PKK lideri Abdullah Öcalan, örgüte silah bırakma çağrısı yaptı. Öcalan, tarihsel süreçte PKK’nın doğuşunu ve gelişimini değerlendirirken, demokratik bir toplum ihtiyacının kaçınılmaz olduğunu belirtti.

Öcalan, PKK’nın 20. yüzyılın çalkantılı koşullarında ortaya çıktığını, Kürt kimliğinin inkârının ve ifade özgürlüğü kısıtlamalarının örgütün gelişiminde etkili olduğunu ifade etti. Ancak değişen dünya ve Türkiye koşullarında demokratik siyasetin önünün açıldığını ve PKK’nın varlık sebebinin zayıfladığını vurguladı.

Türk ve Kürt halklarının bin yıllık tarihsel ittifakına dikkat çeken Öcalan, kapitalist modernitenin bu birlikteliği zayıflattığını, Cumhuriyet’in tekçi yorumlarının süreci hızlandırdığını belirtti. Demokratik bir sistemin inşasının zorunlu olduğunu ifade eden Öcalan, demokratik öz-örgütlenme ve toplumsal barış vurgusu yaptı.

Devlet Bahçeli'nin çağrısı, AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın iradesi ve diğer siyasi partilerin yaklaşımıyla silah bırakma çağrısı için uygun bir zemin oluştuğunu belirten Öcalan, PKK’nın kendini feshetmesi gerektiğini açıkladı. Öcalan, örgüte kongre toplayarak silah bırakma kararı alma çağrısında bulundu.

Öcalan'ın çağrısı şu şekilde: 

"Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı

PKK, 20. yüzyılda, insanlık tarihinin en şiddetli döneminde, iki dünya savaşının ortasında, reel sosyalizm deneyiminin ve dünya çapındaki soğuk savaşın gölgesinde doğdu. Kürt realitesinin açıkça inkâr edilmesi, temel hak ve özgürlüklerin -özellikle de ifade özgürlüğünün- kısıtlanması, PKK'nın ortaya çıkışında ve gelişiminde önemli bir rol oynamıştır.

PKK, benimsediği teori, program, strateji ve taktikler açısından yüzyılın ve reel sosyalizm sisteminin ağır gerçekleri altında kalmıştır. 1990'lı yıllarda reel sosyalizmin iç dinamikler nedeniyle çökmesi, ülkede Kürt kimliğinin inkârının çözülmesi ve ifade özgürlüğündeki gelişmeler, PKK'nın kurucu anlamlılığının zayıflamasına ve aşırı tekrara düşmesine yol açmıştır.

Bin yılı aşkın tarih boyunca Türk ve Kürt ilişkileri karşılıklı işbirliği ve ittifak çerçevesinde tanımlanmış, Türkler ve Kürtler varlıklarını sürdürebilmek ve hegemonik güçlere karşı ayakta kalabilmek için bu gönüllü ittifak içinde kalmayı elzem bulmuşlardır.

Kapitalist modernitenin son 200 yılına öncelikle bu ittifakı bozma amacı damgasını vurmuştur. İlgili güçler, sınıf temelli çıkarları doğrultusunda, bu hedefin ilerletilmesinde kilit rol oynamışlardır. Cumhuriyet'in tekçi yorumlarıyla birlikte bu süreç hızlanmıştır.  Bugün temel görev, son derece kırılgan hale gelen tarihsel ilişkiyi, kardeşlik ruhu ile inançlara saygıyı dışlamadan yeniden yapılandırmaktır.

Demokratik bir toplum ihtiyacı kaçınılmazdır. Cumhuriyet tarihinin en uzun ve en kapsamlı isyanı ve silahlı hareketi olan PKK'nın toplumsal taban ve destek bulmasında demokratik siyaset kanallarının kapalı olması etkili olmuştur.

Ayrı bir ulus-devlet, federasyon, idari özerklik veya kültürcü çözümler gibi aşırı milliyetçi sapmaların kaçınılmaz sonucu, toplumun tarihsel sosyolojisine cevap verememektedir. 

Kimliklere saygı, kendini özgürce ifade etme, toplumun her kesiminin kendi sosyo-ekonomik ve siyasi yapıları temelinde demokratik öz-örgütlenmesi, ancak demokratik bir toplumun ve siyasi alanın varlığıyla mümkündür.

Cumhuriyet'in ikinci yüzyılı ancak demokrasiyle taçlandırılırsa kalıcı ve kardeşçe bir süreklilik sağlayabilir. Bir siyasal sistem arayışında ve gerçekleştirilmesinde demokrasinin alternatifi yoktur. Demokratik uzlaşı temel yoldur.
   
Barış ve demokratik toplum çağının dili bu gerçekliğe uygun olarak geliştirilmelidir.

Sayın Devlet Bahçeli'nin yaptığı çağrı, Sayın Cumhurbaşkanı'nın ortaya koyduğu irade ve diğer siyasi partilerin malum çağrıya olumlu yanıt vermeleri, silah bırakma çağrısı yaptığım bir ortam yaratmıştır ve bu çağrının tarihi sorumluluğunu üstleniyorum.

Varlığı zorla ortadan kaldırılmamış her çağdaş topluluk ve partinin gönüllü olarak yapacağı gibi, kongrenizi toplayın ve kararınızı verin; tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir.

Birlikte yaşamaya inanan ve çağrımı dört gözle bekleyen herkese selamlarımı iletiyorum."

Kaynak: ABC POLİTİK HABER MERKEZİ