TELE1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun basın toplantısı sırasında başlatılan jet soruşturmayı değerlendirdi. Yanardağ, İBB yerleşkesinde canlı yayında açıklamalarda bulundu. Yanardağ, sürecin demokratik muhalefet üzerindeki baskıları artırdığını ifade etti.
"JET HIZIYLA SORUŞTURMA BAŞLATILDI"
Yanardağ, değerlendirmesinde şu ifadeleri kullandı:
"Basın toplantısı oldukça ilginçti, canlı izlendi. Demek ki televizyon kanallarımız izleniyor. Bizler, canlı yayında ifade edilen sözler üzerine hedef gösterildiği iddiasıyla soruşturma açıldığını gördük."
"BİLİRKİŞİYE YÖNELİK ELEŞTİRİLER HEDEF GÖSTERMEK DEĞİL"
Yanardağ, bilirkişiye yönelik eleştirilerin hedef gösterme anlamına gelmediğini vurguladı.
Açıklamalarında şu ifadelere yer verdi:
"Bu noktada, bilirkişinin hedef gösterildiği kanısında değilim. Tam tersine, bilirkişinin maharetleri anlatıldı. Bilirkişiye yönelik eleştiriler yapıldı ancak hedef gösterilmedi. Zaten dosyada adı bulunan bir bilirkişiden söz ediyoruz. Kamuoyuna ifşa edilen bir durum olmadı. Sadece bilirkişinin verdiği ve tartışmalı olduğu ileri sürülen raporlar üzerinden konuşuldu. Ayrıca, kendisi hakkında da bir dava açıldığını söyledi. Bu durumu, eleştiri ve savunma sınırları içinde değerlendirmek gerekiyor."
"SORUŞTURMA İMAMOĞLU’NUN İDDİALARINI TEYİT EDİYOR"
Yanardağ, hızlı bir soruşturma açılmasının İmamoğlu’nun iddialarını güçlendirdiğini belirtti:
"Bu kadar hızlı bir soruşturma açılması, bir anlamda Ekrem İmamoğlu’nun iddialarını teyit ediyor gibi görünüyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik soruşturmanın yanı sıra Ümit Özdağ’ın tutuklanması da örnek olarak gösterildi. Bu tür operasyonların sadece CHP’li belediye başkanlarını hedef almadığını, iktidara muhalefet eden gazeteciler ve demokratik siyaset alanında yer alan herkese yönelik olduğunu görmek gerekiyor."
"MEDYA VE SANAT DÜNYASI DA BASKI ALTINDA"
Yanardağ, medya ve kültür-sanat dünyasının da baskı altında olduğunu belirtti. Açıklamalarında şu noktalara dikkat çekti:
"Medya ajanslarının ve kültür-sanat dünyasında çalışan kişilerin de bu baskılardan payını aldığı vurgulandı. Gezi direnişi sırasında aktif bir rol üstlenmiş kişilere yönelik gözaltılar, kültürel hegemonyayı kuramayan iktidarın toplumu tehdit etme çabası olarak değerlendirildi."
"CHP, DEMOKRATİK MUHALEFETİ HAREKETE GEÇİRMELİ"
Yanardağ, Cumhuriyet Halk Partisi’ne tarihi bir görev düştüğünü ifade etti:
"Cumhuriyet Halk Partisi’nin, demokratik muhalefet blokunu oluşturup bir an önce seçim talebiyle harekete geçmesi gerektiği belirtildi. Ekrem İmamoğlu’nun korunması, demokratik bir süreçte rol oynamasının sağlanması için bu adımların atılması gerektiği ifade edildi."
"SİYASET YASAĞI YARGI BAĞIMSIZLIĞI SORUNUNU GÖSTERİYOR"
Yanardağ, İmamoğlu’na yönelik olası bir siyaset yasağının, yargının bağımsızlığı konusundaki sorunları ortaya koyduğunu belirtti:
"Ekrem İmamoğlu’na yönelik olası bir siyaset yasağının, geçmişte Erdoğan’ın yaşadığı sürece benzer bir etki yaratabileceği değerlendirildi. Ancak iki yargı süreci arasındaki farklara dikkat çekildi. O dönemde yargının daha bağımsız olduğu belirtilirken, bugün yargı bağımsızlığının tartışmalı olduğu ifade edildi."
"BU SÜREÇ, SİYASETLE YANITLANMALI"
Yanardağ, davaların siyasal olduğunu belirterek, şu ifadeleri kullandı:
"Sonuç olarak, bu davaların siyasal olduğu düşünülüyorsa, hukuk mücadelesiyle sonuç alınamayacağı, siyasetle yanıt verilmesi gerektiği vurgulandı. Aday belirlenmesi ve Türkiye’nin bir an önce seçim sürecine sokulması gerektiği dile getirildi."
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Ekrem İmamoğlu’nun açıklamaları nedeniyle jet soruşturma başlattı.