TELE1 Genel Yayın Yönetmeni Dr. Merdan Yanardağ, TELE1 ekranlarında yayımlanan 18 Dakika programında konuştu. Yanardağ, AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan ile eski ABD Başkanı Donald Trump arasındaki bağı yorumladı. Prof. Dr. Emre Kongar’la birlikte gündemi değerlendiren Yanardağ, Trump’ın açıklamalarının perde arkasını yorumladı.
NETENYAHU VE TRUMP ARASINDAKİ PAZARLIĞI HATIRLATTI
Yanardağ, Trump’ın açıklamalarına atıf yaparak şu sözleri dile getirdi:
“Ben Erdoğan’ı severim, Erdoğan da beni sever. Beni kırmaz, dediğimi yapar. Merak etme, makul olduğun sürece sizin Suriye’deki işlerinizi hallederim.”
Yanardağ, bu sözlerin Netanyahu ile Trump arasında geçtiğini ifade etti. Konuşmasında şu sözlere yer verdi:
“Netanyahu’nun dediği, tam çevirisi elimde var. Türkiye’nin Suriye’yi kullanmasını istemiyoruz. Türkiye ile bu çatışmayı önleyebileceğinizi düşünüyoruz.”
BRUNSON’IN SERBEST BIRAKILMASINI HATIRLATTI
Yanardağ, Trump’ın Rahip Brunson’ı örnek gösterdiğini vurguladı. Trump’ın ifadelerini şöyle aktardı:
“Orada bir papazımız vardı. Hatırlıyor musunuz onu nasıl geri aldık? O zamanlar birçok kişi bu meselenin çözülemeyeceğini söylüyordu. Ama biz hallettik.”
Bu sözlerin, Türkiye’de yargının bağımsız olmadığının ilanı olduğunu söyleyen Yanardağ, şu ifadeleri kullandı:
“Bir telefonla yargı kararlarının değiştiğini bütün dünyaya ilan etmek demektir.”
“19 MART AMERİKANCI BİR DARBEDİR”
Yanardağ, Trump ve Erdoğan’ın 16 Mart’taki görüşmesine dikkat çekti. Chris Murphy’nin açıklamasını hatırlattı. Murphy’nin sözlerini şöyle aktardı:
“16 Mart’ta yapılan görüşmenin hemen ardından muhalefet lideri tutuklandı. Demokratik normlardan hızla uzaklaşıldı. Trump’tan onay alma ihtimali yüksektir.”
Yanardağ, bu iddiaya ilişkin değerlendirmesinde şu cümleleri kullandı:
“CHP’ye karşı, Ekrem İmamoğlu’na karşı 19 Mart’ta yapılan darbe girişimi Amerikancı bir darbedir.”
“BAĞIMSIZ YARGI VAR DİYEMEZSİNİZ”
Yanardağ, Rahip Brunson örneğiyle yargının siyasete bağımlı hale geldiğini söyledi. Konuşmasının devamında şu ifadeleri kullandı:
“Yurt dışına çıkış yasağı koyacaksınız, casusluktan yargıladığınız kişiyi serbest bırakacaksınız. Adli tedbir bile uygulamayacaksınız. Bekleyen uçağa, evine uğramadan binecek. ‘Verin papazı, verelim papazı.’ diyordu. Sonra da ‘Bu cam, bu tende olduğu sürece mümkün değil.’ dedi.”
Yanardağ, bu tabloyu şöyle yorumladı:
“Bir telefonla Türkiye’de yargı kararları değiştiriliyorsa kimse İmamoğlu’nun adli gerekçeyle tutuklandığını ileri süremez.”
“ADAYLIĞI ENGELLEMEYE ÇALIŞTILAR AMA BAŞARAMADILAR”
Yanardağ, Ekrem İmamoğlu’nun cumhurbaşkanlığı adaylığına yönelik planları ifşa etti. Şunları söyledi:
“Önce diplomasını iptal ettiniz. O acelenin sebebi neydi? 23 Mart’taki ön seçim. Ön seçimden aday çıkmasını engellemeye çalıştınız. Ama bu oyunu millet bozdu.”
“KAYYIM ATAMAYA CESARET EDEMEDİLER”
Yanardağ, darbenin ikinci etabının CHP kurultayıyla engellendiğini belirtti. Açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“CHP bu bakımdan iyi bir kriz yönetimi sergiledi. Özgür Özel birçoklarının beklemediği biçimde lider oldu. Darbe püskürtüldü. İBB’ye atamalar listesi hazırken kayyım atamaya cesaret edemediler. Darbenin bir bölümü püskürtüldü. Devamı da CHP’nin kurultayında boşa düşürüldü.”