Gündem

HABER ANALİZ I Siber Güvenlik teklifiyle dijital baskı dönemi mi başlıyor! Sır saklamayana hapis

TBMM’de görüşülen Siber Güvenlik Kanunu Teklifi tepki çekti. Muhalefet, teklifin anayasa aykırı olduğunu belirterek geri çekilmesini istedi.

Abone Ol

TBMM Genel Kurulu’nda 21 maddelik Siber Güvenlik Kanunu Teklifi’nin görüşmeleri başladı. Muhalefet, teklifin anayasa aykırı olduğunu belirtti. Yeni Yol Partisi Grup Başkanı Selçuk Özdağ, "Orwell’in distopyasına adım adım ilerliyorsunuz" dedi. CHP Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylan, "Tek adam rejimini küçük küçük tek adamlarla büyütüyorsunuz" ifadelerini kullandı.

"SİBER GÜVENLİK BAŞKANLIĞI’NIN YETKİLERİ BELİRSİZ VE TEHLİKELİ"

Yeni Yol Partisi Grup Başkanı Selçuk Özdağ, teklifin temel hak ve özgürlükleri tehdit ettiğini söyledi. Özdağ, "Bu yasa, ifade özgürlüğünü ve kişisel verilerin korunmasını ortadan kaldırmaya yönelik. Orwell’in 1984’ündeki distopyayı tamamlamak için getirildi. Siber Güvenlik Başkanlığı'nın yetkileri belirsiz. 'Kritik altyapı' ve 'kritik kamu hizmeti' gibi kavramlarla hukuksuz yetkiler yaratılıyor" dedi.

Özdağ, iktidarın hukuku keyfi şekilde yönlendirmek istediğini belirtti. "Bu yasa, Erdoğanizm’e hızla evrildiğimizin göstergesidir. Yargıyı ve yasamayı idarenin eline veriyorsunuz. Daha önce nasıl kötüye kullandığınızı biliyoruz" ifadelerini kullandı.

"TEKLİF ANAYASAYI AÇIKÇA İHLAL EDİYOR"

İYİ Parti Adana Milletvekili Ayyüce Türkeş Taş, teklifin temel hakları ihlal ettiğini vurguladı. Türkeş Taş, "Siber güvenlik için bir düzenleme gereklidir. Ancak bu teklif özel hayatın gizliliğini ve ifade özgürlüğünü hiçe sayıyor. Yasama, yürütme ve yargı yetkilerinin birbirine karıştığı bir düzen yaratılıyor" dedi.

Kanun teklifinin belirsiz ifadeler içerdiğini söyleyen Türkeş Taş, "Hukuki güvenlik, belirlilik ilkesi ile sağlanır. Ancak bu teklif, keyfi uygulamalara açık ifadelerle dolu. Anayasaya aykırı maddeler düzeltilmeden teklifin geçmesi kabul edilemez" diye konuştu.

"DÜZENLEME DERHAL GERİ ÇEKİLMELİ"

DEM Parti Hakkari Milletvekili Onur Düşünmez, teklifin birçok yönüyle anayasaya aykırı olduğunu belirtti. Düşünmez, "Madde 3’te muğlak ifadeler var. Madde 7, kişisel verilerin korunmasını ihlal ediyor. Madde 8, hakim kararı olmadan arama yetkisini bir kuruma devrediyor. Madde 16, basın özgürlüğünü tamamen ortadan kaldırıyor" dedi.

Düşünmez, iktidarın yasaları meclise getirip oy çokluğuyla geçirdiğini ve ardından Anayasa Mahkemesi’ne taşınan maddelerin tekrar gündeme geldiğini belirtti. "Demokratik bir toplum inşa edecekseniz, bu teklifin geri çekilmesi gerekir" ifadelerini kullandı.

"YETKİLER TEK ADAMA TESLİM EDİLİYOR"

CHP Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylan, teklifin siber güvenliği sağlamak yerine otoriterliği güçlendirdiğini söyledi. Ceylan, "Siber güvenlik, milli güvenliğin bir parçasıdır. Ancak bu yasa ile yargı yetkisi siyasi atanmışlara veriliyor. Siber Güvenlik Başkanı, hiçbir mahkeme kararı olmadan istediği yeri arayabilecek. Bu yetki, kişisel hak ve özgürlükleri hiçe sayan bir yetkidir" dedi.

