Nefes yazarı Nuray Babacan, 23 Mayıs 2025 tarihli köşesinde, Mehmet Şimşek’in ekonomi politikasında yalnız bırakıldığını ve AKP’nin çözüm arayışında iç çatışmalarla boğuştuğunu yazdı. Babacan, hem Adalet Bakanlığı’ndaki yönetim krizini hem de Kürt açılımı eksenindeki özel ekip planını ayrıntılarıyla aktardı.
ADALET BAKANLIĞI’NDA MÜSTEŞAR KRİZİ
Babacan, Adalet Bakanlığı'na müsteşarlık makamının yeniden ihdas edilmesini, "kötü yasama, kötü yönetim" örneği olarak değerlendirdi. HSK’da bakanlığı müsteşarın temsil etmesi gerektiği için bu zorunluluğun ortaya çıktığını hatırlattı.
“Bakanlıkta şimdi tartışma şu: Bu makama mevcut bakan yardımcılarından biri mi getirilecek, yoksa dışarıdan bir isim mi atanacak?” ifadelerini kullanan Babacan, müsteşarın görev ve yetkilerine ilişkin belirsizliklerin bakanlık içinde sıkıntı yarattığını belirtti.
Yeni düzenlemenin bürokraside kafa karışıklığı doğurduğunu aktaran Babacan, bu durumu “tam bir Aziz Nesin’lik” olarak tanımladı.
MEHMET ŞİMŞEK SADECE İKİ İSİMLE İLERLİYOR
Babacan, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in uluslararası güven tazeleme çabalarına rağmen AKP’den yeterli destek görmediğini yazdı. Ekonomi çevrelerinin Şimşek’in yalnız bırakıldığını dile getirdiğini aktardı.
“İki destekçisi var. Biri Cevdet Yılmaz, diğeri Nihat Zeybekci” diye belirten Babacan, bu isimlerin etkisiz kaldığını vurguladı. Şimşek’in programını revize etmek ve uygulamak için yalnız mücadele ettiğini yazdı.
Babacan, “Her gün bir gazeteci, iş insanı veya siyasetçinin gözaltına alındığı bir ortamda, Şimşek’in mesajları etkisiz kalıyor” ifadeleriyle tabloyu özetledi.
AKP'DE 'ÖZEL EKİP' FORMÜLÜ MASADA
Kürt açılımı kapsamında MHP’nin TBMM’de 100 kişilik komisyon önerisine karşı AKP’de farklı bir çözüm planı tartışılıyor. Babacan, partide “özel ekip” kurulması fikrinin öne çıktığını dile getirdi.
“Komisyon olsa bile yasa değişikliklerinin partide kurulacak özel bir ekipte tartışılması isteniyor” diyen Babacan, bu ekibin hukukçulardan oluşacağı ve yasaların teknik analizi için çalışacağı bilgisini paylaştı.
Bu ihtiyacın nedeni olarak “çok başlılık” vurgusunu yapan Babacan, Cumhurbaşkanlığı kadrolarının AKP yönetimini aşarak açıklamalar yapmasının rahatsızlık yarattığını belirtti. Bu sürecin sadece genel merkez ve grup yönetimiyle yürütülmesi gerektiği görüşünün AKP içinde güç kazandığını aktardı.