Prof. Dr. Ersin Kalaycıoğlu, TELE1 ekranlarında yayımlanan ve Namık Koçak’ın sunduğu “Türkiye’nin Yönü” programında konuştu. AKP'deki oy kaybına, meşruiyet krizine ve uygulanan baskı politikalarına dikkat çekti. Kalaycıoğlu, Cumhurbaşkanlığı sisteminin 2018’den bu yana ülkeyi sultalizme sürüklediğini vurguladı.
YENİDEN REFAH BLOKTAN KOPTU
AKP ve MHP’den oluşan Cumhur İttifakı’nın iç dengelerine değinen siyaset bilimci, Yeniden Refah Partisi'nin bloktan uzaklaştığını belirtti. Bu gelişmenin iktidar açısından önemli bir kırılma olduğunu ifade etti. Yeni bir siyasal blok arayışının İYİ Parti, Gelecek ve Saadet partilerini kapsadığını söyledi.
DEMOKRASİ İÇİN GENİŞ ÇAPLI İTTİFAK ŞART
Kalaycıoğlu, demokrasinin yeniden inşası için Cumhuriyet Halk Partisi'nin soldaki partilerle birlikte geniş çaplı bir ittifak kurması gerektiğini belirtti. “Siyasal rejimi değiştirmek istiyorsak, birlikte hareket etmek zorundayız” dedi. Bu çağrının yalnızca seçim hesaplarına değil, rejim meselesine dayandığını vurguladı.
CUMHURBAŞKANI’NIN ADAYLIĞI ANAYASAYA AYKIRI
Programda anayasal çerçeveyi değerlendiren Kalaycıoğlu, “Cumhurbaşkanı beş yıllığına seçilir ve bir kez daha seçilebilir” hükmünü hatırlattı. Üçüncü kez adaylık sürecinin hukuki olmadığını söyledi. Yüksek Seçim Kurulu’nun TBMM yerine geçerek anayasa maddelerini geniş yorumladığını belirtti.
EKONOMİK KAYNAKLAR TÜKENİYOR
AKP'nin ekonomik araçları da hızla tükendiğini savunan Kalaycıoğlu, iktidarın halkı ya da muhalefeti “satın alma” kapasitesinin kalmadığını söyledi. Suudi Arabistan benzeri rantiyeci uygulamaların Türkiye’de yapılamadığını belirtti. “Devletin imkanları sınırlı. Kaynaklar yalnızca dar bir kesime sunulabilir” dedi.
BASKI POLİTİKALARI ÖNE ÇIKIYOR
Ekonomik imkânların daralmasıyla birlikte iktidarın baskı yöntemlerini ön plana çıkardığını ifade etti. “Tutuklamalar, soruşturmalar, hukuksuz uygulamalar artık rutin haline geldi. Türkiye bir hukuk devleti değil. Sultalık düzenine geçildi” şeklinde konuştu.
İMAMOĞLU’NA YÖNELİK HAMLELER TOPLUMDAN TEPKİ GÖRDÜ
Seçmen iradesine yönelik girişimlerin geri teptiğini belirten Kalaycıoğlu, Ekrem İmamoğlu’na yönelik yargı operasyonlarını hatırlattı. “Diploma iptali gibi uygulamalar oy hakkının gaspı anlamına gelir. Seçmen bu hakka sahip çıkıyor” dedi. Oy hakkının kutsal görüldüğünü ve AKP’nin bunu kolayca zayıflatamayacağını belirtti.
KÜLTÜREL KODLAR ARTIK İŞE YARAMIYOR
AKP'nin geçmiş seçimlerde kullandığı kültürel kodlara dayalı mesajların artık etkili olmadığını savundu. “2002, 2007, 2011 ve 2015 seçimlerindeki yöntemler, 2024’te ters tepti. Son yerel seçimler genel seçim havasında geçti. AKP büyük bir oy kaybı yaşadı” dedi.
KAMUOYU ARAŞTIRMALARI ERİMEYİ GÖSTERİYOR
Kalaycıoğlu, güvenilirliği tartışılsa da kamuoyu araştırmalarının AKP’deki oy kaybını ortaya koyduğunu belirtti. “CHP pozisyonunu koruyor. AKP’deki erime yavaşlayarak da olsa sürüyor” değerlendirmesini yaptı.
İKTİDAR BLOĞU CİDDİ TEPKİYLE KARŞI KARŞIYA
Konuşmasının sonunda iktidarın içine düştüğü çıkmazı özetleyen Kalaycıoğlu, baskı politikalarının hem meşruiyeti hem ekonomiyi daha da zora soktuğunu söyledi. İktidarın uygulamaları nedeniyle toplumsal tepkinin büyüdüğünü vurguladı. “Hak gaspı, mal varlığına el koyma, diploma iptali gibi örnekler görülmemiş boyutta. Bu uygulamalara karşı sert bir toplumsal tepki var. AKP bu çıkmazdan kurtulmak için muhalefeti itibarsızlaştırmaya çalışıyor” ifadelerini kullandı.