12 Mayıs 2025 tarihinde TELE1 ekranlarında yayımlanan “Gerçek Haber Gerçek Ekonomi” programına konuk olan siyaset bilimci Eren Aksoyoğlu, PKK’nın açıklamasında yer alan iki başlığın sürecin yönünü belirleyeceğini ifade etti. Aksoyoğlu, “Sürecin TBMM’ye taşınması ve 1924 Anayasası öncesine yapılan gönderme, iktidarın yeni bir hamle hazırlığında olduğuna işaret ediyor” değerlendirmesinde bulundu.
“DEVLET SOSYAL DEMOKRATLARLA KÜRTLERİN GÜNDEMİNİ BİLİNÇLİ AYIRDI”
Aksoyoğlu, Cumhur İttifakı’nın süreci titizlikle yönettiğini söyledi. “Devlet, sosyal demokratlarla Kürt hareketinin gündemini bilinçli şekilde birbirinden ayırdı” diyen akademisyen, bu ayrımın İmamoğlu’nun tutuklanma ihtimali ve 19 Mart eylemleri üzerinden sahaya yayıldığını ifade etti. Bu durumun toplumsal muhalefetin koordinasyonunu bozduğunu belirtti.
“MHP’NİN ELİ GÜÇLENDİ, KURALLARI O BELİRLEYECEK”
Sürecin Milliyetçi Hareket Partisi’ne alan açtığını dile getiren Aksoyoğlu, “Bu sürecin nasıl ilerlediği kadar, kimlerin yön verdiği de önemli. Görünen o ki, Devlet Bahçeli’nin öngörüsü doğrultusunda ilerleyen bir plan devrede. Bu da kuralların ve pratiklerin MHP’nin çerçevesi içinde belirleneceğini gösteriyor” şeklinde konuştu.
İyi Parti ve Zafer Partisi gibi milliyetçi partilerin de bu sürece angaje olabileceği ihtimaline dikkat çeken siyaset bilimci, bu genişlemenin hem süreci sürdürebileceğini hem de belirli bir noktada kesintiye uğratabileceğini vurguladı.
“GİZLİ OTURUMUN DETAYI KRİTİK OLACAK”
Aksoyoğlu, PKK’nın açıklamasında TBMM’ye vurgu yapılmasına dikkat çekerek “Bu meclis süreci kamuoyuna açık mı olacak yoksa gizli mi yürütülecek?” sorusunun önemini vurguladı. Bu sorunun yanıtı sürecin meşruiyeti ve kamuoyundaki yankısı açısından belirleyici olacak.
“CHP BİRİNCİ PARTİ AMA SÜRECİN DIŞINDA BIRAKILIYOR”
CHP’nin son anketlerde öne çıkmasına rağmen bu süreçten dışlandığını ifade eden Aksoyoğlu, “Cumhuriyet Halk Partisi birinci parti konumunda ama görünüşe göre sürece sadece bilgilendirilerek değil, aynı zamanda dışlanarak dahil ediliyor” değerlendirmesinde bulundu. Bu dışlamanın nedeninin ise iktidarın tek taraflı yön tayin etme eğilimi olduğunu belirtti.
“ÇÖZÜM MÜ, POPÜLİST YARIŞ MI?”
Aksoyoğlu, Meclis zemininde yaşanacak olası tartışmaların yurttaşlık bilinciyle değil, yine oy hesaplarıyla yürütüleceğine dikkat çekti. “Eğer kamuoyunda güçlü bir karşılık oluşmazsa, bu süreç seçmen odaklı popülist bir yarışa dönüşebilir. Sürecin demokrasiye değil, siyasal kazanca göre ilerletilmesi tehlikesi ortada” ifadelerini kullandı.
“DEM PARTİ SEÇMENİ İKTİDARDAN UZAK, AMA... ”
DEM Parti tabanının geçmişte yaşananları unutmadığını ve iktidara yakın durmayacağını belirten Aksoyoğlu, buna rağmen Cumhur İttifakı’nın süreci yönetme tarzının kamuoyu algısını yönlendirme amacı taşıdığını vurguladı. “İmamoğlu’nun ya da onun göstereceği adayın hâlâ öncelikli tercih olacağı anlaşılıyor” dedi.
“AKP VE MHP BU SÜREÇTEN NASIL KAZANÇLI ÇIKMAYI PLANLIYOR?”
Aksoyoğlu, Cumhur İttifakı’nın süreci nasıl kazanca çevireceği konusunun hâlâ netleşmediğini belirtti. “Erdoğan ve Bahçeli bu süreci nasıl tamamlayacak, hangi örüntüyle ilerleyecek? Bu sorunun net cevabı yok” diye konuştu.
“PKK’NIN AÇIKLAMASIYLA MHP’NİN HEDEFİ KESİŞİYOR”
Son olarak PKK’nın açıklamasındaki meclis ve anayasa vurgusunun, MHP’nin ideolojik hedefleriyle kesiştiğini belirten Aksoyoğlu, “Bundan sonra TBMM, milliyetçi partilerin kontrolündeki bir araca dönüşebilir. Bu da rejim içi yeni bir kurumsal denge oluşturur” görüşünü savundu.