Paleosismolog Dr. Ramazan Demirtaş, Marmara Denizi’nde 23 Nisan 2025’te meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki deprem üzerine kritik uyarılarda bulundu. X hesabından açıklama yapan Demirtaş, sarsıntıların, 259 yıldır büyük bir kırılma yaşanmayan Kuzey Anadolu Fay Zonu'nun Orta Marmara segmentinde gerçekleştiğini ifade etti. Demirtaş, yaşanan depremlerin İstanbul başta olmak üzere Marmara Bölgesi için ciddi bir tehlikenin işareti olduğuna dikkat çekti.
ARTÇILAR VE TARİHSEL SİSMİK BOŞLUK DETAYI
Demirtaş, 23 Nisan’da Marmara Denizi Silivri açıklarında meydana gelen sarsıntıları saat saat sıralayarak şu bilgileri verdi:
12:49'da Mw=6.2
12:51'de Mw=4.4
13:02'de Mw=4.9
13:02'de Mw=4.5
Bu depremlerin, Kuzey Anadolu Fay Zonu'nun 22 Mayıs 1766’daki M7-7.5 büyüklüğündeki deprem ile 26 Eylül 2019’daki Mw=5.8’lik sarsıntının yaşandığı Orta Marmara segmentinde meydana geldiğini belirtti. Demirtaş, bölgenin “sismik boşluk” olarak tanımlandığını ve 250-280 yıllık bir tekrarlanma aralığına sahip olduğunu ifade etti.
259 YILDIR BÜYÜK KIRILMA YAŞANMADI
Demirtaş, Marmara Denizi'nin Orta segmentinde yaşanan tarihsel depremleri sıraladı:
1766 – M7.0-7.5
2019 – Mw=5.8
2025 – Mw=6.2
Bu verileri dikkate alan Demirtaş, geçen sürenin 259 yıl olduğuna işaret etti. Kuzey Anadolu Fay Zonu’nun bu bölümünün, tarihsel kırılma döngüsüne göre büyük bir deprem üretme potansiyeline çok yaklaştığını vurguladı.
KÜÇÜK VE ORTA BÜYÜKLÜKTEKİ SARSINTILARIN ARTIŞI UYARI NİTELİĞİNDE
Son 6 yıldır Orta Marmara segmentinde artan küçük ve orta büyüklükteki depremlere dikkat çeken Demirtaş, bu hareketliliğin fay hattında biriken enerjiyle birlikte büyük bir sarsıntının habercisi olabileceğini savundu. Bu gözlemler, bölgede yaşanacak büyük bir depremin yakın olduğunu düşündüren veriler arasında yer aldı.
YASAL SORUMLULUK HATIRLATMASI VE ACİL TEDBİR ÇAĞRISI
Demirtaş, yaptığı değerlendirmede yalnızca bilimsel bir analiz sunmakla kalmadı, aynı zamanda resmi kurumlara da çağrıda bulundu. Beklenen büyük Marmara depremine karşı en azından can kayıplarını önlemeye yönelik acil önlemlerin bir program dahilinde uygulamaya geçirilmesi gerektiğini belirtti. Açıklamasında şu uyarıya yer verdi:
“Deprem risklerinden azaltılmasından yasal olarak sorumlu bakanlık, deprem danışma kurulunu toplayarak gerekli adımları masaya yatırmalı.”
UZMANLARIN ÇAĞRILARI GÖRMEZDEN GELİNİYOR
Bilim insanlarının yaptığı çağrılara rağmen, deprem öncesi hazırlıkların hâlâ yeterli seviyede olmaması tehlikenin boyutunu artırıyor. İstanbul ve çevresindeki milyonlarca insan, bu uyarılara rağmen dayanıksız yapı stoklarıyla baş başa bırakılmış durumda. Demirtaş’ın açıklamaları, bilimsel verilere dayansa da, kamu yönetiminin bu veriler ışığında harekete geçip geçmeyeceği belirsizliğini koruyor.
YENİDEN HATIRLATILAN 1766 VE 2019 DEPREMLERİ
Dr. Ramazan Demirtaş’ın aktardığı tarihsel verilere göre, 1766 depremi Marmara'nın tarihindeki en yıkıcı depremlerden biriydi. 2019’daki 5.8 büyüklüğündeki deprem ise İstanbul’un yapı güvenliğini tartışmaya açmış ve kamuoyunda büyük yankı uyandırmıştı. Bugünkü 6.2’lik deprem ise bu iki tarihsel sarsıntının ardından gelen üçüncü ciddi uyarı olarak kayda geçti.