ABC POLİTİK ÖZEL - İktisatçı Prof. Dr. Serap Durusoy, 5 Mayıs 2025 günü katıldığı TELE1 yayınında TÜİK’in açıkladığı Nisan ayı enflasyonunu değerlendirdi. Açıklanan yüzde 3’lük artışı gerçek dışı bulduğunu belirten akademisyen, “Biz fiyatların yüzde 3 arttığını görmüyoruz. Vatandaşın verisi, ekonominin gerçeğidir” diyerek açıklamalara tepki gösterdi.
GELİR HESAPLAMASI GERÇEK ENFLASYONU YANSITMIYOR
Durusoy, memur ve AKP destekli bağkur emeklilerinin maaş artışlarının bu sahte rakamlar üzerinden hesaplandığını vurguladı. “Kira gelirleri yüzde 48,73 artarken, SGK’ya yüzde 13, memura yüzde 12,29 artış görülüyor. Bu tablo yoksulluk sınırının altında kalan ücretlilerin durumunu görünür kılıyor” ifadelerini kullandı.
MERKEZ BANKASI İYİMSERLİĞİNE TEPKİ
Programın devamında Merkez Bankası Başkanı Karahan ve AKP’li Bakan Mehmet Şimşek’in açıklamalarına değinen iktisatçı, açıklanan dezenflasyon politikalarının hayat pahalılığını görmezden geldiğini belirtti. “Faiz artıyor, hukuk aşınıyor, yapısal sorunlar çözülmüyor. Hayat pahalılığı ise düşmüyor. Sayın Şimşek’in iyimserliği gerçeklerden kopuk” dedi.
GIDA ENFLASYONU VE DON OLAYI UYARISI
Nisan ayı enflasyonuna dair değerlendirmesinde özellikle gıda fiyatlarına dikkat çeken akademisyen, “Don olayının ardından bizi çok daha yüksek bir gıda enflasyonu bekliyor. Gıdada şampiyonluğu koruyoruz. Bu koşullarda enflasyonun düşmesini beklemek gerçekçi değil” şeklinde konuştu.
MERKEZ BANKASI’NIN ÖNCELİĞİ “KUR” OLDU
Durusoy, TCMB’nin politikalarında asıl önceliğin enflasyon değil döviz kuru olduğunu savundu. “Kur geçişkenliği nedeniyle Merkez Bankası, kuru kontrol etmeye çalışıyor. Enflasyon sadece söylemde birinci öncelik. Uygulamada ise kur hedefleniyor” ifadelerini kullandı.
REZERV YAKMA POLİTİKASINA ELEŞTİRİ
Programda, Merkez Bankası’nın Cuma günü aldığı kararlar da gündeme geldi. AKP’nin İmamoğlu’na yönelik operasyon süreci sonrası 50 milyar dolarlık rezervin yakıldığını belirten sunucuya yanıt veren Durusoy, “Zorunlu karşılıklarda değişikliğe gidildi. Doları tutmak uğruna liralaşma politikası geri döndü” dedi.
SANAYİDE DURGUNLUK SİNYALİ
Üretim tarafında yaşanan sorunlara değinen iktisatçı, ihracatçılara getirilen kısıtlamaların da büyümeyi zorladığını dile getirdi. İSO’nun yayınladığı PMI verisinin 47,3’e gerilemesini örnek göstererek “Sanayiciler programın hedeflerinden koptuğunu düşünüyor” yorumunu yaptı.
GELİR DAĞILIMI ADALETSİZLİĞİ DERİNLEŞİYOR
Gelir adaletsizliğine de dikkat çeken akademisyen, “İşsizlik arttı, bütçe açığı büyüdü, cari açık sürdürülemez durumda. Gelir dağılımı uçurumu büyüyor. Bu tablo güven eksikliğini artırıyor” diyerek Merkez Bankası’na olan güvensizliği vurguladı.
ZAM ORANI İÇİN ÜST SINIRI AÇIKLADI
Programın sonunda emekli ve memur zam oranlarına ilişkin beklentisini dile getiren Prof. Dr. Serap Durusoy, “İki ay daha enflasyon farkı eklenecek. Toplam artış yüzde 15-16 seviyesinde kalacak. Daha fazlası beklenmemeli” dedi. Asgari ücrete yönelik zam beklentilerinin de bastırıldığını belirten akademisyen, toplumdan yükselen tepkilerin görmezden gelinemeyeceğini ifade etti.
YOKSULLUK SINIRI AÇLIKLA YARIŞIYOR
Durusoy, TÜİK’in açıkladığı son verilere dikkat çekti. “Açlık sınırı 24.035 lira, yoksulluk sınırı 78.292 lira. Nüfusun yarısı açlık sınırının altında yaşıyor. Bu tablo inkâr edilemez” dedi. Türkiye’nin temel sorununun enflasyon değil, gelir eşitsizliği olduğunu söyledi.
