YARGITAY KARARLARI VE NEVZAT BAHTİYAR’IN DURUMU
Eren, Nevzat Bahtiyar'ın aldığı ceza hakkında açıklamalarda bulundu. Narin’in kesin ölüm zamanının belirlenemediğini ve Nevzat’ın cinayete sonradan dahil olduğunun varsayılabileceğini söyledi. Eren, "Yargıtay kararlarına göre, bir kişi cinayet mahalline sonradan gitse bile, ölüm gerçekleşmeden önce müdahale etmiş olma ihtimali varsa, iştirak iradesiyle yargılanabilir," ifadelerini kullandı. Nevzat Bahtiyar'ın Narin'i derede saklamasının, ölüm fiilinde doğrudan dahli olup olmadığını kesinleştirmediğini belirten Eren, verilen cezanın yetersiz olduğunu düşündüğünü ifade etti. "Nevzat’ın oraya gittiğinde Narin mutlak olarak ölmüş olabilir mi? Evet. Ama bunu kesin olarak bilmiyoruz," şeklinde konuştu.SUÇ DELİLLERİNİN GİZLENMESİ VE YASAL BOŞLUKLAR
Eren, olayın hukuki boyutuna dikkat çekti. "Nevzat’ın durumu, suç delillerini gizleme kapsamında değerlendirildi. Bu suç, altı aydan beş yıla kadar ceza öngörüyor. Ancak burada üst sınıra yakın bir ceza verilse bile, suçun doğası itibarıyla eksiklikler var," dedi. Ayrıca mevcut ceza yasasının, böyle durumlarda sanıklara geniş takdir yetkisi sunduğunu belirtti. Eren, "Bir çocuğun dere yatağında saklanması ve 19 gün boyunca bu durumun gizlenmesi, vicdanları yaralıyor," diyerek bu konuda cezaların yetersiz kaldığını vurguladı.DELİLLER VE ÇELİŞKİLİ İFADELER
Dava sürecinde mahkemeye sunulan delillere değinen Eren, şunları dile getirdi: "Narin’e ait DNA örnekleri, kamera kayıtları ve sanıkların çelişkili ifadeleri güçlü şüphe oluşturdu. Salim’in aracında Narin’e ait DNA bulunması, cinayet mahallinde yer aldığını kanıtladı."Nevzat Bahtiyar’ın ilk ifadelerinde olayı gizlediğini belirten Eren, "Nevzat, Narin’in yerini bilen tek kişi olmasına rağmen, 4 Eylül’de karakola çağrıldığında bu bilgiyi paylaşmadı," şeklinde konuştu.