TELE1’de yayımlanan Sabah Pusulası programında Musa Özuğurlu’nun sorularını yanıtlayan gazeteci Ferit Aslan, Kürt meselesiyle ilgili devlet, HDP ve İmralı arasında yürütülen çözüm süreci hazırlıklarına dair önemli bilgiler verdi. Aslan, süreci yöneten kaynaklarla yaptığı görüşmeleri aktararak, bu dönemin daha önceki girişimlerden farklı olarak net bir takvime sahip olduğunu ve devletin inisiyatifi doğrudan Abdullah Öcalan’a verdiğini söyledi.

BARIŞA EN YAKIN SÜREÇ: HAZİRAN’A KADAR TAKVİM OLUŞTURULDU

Ferit Aslan, geçmişte Oslo görüşmeleri ve 2013-2015 çözüm süreci gibi adımların yaşandığını hatırlatarak, “Bu kez süreci yürütenlerin anlatımına göre barışa en yakın olunan noktadayız” dedi. Pervin Buldan’ın Roma’da yaptığı konuşmayı hatırlatan Aslan, bu açıklamanın sürecin Haziran ortası veya sonu itibariyle tamamlanacağı yönünde beklenti oluşturduğunu vurguladı.

Sürecin kamuoyuna kapalı biçimde ilerlediğini söyleyen Aslan, “Devlet ile DEM Parti, İmralı ve Öcalan arasında oluşturulan takvimde hangi adımların atılacağı bilinmiyor. Kamuoyunun sürece dair bilgisi yok çünkü taraflar bu süreci enfeksiyona uğratmamak için açıklamadan yürütüyorlar” dedi.

GİZLİ YÜRÜYEN SÜREÇTE YETKİ TAMAMEN ÖCALAN’A VERİLDİ

Ferit Aslan, çözüm sürecinin merkezine Abdullah Öcalan’ın yerleştirildiğini ve devletin tüm inisiyatifi ona verdiğini ileri sürdü. AKP’li bir milletvekiliyle yaptığı görüşmede bu bilginin teyit edildiğini belirten Aslan, “Daha önce Kandil, Avrupa ne der diye düşünen iktidar artık sadece Öcalan’la görüşüyor. Tüm yetki onda” ifadelerini kullandı.

Öcalan’ın İmralı’daki koşullarının iyileştirilmesi, tecridin kaldırılması, görüşme trafiğinin açılması gibi adımların süreçte ilk gündem olduğunu belirten Aslan, Öcalan’ın ev hapsi ya da şehir dışında yaşam talebinin olmadığını söyledi. “Öcalan çözüm sürecini İmralı’dan yürütmek istiyor. Talebi de bu yönde” diye konuştu.

ÖRGÜTÜN KONGRESİNE SÜLEYMANİYE FORMÜLÜ

Sürecin bir diğer önemli adımının, örgütün kendini feshedeceği bir kongre yapılması olduğunu söyleyen Aslan, bu kongrenin yerinin dahi belirlendiğini öne sürdü. “Galip Ensarioğlu ile konuştuğumuzda, ‘Ankara artık tarih bekliyor’ dedi. Süleymaniye kentinde yapılması beklenen kongrede örgütün hem silah bırakması hem de kendini feshetmesi planlanıyor” bilgisini paylaştı.

Aslan’a göre Öcalan ve devlet bu planı birlikte yürütüyor. Kongre tarihi açıklanacak, ardından adımlar peyderpey atılacak. Ancak tüm süreç kapalı kapılar ardında ilerliyor.

KANDİL VE AVRUPA “MUHATAP SADECE ÖCALAN” GÖRÜŞÜNDE

Kürt siyasetinin ve örgütün Öcalan’ı baş müzakereci olarak kabul ettiğini söyleyen Aslan, bu konuda hem Kandil’in hem de Avrupa’daki Kürt çevrelerinin net tutum aldığını ifade etti. “Öcalan’ı boşa düşürecek bir direniş olmaz. Zaten 27 Şubat’ta meydanlarda okunan mektup da önceden Kandil’e gönderilmişti” diyen Aslan, örgütün üst düzey yöneticilerinin sürecin tüm ayrıntılarına vakıf olduğunu, ancak alt kadrolarda tereddüt yaşandığını belirtti.

