Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, TELE1 ekranlarında Gökhan Kayış’ın sunduğu Sabah Pusulası programında gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.
Özgür Özel, TELE1’in bir hafta boyunca ekranının karartılmasını “büyük bir yanlış, büyük bir ayıp” olarak değerlendirirken, son yaşanan alt yazı (KJ) olayını ise “fırsatçılık” olarak yorumladı.
Hata Üzerinden Yaratılan Gündem: Özel, alt yazının bir dakikayı geçmeyen kısa bir süre ekranda kaldığını, bunun bir reji hatası sonucu oluştuğunu ve kanalın hatayı kabul edip özür dilediğini belirtti. Özgür Özel, iktidar kanadından gelen sert tepkilere dikkat çekerek, asıl maksadın bu sözün kendisi olmadığını savundu:
“Maksat, fırsatçılık. Muhalefeti sindirmek.... Seçimlere giderken TELE1 gibi objektif yayıncılık yapan, muhalefetin sesini duyuran, toplumun sesini duyuran bir kanalı iyice sindirebilir miyiz diye saldırıyor.”
Özel, TELE1’in hatasını kabul etmesine rağmen hukuki sürecin devam ettirilmesini de eleştirdi: "Daha ne yapacaksın? Ama onun üstüne hadi yine gelin mahkemeye, hadi gelin ifade verin."
“YSK İLLALLAH DEDİ”
CHP İstanbul İl Kongresi’ni durdurmaya çalışan yerel mahkemenin kararını YSK'nın bozmasıyla sonuçlanan krizi de değerlendiren Özgür Özel, bu durumu “Asliye hukuk mahkemesi üzerinden bir siyasi partiye operasyon çekiyorlar” sözleriyle değerlendirdi.
Özel, YSK’nın kararını savunarak Anayasa'nın ilgili maddesini hatırlattı:
"YSK Başkanı çıktı Anayasa’nın ilgili maddesini hatırlattı. ‘Seçimler, seçim kurullarının ve Yüksek Seçim Kurulu’nun işidir. Size ne be kardeşim?’ dedi."
Yargı Terörü Uyarısı: Bir asliye hukuk mahkemesinin siyasi parti kongrelerini, hatta potansiyel olarak referandum sonuçlarını dahi iptal edebileceği bir sistemin ortaya çıkması durumunda "terör yaratırsınız" uyarısında bulundu:
“Türkiye’de siyasi partiler ve siyasal düzen diye bir şey kalmaz. Terör dediğin, devletin koyduğu bütüncül istikrar halinin ortadan kalkmasıdır. Bu yapılan yargı terörü.”
Özgür Özel, mahkemenin kongreye karşı verilen iradeyi icra memuru yollayarak “haczetmeye” çalıştığını söyledi.
Özel, Asliye Hukuk Mahkemesi'nin kararının hukuksuzluğunu çarpıcı bir örnekle açıkladı. Bir avukatın yerel mahkemeye başvurarak, “Referandumda kullanılan iradeye fesat karışmıştır, ben referandumu iptal ediyorum” dese ve hatta Anayasa değişikliği çerçevesinde seçilen Adalet ve Kalkınma Partili(AKP) Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçilmesinin hükümsüzlüğüne karar verse, bu kararın ne kadar hukuki olacağı sorusunu sordu.
Özgür Özel, İstanbul'daki İl Başkanlığı'nda yaşananların da bu benzetmedeki kadar hukuksuz olduğunu vurguladı.
GÜRSEL TEKİN TEPKİSİ
Özgür Özel, İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi kararıyla CHP İstanbul İl Başkanlığı'na kayyım atanan Gürsel Tekin'e yönelik sert eleştiriler yöneltti. Özel, Gürsel Tekin'e saygı duyduğunu belirtmekle birlikte, partiye yönelik bir operasyonun parçası olunmasını kabul etmeyeceğini açıkça ifade etti:
“Yahu sen Mustafa Kemal Atatürk’ün partisine hiçbir mahkemenin almadığı kararı AK Partili hakime getirtip aldırtılan operasyonla bu partiye kayyım atanmasına bak... babamı atayacaklar babamı, canım kardeşimi atayacaklar, biricik kızımı atayacaklar partiden atmazsam namerdim.”
