Ekonomi

Mehmet Şimşek en çok onlara güveniyordu! Destek geriliyor

İş dünyası TÜİK verilerini reddetti, Şimşek’in programına desteği çekti, sanayici “dayanacak gücümüz kalmadı” diyerek çöküşü açıkça ilan etti.

Abone Ol

Anka'da yer alan analize göre TÜİK’in 3 Mayıs 2025 günü açıkladığı nisan ayı enflasyon verisi, ekonomideki güven bunalımını derinleştirdi. Tüketici enflasyonu yıllık yüzde 37,8 olarak duyurulurken, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek verilerin Merkez Bankası hedefleriyle uyumlu olduğunu savundu. Ancak iş dünyası, akademi ve ihracat çevrelerinden gelen açıklamalar, bu veriye duyulan inancın çöktüğünü ortaya koydu.

TÜİK VERİLERİNE GÜVEN YERLE BİR OLDU

TÜİK’in açıkladığı yıllık enflasyon oranı yüzde 37,8 olurken, aylık TÜFE yüzde 3 olarak duyuruldu. Ancak ne işverenler ne üreticiler ne de emekçiler bu rakamların gerçekliği olduğuna inanıyor. 1891’de Osmanlı döneminde kurulan Merkezi İstatistik Encümeni’ne dayanan TÜİK, AKP’nin 23 yıllık iktidarı döneminde en büyük güven kaybını yaşadı.

İstanbul Ticaret Odası’nın yanı sıra ENAG, TEPAV, BETAM ve Koç Üniversitesi gibi bağımsız akademik kuruluşlar artık kendi hesaplamalarını açıklıyor. TÜİK dışında neredeyse herkes farklı oranlarla kamuoyunu bilgilendiriyor. İktidar dışındaki çevreler, resmi verileri artık dikkate almıyor.

HEDEF SAPTI, BEKLENTİLER AŞILDI

Merkez Bankası'nın yıl sonu için öngördüğü enflasyon hedef aralığı yüzde 19-29 olarak açıklanmıştı. Bu aralıkta orta nokta yüzde 24’tü. Ancak TÜİK’in açıkladığı yüzde 37,8’lik oran bu hedefi çoktan aştı. Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, yıl sonunda hedefe yaklaşacaklarını iddia etti. Fakat bağımsız araştırmalar ve piyasa beklentileri yüzde 30-40 aralığında seyrediyor.

FAİZ ARTIRILDI, ENFLASYON DÜŞMEDİ

19 Mart’ta İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik başlatılan siyasi operasyonun ardından ekonomi göstergelerinde bozulma hızlandı. Merkez Bankası, döviz mevduatlarına uygulanan zorunlu karşılık oranını 200 baz puan artırdı. İhracatçılara getirilen döviz bozdurma zorunluluğu yüzde 25’ten yüzde 35’e çıkarıldı.

Bankalara TL zorunlu karşılık için ödenen faiz yükseltildi. Politika faizi nisanda yüzde 46’ya, gecelik repo faizi yüzde 49’a çıkarıldı. Buna rağmen kredi faizleri yüzde 70’e dayandı. TL mevduat faizleri yüzde 55’e ulaştı. Tüm bu gelişmelere rağmen enflasyonda düşüş sağlanamadı. Kredi faizi ile resmi enflasyon arasındaki fark iki katına çıktı.

REZERVLER ERİYOR, KUR DURMUYOR

Merkez Bankası’nın döviz rezervleri 2 Mayıs haftasında 2,2 milyar dolar daha azaldı. Altın rezervleri yaklaşık 1 milyar dolar düştü. 19 Mart’tan bu yana toplam rezerv kaybı 60 milyar dolara yaklaştı. Dolar, dünya genelinde değer kaybederken Türkiye’de değer kazanmaya devam etti.

Bankalara tüzel kişi mevduatlarında yüzde 60 TL oranı zorunluluğu getirildi. Her ay yüzde 0,3 oranında artış şartı kondu. Bu düzenlemeyle bankalar TL mevduat faizlerini artırdı. Fakat bu da dövize olan talebi kıramadı.

İŞ DÜNYASI TEPKİSİNİ GİZLEMEDİ

Bakan Şimşek’in destek bulmakta zorlandığı bir diğer alan da iş dünyası oldu. Özellikle vergi denetimleriyle ilgili açıklamaları büyük tepki çekti. Organize Sanayi Bölgeleri, hal girişleri ve şehir çıkışlarına vergi memuru görevlendirilmesi planı tartışma yarattı.

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, “Her işletmenin, her fabrikanın kapısına vergi memuru koyarak, polisiye tedbirlerle vergi gelirleri artırılamaz. Bu sistem girişimcinin şevkini kırar” açıklamasını yaptı.

Ankara Sanayi Odası Başkanı Seyit Ardıç ise "Yüzde 60’ın üstünde faizle yatırım yapılamaz. Üretim bile imkânsız hale geliyor" ifadelerini kullandı.

İHRACATÇININ HEVESİ KIRILDI

Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mustafa Gültepe de döviz gelirlerinin yüzde 35’inin Merkez Bankası’na satılması zorunluluğuna tepki gösterdi. Gültepe, “Sanayi kan kaybediyor. Firmalar küçülüyor. 25 yıldır bizden ürün alan müşteriler artık almıyor. Maliyetler yüzünden 3-4 kat pahalı hale geldik” dedi.

Enflasyonla mücadeleyi önemsediklerini belirten Gültepe, şu uyarıyı yaptı: “Faiz yükseliyor ama enflasyon düşmüyor. Bu sürdürülemez. Enflasyon birkaç yıl sonra yüzde 15’e inse bile sanayicinin yüzde 20’si ortada kalmayabilir. Eskiden ihracatçı olmak istenirdi, şimdi ihracat hevesi kalmadı.”

TÜSİAD SUSTURULDU, ŞİMDİ SIRA DİĞERLERİNDE

İş dünyasının yıllarca sessiz kalan temsilcileri de artık tepkilerini dile getiriyor. TÜSİAD yöneticileri, iktidarı eleştirdikleri için gözaltına alındı. Diğer kurumlar ise bu baskıya sessiz kaldı. Ancak iki yıl içinde ekonomi yönetiminin tüm fedakârlıkları heba etmesi, siyasi operasyonlarla birlikte yaşanan ekonomik yıkımı derinleştirdi. Şimdi o kurumlar da sıranın kendilerine geleceğini fark ederek ses yükseltmeye başladı.

Ekonomideki çöküş, sadece yoksul halk kesimlerini değil, AKP’ye uzun yıllar destek vermiş sermaye gruplarını da etkiliyor. Bu durum, Şimşek’in yürüttüğü programın toplumsal ve kurumsal meşruiyetini hızla aşındırıyor.