısında Türkiye’deki gelir adaletsizliğini ve buna karşı gösterilen toplumsal tepkisizliği “büyük sessizlik kuramı”yla ilişkilendirdi. Eğilmez, yazısında İtalyan kökenli Amerikalı fizikçi Enrico Fermi’nin ortaya attığı Fermi Paradoksu’ndan hareketle Türkiye toplumundaki suskunluğu ele aldı.
FERMİ PARADOKSU NEDİR?
Eğilmez, “Büyük Sessizlik Kuramı” başlıklı yazısında Fermi Paradoksu’nun temelini şöyle aktardı: “Evrende yaşam olasılığı yüksek olmasına karşın, bununla ilgili bir kanıt ya da iletişim olmaması bir çelişki yaratıyor.” Bu çelişkiye fizikçi Enrico Fermi'nin adı verildiğini belirtti.
Fermi’nin evrenin genişliğine rağmen başka uygarlıklardan hiçbir iz gelmemesini sorguladığını belirten Eğilmez, “Bu olguyu açıklamak için ortaya atılan hipotez ‘Büyük Sessizlik Kuramı’ olarak anılıyor” diye yazdı.
UZAYA DAİR ALGILAR NASIL DEĞİŞTİ?
Eğilmez, çocukluğunda uzaya dair bilgilerinin sınırlı olduğunu ve yıldızlara kolayca gidilebileceğinin düşünüldüğünü aktardı. Bu düşüncenin, dönemin film ve dizilerinden kaynaklandığını belirtti. Ardından uzayın büyüklüğünün Hubble Teleskobu sayesinde daha iyi anlaşıldığını vurguladı. Eğilmez, “Güneş sistemi dışındaki gezegenlere ulaşmak ışık hızına ulaşsanız bile zaman olarak mümkün değilmiş” ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE’DEKİ GELİR DAĞILIMI UÇURUMU
Eğilmez, yazısının devamında Türkiye’deki ekonomik sorunların yalnızca enflasyon ve büyüme düşüklüğüyle sınırlı olmadığını belirtti. Gelir dağılımındaki bozulmanın altını çizerek, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Nüfusun 17 milyonu Portekiz düzeyinde (27 bin dolar), 17 milyonu Brezilya düzeyinde (10 bin dolar), 17 milyonu Tayland düzeyinde (7 bin dolar), kalan 35 milyonu ise Ürdün düzeyinde (4 bin dolar) yıllık gelire sahip.”
ÖZEL OKUL FİYATLARI AVRUPA’YI AŞTI
Eğilmez, gelirle karşılaştırıldığında özel okul ücretlerinin anormal derecede yüksek olduğuna dikkat çekti. Türkiye’de özel okulların yıllık ücretinin 20-30 bin dolar seviyesinde olduğunu aktardı. Oysa Fransa, Almanya ve İtalya gibi ülkelerde bu ücretlerin 20 bin dolar dolayında olduğunu, kişi başına gelirin ise Türkiye'nin 4 katı olduğunu vurguladı.
SATIN ALMA GÜCÜ ALDATMACASI
Eğilmez, Türkiye’nin satın alma gücü paritesine göre yüksek gelirli gibi görünse de bunun gerçek olmadığını belirtti. Kurun düşük tutulmasının bu algıyı çarpıttığını yazdı. Temel tüketim mallarının fiyatlarının Avrupa ortalamasının üstüne çıktığını, bunun da halkın alım gücünü düşürdüğünü ifade etti.
HALKIN TEPKİSİZLİĞİNE PARADOKSAL YORUM
Eğilmez, toplumun ekonomik baskılara sessiz kalmasına dikkat çekti. “En fazla itiraz kişi başına geliri Avrupa düzeyinde olanlardan çıkıyor” ifadelerine yer verdi. Geniş kesimlerin ise bu durumu “sınav” ya da “kader” olarak görerek kabullendiğini yazdı.
Eğilmez, yazısını şu sözlerle tamamladı: “Büyük sessizlik kuramı bizim buralarda böyle işliyor.”