Özgür Özel, Gürsel Tekin'in, kayyım atandığı gün görevi kabul etmesini ve sonrasında takındığı üslubu eleştirdi:
“Sen, Mustafa Kemal Atatürk’ün İstanbul’daki emanetine 5 bin tane AK Parti’nin emriyle anayasa çiğneyen polisle girilir mi?”
BERHAN ŞİMŞEK’İN İHRACI
Özel, partiden ihraç edilen eski İstanbul İl Başkanı Berhan Şimşek hakkındaki kararın, uzun yıllar süren sabrın tükenmesi sonucu alındığını belirtti. Özgür Özel, Berhan Şimşek'i “partinin çok uzun yıllar sabrettiği bir figür” olarak tanımladı.
Özel, Şimşek'in geçmişteki bir kurultay sürecinde delegelerin birleştiği bir anda, kürsüye çıkmayarak ve tartışma yaratarak partide “kavga var” görüntüsü yaratmaya çalıştığını öne sürdü:
“Bu kadar sabredildikten sonra artık bıçak kemiğe gelmiş ve partiden uzaklaştırılmış birisi... Adamların tek amacı ‘CHP’de kavga var’ görüntüsü.”
“MAZBATAYI ALINCA SOKMAYIZ”
Özgür Özel, 29 Eylül 2025 Pazartesi günü mazbatasını alacak olan İl Başkanı Özgür Çelik'in tekrar göreve başlamasının ardından, partiden uzaklaştırılmış isimlere yönelik de net bir tavır alacaklarını duyurdu.
Özel, İstanbul İl Başkanlığı binasına, partiden atılmış kişilerin makul bir gerekçe olmadan girmesine izin vermeyeceklerini vurguladı:
“Pazartesi günü mazbata alındıktan sonra... ben orayı tekrar İl Başkanlığı olarak atadıktan sonra artık oraya İl Başkanlığımızdan partimizden atılmış insanları öyle özel bir randevu, makul bir gerekçesi olmadan sokmayız.”
"EKREM İMAMOĞLU ARTIK MİLLETİN ADAYI"
Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu'nun cumhurbaşkanı adaylığının parti liderinin tek başına alacağı bir karar olmaktan çıktığını belirtti. Ekrem İmamoğlu'nu “milletin adayı” olarak tanımlayan Özel, bu durumu şu sözlerle açıkladı:
“Ekrem İmamoğlu’nu 19 Mart’ta içeri alana kadar CHP’nin aday adayıydı... Ama bu yapılan haksızlıktan sonra Ekrem İmamoğlu’na sandıklarının yanına koyduğumuz dayanışma sandıklarına 15 buçuk milyon insan gitti oy kullandı ve artık O’nu milletin adayı noktasına getirdiler. 15 buçuk milyon kişinin aday gösterdiği birini ben değiştiremem. Kendi bile vazgeçemez.”
ADAYLIĞA HUKUKİ ENGEL ÇIKARSA NE OLACAK?
Özel, İmamoğlu'nun adaylığına hukuki bir engel (diploma sorunu veya mahkeme kararıyla siyasi yasak) çıkması ihtimaline de değindi. Böyle bir durumda partinin hazırlıklı olduğunu söyledi:
“Taa ki günü gelir, seçim yaklaşır, adaylığına hukuki bir engel çıkarsa... o zaman Ekrem Bey’in de benim de partinin de Türkiye’nin de yeni bir adayı olur. Hep beraber o adayın arkasına geçeriz. Bu seçimi yine kazanırız.”
Kendi pozisyonunu ve aday belirleme sürecindeki rolünü de açıklayan Özel, kendisinin pozisyonunun en doğru adayı belirlenmesi olduğunu ve kendisinin aday olmayacağını belirtti.