Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, Marmara Denizi'nde gerçekleştirilen son ayrıntılı deniz içi jeofizik ölçüm sonuçlarına dayanarak, bugüne kadar kamuoyuna sıkça sunulan "Marmara tek parça kırılacak ve 7,5 ila 8,0 büyüklüğünde deprem olacak" iddialarının çürütüldüğünü duyurdu.
Sosyal medya hesabı üzerinden paylaşımda bulunan Ercan, 1999 yılından bu yana sürdürülen bilimsel çalışmaların, Marmara Fayı'nın tek bir bütün olarak kırılmayacağını, aksine iki ayrı parçadan oluşan Trakya ve İstanbul kollarında bağımsız kırılmaların gerçekleşeceğini ortaya koyduğunu ifade etti.
İSTANBUL VE TRAKYA KOLLARINDA BAĞIMSIZ KIRILMA BEKLENTİSİ
Övgün Ahmet Ercan, Marmara Denizi'nin altındaki son jeofizik çalışmaların, fayın Kuzey Marmara boyunca tek bir büyük kırılma göstermediğini belirtti. Bilim insanı, bu tespitlerin ardından daha önce yapılan "tek parça kırılacak" yönündeki açıklamaların artık geçerliğini yitirdiğini vurguladı.
Ercan, yaptığı değerlendirmede şu ifadeleri kullandı:
"Kuzey Marmara’da tek kırık önerisi göçtü. Bugüne kadar Marmara'nın tek parça kırılacağı ve 7,5 ile 8,0 büyüklüğünde deprem yaratacağı savunuluyordu. Ancak son deniz içi jeofizik ölçümleri, kırığın iki parçalı Trakya ve İstanbul kollarında gerçekleşeceğini gösterdi."
YENİ SENARYO BÖLGESEL RİSK HARİTASINI DEĞİŞTİREBİLİR
Jeofizik verilerin ortaya koyduğu yeni tablo, İstanbul ve Trakya bölgeleri için deprem risk haritasının yeniden gözden geçirilmesini gündeme getirdi. Özellikle İstanbul'un Avrupa Yakası ile Trakya arasında yer alan fay segmentlerinde farklı büyüklüklerde depremler olabileceği ihtimali, bilim çevrelerinde yeni tartışmaları beraberinde getirdi.
Bu doğrultuda, İstanbul ve çevresindeki yerel yönetimlerin, bölgesel risklere göre ayrı ayrı hazırlık planları yapması gerektiği düşüncesi gündeme geldi. Fayın iki ayrı parça hâlinde kırılacak olması, depremlerin farklı zamanlarda ve farklı büyüklüklerde yaşanabileceğini işaret eden bir gelişme olarak değerlendirildi.
YENİ ÖLÇÜMLER MARMARA DEPREMİ TAHMİNLERİNİ NASIL ETKİLER?
Uzmanlar, Marmara Fayı'ndaki yeni verilerin, olası depremlerin zamanlaması, büyüklüğü ve etkileri konusunda farklı senaryolar geliştirilmesine yol açabileceğine dikkat çekiyor. Tek parça kırık senaryosunun çökmesiyle birlikte, Marmara bölgesinde ardışık kırılmalarla daha küçük çaplı, fakat yıkıcı etkisi olabilecek depremler yaşanabileceği öne sürülüyor.
Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan'ın açıklamaları, Marmara Denizi'ndeki aktif fay hatlarının izlenmesi ve bölgesel afet hazırlık stratejilerinin gözden geçirilmesi gerekliliğini yeniden tartışmaya açtı.