TELE1’de yayımlanan 18 Dakika programında Dr. Merdan Yanardağ, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Ekrem İmamoğlu’na ilişkin açıklamalarını değerlendirdi. Bahçeli’nin MHP’nin resmi internet sitesinde yayımlanan ifadelerinde yer alan “Yargı bir an önce hızlanmalıdır” vurgusunun, yargıya açık müdahale anlamı taşıdığını belirten Yanardağ, bu açıklamanın Cumhur İttifakı’nda yaşanan tıkanmayı da dışa vurduğunu ifade etti.
Bahçeli’nin, “Eğer zanlı Ekrem İmamoğlu suçsuzsa beraati, değilse tecziyesi, maşeri vicdana muvafık halde mutlaka ve olabilecek en kısa sürede temin edilmelidir” sözlerini yorumlayan Yanardağ, bu çıkışın, dosyanın boş olduğunun kabulü anlamına geldiğini söyledi.
YARGIYA MÜDAHALE VE BOŞ DOSYA VURGUSU
Yanardağ değerlendirmesinde şu ifadelere yer verdi:
“Bahçeli açıkça ‘yargı hızlansın’ diyerek yön gösteriyor. Bu bir yargıya müdahale çağrısıdır. Aynı zamanda dosyanın içeriğine dönük bir kabul içeriyor. Çünkü Bahçeli, ‘Deliller tamamlansın, suçsuzsa beraat etsin’ diyor. Bu, ‘Dosyada hâlâ bir şey yok’ demektir. Zaten ortada bomboş bir dosya var. Bu operasyonu toplum da savcı da inandırıcı bulmadı.”
Yanardağ, TELE1 Ana Haber Bülteni’nde Murat Taylan’ın yorumu üzerinden iyimser bir perspektifin varlığını da dile getirirken, kendisinin bunu siyasi müdahale olarak değerlendirdiğini vurguladı.
HALK DESTEKLEMİYOR, AKP SEÇMENİ BİLE İKNA OLMADI
Bahçeli’nin sözlerinin kamuoyu yoklamalarıyla da çeliştiğini aktaran Yanardağ, yapılan araştırmalarda halkın yüzde 73’ünün İmamoğlu’na yönelik yargı hamlesini “siyasi” olarak değerlendirdiğini belirtti. Destek oranının yüzde 20’nin altında kaldığını aktaran Yanardağ, “AKP’lileri bile ikna edememiş bir iktidar söz konusu. Kendi seçmenini bile inandıramamış bir iktidar var” şeklinde konuştu.
GİZLİ TANIK SKANDALI VE KUMPAS DOSYASI
Yanardağ, operasyonun dayandığı delil iddialarını da değerlendirdi. Gizli tanık olarak gösterilen kişinin 103 ayrı suç kaydına sahip olduğunu vurgulayan Yanardağ, “Dolandırıcılık, irtikap, yağma gibi suçlardan sabıkalı bir kişiyi gizli tanık yapmaya çalışıyorlar. Bu tablo inandırıcılıktan uzaktır” dedi.
MHP'NİN KAVŞAĞI: CUMHURİYETÇİ Mİ, ŞERİATÇI FAŞİZM Mİ?
MHP’nin, AKP’nin Cumhuriyet’i tasfiye etmeyi hedefleyen siyasal çizgisine karşı tutum alma noktasında tarihsel bir kavşakta olduğunu savunan Yanardağ, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Eğer MHP bu rejime karşı bir duruş sergileyecekse bunun anlamı olur. Ama henüz bu açıklama o çizgide değil. Devlet Bahçeli ve MHP yönetimi kararsız. Ortada duruyorlar. Tereddüt içindeler.”
BALYOZ VE YENİDEN KIYMETLENDİRME MESAJI
Yanardağ konuşmasında, Balyoz davasında verilen cezaların onanmasıyla ilgili olarak MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın’ın açıklamalarına da dikkat çekti. “Balyoz sanıkları tekrar cezaevine girmeyecek” yönündeki sözleri hatırlatan Yanardağ, dosyaların yeniden “kıymetlendirildiğini” söyledi.
“Bu kumpaslar ya vardır ya yoktur. Yarım kumpas olmaz. AKP, Fethullahçı çetenin kurduğu kumpasın ortağıdır. Bu operasyonlar AKP sayesinde yapıldı. Asıl sorumlu AKP’dir” diyen Yanardağ, iktidarın eski kumpas davalarını yeniden canlandırarak Cumhuriyet’e karşı yeni bir hamle içinde olduğunu savundu.
YOL AYRIMI VURGUSU: YA CUMHURİYET YA FAŞİZM
Yanardağ, konuşmasının sonunda MHP’ye yönelik çağrısını yineledi:
“Ya Türkiye’nin cumhuriyetçi güçlerinin yanında duracaklar ya da Cumhuriyet’in tasfiyesinde sorumluluk üstlenecekler. Bu bir yol ayrımıdır. MHP ya radikal milliyetçi bir parti olarak Cumhuriyet’e sahip çıkacak ya da faşist bir çizgide Cumhuriyet’in yıkımına ortak olacak.”