21 Nisan 2025 tarihinde Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) heyeti ile İmralı Cezaevi’nde yapılan görüşmede, PKK lideri Abdullah Öcalan’ın heyet ile 13 sayfalık görüşme tutanağı ortaya çıktı.

Öcalan, Türkiye'nin demokratikleşmesinin önündeki temel engelin Kürt meselesinin çözümsüzlüğü olduğunu belirterek, bu sorunun çözümünün aynı zamanda devletin demokratik dönüşümü için bir "varlık-yokluk" meselesi olduğunu ifade etti.

Öcalan, Türkiye'de “Demokratik Cumhuriyet” anlayışının hayata geçirilmesi gerektiğini dile getirerek, "Bizim meselemiz herhangi bir ittifaka kazandırmak değil, Türkiye demokrasisini güçlendirmektir" dedi. Mevcut Anayasa'da yer alan demokrasi maddelerinin işlevsel hale getirilmesini savunan Öcalan, bu doğrultuda “Demokratik Cumhuriyet Bloku” adını verdiği bir siyasi ittifakın kurulacağını ve bu yapının önümüzdeki seçimlerde aktif rol oynayacağını açıkladı.

“ANAYASAL GÜVENCE ALTINA ALINACAĞI BİR SİSTEM GEREKLİ”

Görüşmede, çözüm modeli olarak yerel demokrasi sistemini öneren Öcalan, “özerklik” ifadesinden özellikle kaçındığını ancak önerdiği modelin bu anlama geldiğini söyledi. Londra örneğini vererek, merkezi idareden bağımsız işleyen yerel yapıları hatırlatan Öcalan, Türkiye’de de benzer bir demokratik yerel yönetim sisteminin kurulabileceğini ifade etti.

Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’nı hatırlatan Öcalan, kayyum uygulamalarının bu çerçeveyle bağdaşmadığını ve demokratik ilkeleri ihlal ettiğini savundu. İstanbul gibi büyükşehirlerde halkın yöneticilerini gerçek anlamda seçebileceği, seçimlerin anayasal güvence altına alınacağı bir sistemin gerekli olduğunu belirtti.

Öcalan İYİ Parti’ye komisyon mesajı mı verdi?
Öcalan İYİ Parti’ye komisyon mesajı mı verdi?
İçeriği Görüntüle

Kürt halkının yanı sıra diğer tüm toplulukların da dil, kültür ve sembolleriyle anayasal güvence altında varlık gösterebilmesi gerektiğini vurgulayan Öcalan, bu çerçevenin ne devlet içinde erimeye ne de ayrılıkçılığa hizmet etmeyeceğini ifade etti.

“CUMHURİYET İLE ENTEGRASYON, ASİMİLASYON DEĞİL”

Demokratik Toplum anlayışının çağrısının ikinci temel unsuru olduğunu belirten Öcalan, Cumhuriyet ile entegrasyonun asimilasyon anlamına gelmediğini, aynı şekilde devletle çatışma ya da ayrılıkçı bir yönelimi de içermediğini söyledi. Devletin üniter yapısını koruyabileceğini ancak demokratik alanlar açması gerektiğini dile getirdi.

ATATÜRK VE KEMALİZM VURGUSU

Görüşme sırasında Mustafa Kemal Atatürk’e de atıfta bulunan Öcalan, “Kemalizme bağlı olanlar, Atatürk'ün en barışçıl yönünü takdir etmeli” ifadelerini kullandı. Kendisinin, Cumhuriyet’i Mustafa Kemal’in bıraktığı yerden daha ileri taşımak istediğini dile getiren Öcalan, özellikle halka demokrasi, kadınlara ise özgürlük vaatlerinin son derece kıymetli olduğunu ve bu düşüncelerle büyük bir heyecan duyduğunu ifade etti.