İktidarın otoriter eğilimlerini eleştiren Ceylan, "Bu yasa ile partili cumhurbaşkanına sınırsız yetki veriyorsunuz. Üstelik şimdi de küçük küçük tek adamlar yaratarak baskıyı büyütüyorsunuz. Ergenekon ve Balyoz kumpasları sırasında olağanüstü yetkilerin nasıl kullanıldığını unutmadık" değerlendirmesinde bulundu.

"SİBER GÜVENLİK DEVLETİN GÜVENLİĞİDİR"

Milli Savunma Komisyonu Başkanı ve AKP Kayseri Milletvekili Hulusi Akar, teklifin ülke güvenliği için zorunlu olduğunu savundu. Akar, "Siber güvenlik, ana vatan, gök vatan ve mavi vatan kadar önemlidir. Dijital vatanımızı da korumalıyız. Bu yasayla dijital tehditlere karşı daha güçlü hale geleceğiz" dedi.

Denetim süreçlerinin hukuka uygun olduğunu iddia eden Akar, "Bu düzenleme, kişisel hak ve özgürlükleri koruyacak. Denetleme mekanizmaları mevcut hukuk sistemine uygun şekilde işleyecek" ifadelerini kullandı.

MİT'İN SİBER VATAN RAPORU VE TEKLİFİN İLİŞKİSİ

MİT’in 2024 Faaliyet Raporu’nda "Siber Vatan" kavramı öne çıktı. MİT Başkanı İbrahim Kalın, "Teşkilat, yapay zekâ teknolojilerini daha fazla kullanacak. Siber Vatan’ı koruma çalışmalarına hız vereceğiz" dedi.

Raporda, devlet kurumlarının siber saldırılara karşı korunması için istihbarat birimlerine yeni yetkiler verilmesi gerektiği belirtildi. Muhalefet milletvekilleri ise bu düzenlemelerin sivil hayat üzerindeki baskıyı artıracağını söyledi.

KANUN TEKLİFİNİN DETAYLARI

Teklife göre, Siber Güvenlik Kurulu, Cumhurbaşkanı, Cumhurbaşkanı Yardımcısı, Adalet Bakanı, İçişleri Bakanı, Milli Savunma Bakanı, Sanayi ve Teknoloji Bakanı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri, MİT Başkanı, Savunma Sanayii Başkanı ve Siber Güvenlik Başkanı’ndan oluşacak.

Siber güvenlik çalışmalarında yerli ve milli ürünler tercih edilecek. Kişisel veriler ve ticari sırlar, belirlenen sebeplerin ortadan kalkması halinde silinecek. Ancak bu sürecin nasıl işleyeceği belirsiz bırakıldı. Siber saldırılara karışanlara 8 ila 12 yıl, yetkililere bilgi vermeyenlere 1 ila 3 yıl hapis cezası öngörülüyor.

MUHALEFET: "BU TEKLİF GERİ ÇEKİLMELİ"

Muhalefet, teklifin mevcut haliyle yasalaşmasının demokratik hak ve özgürlükleri tehdit ettiğini belirtti. Milletvekilleri, "Bu yasa, siber güvenlik adı altında baskıcı ve keyfi uygulamaları yasallaştırmayı amaçlıyor" görüşünü savundu. Ancak iktidar, teklifi Genel Kurul’dan geçirme konusunda kararlı görünüyor.

Siber güvenlik gerekçesiyle sunulan bu teklif, dijital dünyada güvenliği sağlama iddiasıyla yetkileri genişletirken, temel hak ve özgürlükleri tehdit eden belirsizlikler barındırıyor. Muhalefetin, teklifin anayasal ilkelere aykırı olduğunu vurgulaması ve geri çekilmesini talep etmesi, yasama sürecindeki demokratik denetim eksikliğini gözler önüne seriyor. İktidarın, dijital alanı kontrol etme hedefiyle bu düzenlemeyi yasalaştırma çabası, otoriter bir gözetim mekanizması mı oluşturuyor sorusunu gündeme getiriyor. Eğer teklif mevcut haliyle geçerse, sadece siber saldırılar değil, muhalif görüşler de hedef haline gelebilir.