Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 2025 yılının nisan ayı Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında sürpriz bir faiz artışına gitti. Başkan Fatih Karahan yönetimindeki kurul, politika faizini 350 baz puan artışla yüzde 46 seviyesine yükseltti.
Gecelik vadede borç verme faizi yüzde 46’dan yüzde 49’a çıkarılırken, gecelik borçlanma faizi de yüzde 41’den yüzde 44,5’e yükseltildi. Böylece Merkez Bankası faiz koridorunu genişletmiş oldu.
Bu hamleyle birlikte haftalık repo faizine ek olarak kısa vadeli gecelik faiz oranları da yukarı çekildi. Karar, reel sektör ve finans piyasalarında etkisi tartışılan faiz politikasında yeni bir adım olarak değerlendirildi.
PİYASA BEKLENTİSİ SABİT FAİZ YÖNÜNDEYDİ
Toplantı öncesinde 14 yabancı kurumun değerlendirmesi kamuoyuyla paylaşılmıştı. Bunlardan 12’si TCMB'nin faizi sabit tutacağını öngörmüştü. Sadece Goldman Sachs ve Jefferies, artan baskılar nedeniyle faiz artışı gelebileceği değerlendirmesinde bulunmuştu.
Piyasa oyuncuları bu karar karşısında şaşkınlık yaşadı. Beklentilerle ters düşen bu adım, Merkez Bankası’nın enflasyonla mücadelede daha kararlı bir pozisyona yöneldiği şeklinde yorumlandı.
GÜRSES: “FAİZ ARTIŞI FİİLİ DURUMU DEĞİŞTİRMEYECEK”
Ekonomist Uğur Gürses, sosyal medya hesabından yaptığı değerlendirmede, “Para politikası gerektiğinde tepki verebiliyor mu? Son 1 ayda PPK bunu kanıtladı” ifadelerini kullandı. Gürses, politika faizinin yüzde 46’ya çekilmesinin fiili durumu değiştirmeyeceğini ancak operasyonel rahatlık sağlayacağını düşündüğünü belirtti.
GEÇER: “BEDEL ÖDEMEYE DEVAM”
Ekonomist Selçuk Geçer, Merkez Bankası’nın faiz artışını şu cümleyle değerlendirdi: “Bedel ödemeye devam.”
CİBRE: “GEÇ KALINDI AMA BAĞIMSIZLIK MESAJI VERİLDİ”
Finans analisti İris Cibre, Merkez Bankası’nın faiz artırımıyla siyasi baskılara rağmen bağımsızlık mesajı verdiğini belirtti. Cibre, “Geç kalınmışlıklar ve operasyonel hatalar olabilir ama bu hareketle bağımsızlığını gösterdi” şeklinde konuştu.
Cibre ayrıca, faiz artışının enflasyonla mücadelede net bir duruş sergilediğini vurguladı. Ancak reel sektör açısından faiz seviyesinin risk oluşturabileceği uyarısında bulundu.
SÖNMEZ: “POLİTİK GÜVEN TESİS EDİLMEDEN İSTİKRAR OLMAZ”
İktisatçı Mustafa Sönmez ise faiz artışının dalgalanmalara karşı güven sağlamayacağını belirtti. Sönmez, “Bu politik ortamın sisini dağıtmaz, güven vermez. Faizlik iş olmaktan çıktı süreç. Politik güven, adalet tesis edilmedikçe istikrar gelmez” ifadelerini kullandı.
EĞİLMEZ: “DOĞRU KARAR”
Ekonomist Mahfi Eğilmez ise kararı olumlu bulduğunu ifade etti. Eğilmez, “Benim tavsiye ettiğim gibi haftalık repo ihalesiyle borç verme faizini de yüzde 46’ya yükseltti. Doğru karar” sözlerini kullandı.
FAİZ KORİDORU 4,5 PUANA YÜKSELDİ
TCMB’nin son hamlesiyle birlikte faiz koridorunun alt ve üst bantları arasındaki fark 4,5 puana çıktı. Koridorun üst sınırının yüzde 49’a ulaşması, piyasadaki kısa vadeli faizlerin de bu seviyeye yaklaşacağı anlamına geliyor.
İris Cibre, likidite açığının 200 milyar TL civarında olduğunu ve faiz koridorunun üst bandının etkisiyle ters repo işlemleri yoluyla getirilerin yüzde 49’a yükseleceğini söyledi. Ayrıca haftalık repo ihalelerine yeniden başlanabileceğini öngördüğünü ifade etti.
Merkez Bankası’nın bu kararı, enflasyonla mücadelede sıkı para politikasının süreceğine işaret ederken, ekonomik dengeler üzerindeki etkileri önümüzdeki haftalarda daha net ortaya çıkacak.