Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) Genel Başkanı Özgür Özel’in, 31 yıl önce İşletme Fakültesi Dekanlığı’nın verdiği ve tekraren mevzuata uygun olduğunu söylediği diploması 18 Mart 2025 tarihinde iptal edilip İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü 2 ayrı soruşturmada gözaltına alındıktan sonra 31 Mart 2024 Yerel Seçimleri’nde Türkiye’nin birinci partisi olan CHP’nin tüm seçim bölgelerinde düzenlediği örgüt denetimindeki ön seçimde yaklaşık 15 buçuk milyon oy aldığı 23 Mart 2025 tarihinde tutuklanmasına varan sürece yönelik protesto eylemlerini yayınlamayan medya kurumlarının şirketlerine yönelik yaptığı boykot çağrısı gündemdeki yerini koruyor.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı soruşturmada aralarında Netflix’te 2020 – 2022 yılları arasında yayınlanan “İmparatorluğun Yükselişi: Osmanlı” dizisinde Fatih Sultan Mehmet’i canlandıran Oyuncular Sendikası Yönetim Kurulu Üyesi Cem Yiğit Üzümoğlu’nun da bulunduğu 11 kişiyi sosyal medya paylaşımları nedeniyle “nefret ve ayrımcılık” ile “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçlamasıyla gözaltına alınması da tepki topladı.
CHP’nin mesleği avukatlık olan Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal ise bir bir ürünü almamanın, bir markayı boykot etmek ya da bu yönde çağrıda bulunmanın hukuken suç olmadığını söyledi. Türk Ceza Kanunu’nun(TCK) 2. maddesinin açıkça, “Kanunda yazılı olmayan bir fiil için kimseye ceza verilemeyeceğini” yazdığını vurguladı.
Mahmut Tanal ayrıca TCK’nın 26. maddesinin ise, meşru hakkını kullanan kişiye ceza verilemeyeceğini güvence altına aldığını hatırlatarak; bir kişinin, ekonomik veya vicdani gerekçelerle bir ürünü almaması ve bunu kamuoyuna duyurmasının anayasal bir hak olduğunu ifade etti.
Tanal son olarak meşru hakkı kullanan yurttaş hakkında, “suç işlemiş” gibi şikâyette bulunanlar veya işlem başlatılmasına neden olanların TCK’nın 271. maddesinde düzenlenen “suç uydurma” fiilini işlemiş olduğunu ve yargılanmaları gerektiğini savundu.
KAMUOYUNA DUYURULUR
— Av.Mahmut TANAL (@MTanal) April 3, 2025
Bir ürünü almamak, bir markayı boykot etmek ya da bu yönde çağrıda bulunmak, hukuken suç değildir.
Türk Ceza Kanunu’nun 2. maddesi açıkça der ki:
“Kanunda yazılı olmayan bir fiil için kimseye ceza verilemez.”
Yani, ceza hukukunda keyfiliğe yer yoktur. Suç…