Murat Karayılan’ın açıklamalarına da değinen Aslan, “Bazı örgüt mensuplarını ikna etmekte zorlanıyoruz ama her şeyi biz biliyoruz, bize güvensinler” diyerek güven mesajı verildiğini hatırlattı.

TALEP LİSTESİ 13 MADDE, YASAL DÜZENLEMELER GÜNDEMDE

Aslan, DEM Parti’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan’la yaptığı görüşmenin ardından gündeme gelen 13 maddelik talep listesinin, yeni talepler içermediğini, Kürt siyasetinin yıllardır dile getirdiği başlıklar olduğunu söyledi. Bu talepler arasında Terörle Mücadele Kanunu’nun değiştirilmesi, anadilde eğitim, demokratik siyasetin önünün açılması ve kayyım uygulamasının kaldırılması gibi başlıklar bulunuyor.

Anayasa Mahkemesi’nin yakın zamanda iptal ettiği “örgüt üyesi olmadan örgüt adına suç işlemek” maddesine de dikkat çeken Aslan, “Bu madde yüzünden yüzlerce insan 6-8 yıl ceza aldı. Mahkeme iptal etti ama uygulama 6 ay sonra başlayacak” dedi.

AĞIR HASTA MAHPUSLAR İÇİN ADIM BEKLENİYOR

Aslan’a göre sürecin ilk adımlarından biri de cezaevindeki ağır hasta tutukluların tahliyesi olacak. “2013-2015 sürecinde de bu yapılmalıydı ama iktidar adım atmadı. Şimdi ise binlerce kişi cezaevinde, raporlu ama tahliye edilmiyor. Bunların bir an önce bırakılması gerekiyor” dedi.

Öcalan’ın yanındaki Veysi Aktaş’ın da infazı yakılarak cezasının uzatıldığını hatırlatan Aslan, ağır hasta tutukluların durumunun çözümün sembolik ve insani boyutunu oluşturduğunu dile getirdi.

SİLAH BIRAKANLAR NEREYE GİDECEK? SORULAR YANITSIZ

Sürecin en çok merak edilen noktalarından birinin de silah bırakanların akıbeti olduğunu belirten Aslan, kamuoyunda “Silahlar nereye bırakılacak, kime teslim edilecek, silah bırakanlar nereye gidecek?” gibi soruların netlik kazanmadığını ifade etti. Öcalan ile devletin bu konuda da bir planlama yaptığı görüşünü dile getiren Aslan, “Demek ki bunların hesabı kitabı yapılmış” dedi.

HALKTA TEDİRGİNLİK VAR AMA UMUT DA VAR

Öcalan’ın açıklamalarına halkın önce temkinli yaklaştığını belirten Aslan, son dönemde atılan adımların bir “devlet projesi” izlenimi oluşturduğunu söyledi. “Bu kez iktidar değil devlet çözecek” algısının yerleşmeye başladığını belirten Aslan, halkın sürecin bir seçim malzemesi haline getirilmesini istemediğini dile getirdi.

KAYYIM TEPKİSİ BÖLGEDE YÜKSEK, İMAMOĞLU’NA DESTEK BÜYÜK

19 Mart süreciyle birlikte CHP ile iktidar arasında yaşanan gerilim ve İstanbul’a kayyım atanacağı iddialarının bölgede büyük tepkiyle karşılandığını ifade eden Aslan, Diyarbakır’da CHP’nin 11 bin üyesi olmasına rağmen, Ekrem İmamoğlu’nun cumhurbaşkanlığı adaylığı için 36 bin kişinin imza verdiğini açıkladı. “İnsanlar burada yıllardır kayyım zulmünü yaşıyor. İstanbul kayyım tartışmalarını görünce ‘bizi şimdi daha iyi anlıyorlar’ diyorlar” diye konuştu.

Kaynak: ABC POLİTİK HABER MERKEZİ