TELE1 Genel Yayın Yönetmeni Dr. Merdan Yanardağ, 18 Dakika programında CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı belirleme sürecini değerlendirdi. Yanardağ, gazetecilere yönelik gözaltılara da dikkat çekti.

"MUHALEFETİN ELİNDEKİ BELEDİYELERE OPERASYON YAPILIYOR"

Yanardağ, Yeni Şafak Gazetesi'nde yayımlanan bir röportaja işaret etti. Söz konusu röportajda adı geçen bilirkişinin, muhalif belediyelere yönelik raporlarının siyasi amaç taşıdığını öne sürdü.

"Bütün CHP’li belediyeler ve muhalefetin elindeki belediyeler hakkında hazırlanan bütün raporların altında imzası olduğu için ve bu raporların tamamı aleyhte raporlar olduğu için... Üstelik, eksik imzayla, diğer bilirkişi üyelerinin itirazları ve şerhine rağmen tek imzayla sunulduğu için bazı raporların... Ve verdiği bazı raporlar ise Sayıştay denetçiliği, emekli bilirkişiler tarafından geçersiz kılınacak yeni raporlarla ortadan kaldırıldığı halde savcılığın bu kişi tarafından hazırlanan raporları esas alarak bir soruşturma yürüttüğü için..."

Yanardağ, bu sürecin muhalif belediyelere yönelik siyasi bir operasyonun parçası olduğunu dile getirdi.

"GAZETECİLERE GÖZALTI: TOPLUMA GÖZDAĞI"

Yanardağ, gazetecilere yönelik gözaltıları "muhalefete gözdağı" olarak değerlendirdi:

"Şimdi Barış Pehlivan’ın hangi gerekçeyle gözaltına alındığını ben merak ediyorum."

"Diyelim ki burada Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’na bir muhalefet var. Çağırırsınız ve ifadesini alırsınız. Seda Selek, programın sunucusu. Yani Barış Pehlivan’ın katılıp ses kaydını dinlettiği programın sunucusu. Doğrudan doğruya böyle bir eylemle ilişkili değil. Serhan Asker, sorumlu müdür olarak yine böyle bir eylemle ya da fiille ilişkili değil."

"Ortada karartılacak bir delil yok. Ses kaydı ortada. Kaçma ihtimalleri yok, saklanma ihtimalleri yok. Kamuoyunun tanıdığı ve bildiği kişiler. Pekâlâ siz tutuksuz yargılarsınız, gerektiğinde adli tedbir uygularsınız."

Yanardağ, bu gözaltıların toplumda korku yaratmayı amaçladığını vurguladı:

"Ama böyle, topluma gözdağı verecek bir girişimde, böyle bir gözaltı girişiminde bulunmazsınız. Bu nedenle bu gözaltılar, bütün muhalefete verilen bir gözdağıdır."

Yanardağ, muhalefetin örgütlü bir direniş sergilemesi gerektiğini belirtti:

"Buradan çıkışın bir yolu var. Bu çıkış ancak örgütlü bir demokratik direnişi bu toplumda geliştirerek mümkündür. Bu da burada, bütün Türkiye’deki demokrasi güçlerine, cumhuriyetçi güçlere, sol güçlere, ilerici güçlere büyük görev düşüyor."

CHP’DE CUMHURBAŞKANI ADAYI BELİRLEME SÜRECİ

Yanardağ, CHP'nin Cumhurbaşkanı adayını belirleme süreciyle ilgili gelişmeleri de değerlendirdi.

"Bugün Cumhuriyet Halk Partisi Grup Toplantısı’nda Özgür Özel, Cumhurbaşkanı adayının belirlenme sürecini başlattıklarını söyledi. Ve öyle anlaşılıyor ki bir ay içinde de bir ön seçim yapacaklar."

Yanardağ, CHP'nin bir takvim belirlediğini ve ön seçimin yaklaştığını ifade etti.

"Yaklaşık iki ay içinde en geç Cumhuriyet Halk Partisi'nin kendi Cumhurbaşkanı adayını belirleyeceği anlaşılıyor."

"İMAMOĞLU'NU KORUMAK GEREKİYOR"

Yanardağ, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ın adaylık ihtimaline de değindi. İktidarın, İmamoğlu'nu yıpratmaya çalıştığını savundu.

"Şimdi herkes görüyor ki, biz de görüyoruz ve izliyoruz ki, yurttaşlarımız da görüyor ve bütün dünya da görüyor: Erdoğan’ı rakipsizleştirmek için iktidar, bütün gücüyle Ekrem İmamoğlu’nun üzerine çullanıyor."

Yanardağ, muhalefetin İmamoğlu’nu desteklemesi gerektiğini ifade etti:

"Muhalefetin yapması gereken şey, Ekrem İmamoğlu’nu bütün gücüyle korumaktır, öne çıkarmaktır ve bir an önce Cumhurbaşkanı adayı olarak ilan etmektir."

Yanardağ, Mansur Yavaş’ın da bu durumu destekleyeceğini düşündüğünü dile getirdi.

"ÖN SEÇİM UZATILMAMALI"

Yanardağ, demokratik bir ön seçim yapılmasına karşı olmadığını, ancak sürecin fazla uzamaması gerektiğini vurguladı:

"Ben demokratik bir ön seçim yapılmasına hiçbir itiraz göstermiyorum. Bir itiraz halinde değilim. Bu yanlış anlaşılmasın. Demokratik bir ön seçim yapılmalıdır."

"Ama bu süreç yıpratıcı bir biçimde uzatılmamalıdır."

Yanardağ, geçmiş seçimlerde muhalefetin aday belirleme sürecinde yaşadığı hatalara dikkat çekerek, İmamoğlu ve Yavaş’ın birlikte hareket etmesi halinde seçimi kazanacaklarını belirtti:

"Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’tan oluşacak bir ekip de yenilmez. Yüzde 60’ları aşan bir oranla Cumhurbaşkanı seçilmeleri mümkündür."

Son olarak, toplumun seçim sürecinde harekete geçirilmesi gerektiğini ifade etti:

"Bu iradeyle bir an önce toplumu seçim için ayağa kaldırmak, örgütlü muhalefeti geliştirmek ve geniş bir demokratik muhalefet bloku oluşturmak gerekir."

Kaynak: ABC POLİTİK HABER MERKEZİ