Radyo ve Televizyon Üst Kurulu(RTÜK) 29-30 Nisan tarihlerinde “Güçlü Medya Bilinçli Toplum Zirvesiı” isimli bir toplantı düzenledi. Zirve’den çıkan öneriler, “Güçlü Medya Bilinçli Toplum Çalıştay Çıktıları” adıyla RTÜK’ün sosyal medya hesabından duyuruldu.
Duyurulan öneriler arasında televizyonların gündüz kuşakları, haber bültenleri, dizilerin içerikleri, dijital platformlar ve sosyal medya gibi pek çok medya alanına dair iktidarın denetim ve belirleme yetkisi alması dikkat çekti.
“ELEŞTİREL MEDYA TEMSİLCİLERİ DE KATILMALIYDI”
Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Sinema Emekçileri Sendikası(Sine-Sen) Genel Başkanı Galip Görür, duyurulan önerileri ABC POLİTİK’e değerlendirdi.
Galip Görür, bu tür toplantılarda farklı görüşteki medya profesyonellerinin ve sivil toplum örgütlerinin medya politikalarını belirlemek için bir araya gelmesinin olumlu olduğunu fakat eleştirel medya temsilcilerinin bu tür süreçlere dahil edilmesinin ardından bu tür önerilerin yayınlanması gerektiğini vurguladı.
Görür, toplantının adındaki “güçlü medya” ifadesindeki “güç” kavramının dikkatle incelenmesi gerektiğini vurguladı. “Güç neyle bağlantılı?” sorusuna cevap arayan Galip Görür, “Çok güçlü olan paralı olan medya açısında mı yoksa ifade özgürlüğü açısından kendi bağımsız yayıncılık yapabilen kurumlar açısından mı değerlendirilmelidir” dedi.
“İKTİDAR, KÜLTÜR ALANINI ELE GEÇİREMEDİ”
Kültür alanının iktidarın tam ele geçiremediği bir alan olduğu değerlendirmesinde bulunan Görür’e göre iktidar, bu toplantıda dile getirilen öneriler gibi alanlarla bu alanı zapturapt altına almaya çalışıyor. Galip Görür, sansür, oto sansür ve sinema sektöründe bazı çalışanların “kara listelere alınmasıyla” sektöre yönelik yaptırımların yapıldığını dile getirdi.
Çeşitli yöntemlerle özgürlüklerin toplumun elinden alındığına yönelik gözlemleri olduğunu dile getiren Görür, bu yöndeki çabaların çocuklar, şiddet ve alkol gibi kulağa hoş gelecek ifadelerle ikna edilmek istendiği yorumunu yaptı.
Galip görür söz konusu öneriler arasında yer alan “Yeni dizi ve film projelerinde ‘Toplumsal Etki Değerlendirme’(TED) raporu sisteminin geliştirilerek zorunlu hale getirilmesi” ifadesini, “Toplumun bilgi alma, film yapma ve sanat yapma özgürlüğünü kısıtlama çabası” olarak nitelendirdi.
ERDOĞAN “KÜLTÜREL İKTİDARIMIZ SIKINTILI” DEMİŞTİ
AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 31 Mart 2017 tarihinde düzenlenen Ensar Vakfı Genel Kurulu’nda sosyal ve kültürel iktidar konusunda sıkıntılı olduklarını söylemişti.
Recep Tayyip Erdoğan, “Biliyorsunuz siyasî olarak iktidar olmak başka bir şeydir. Sosyal ve kültürel iktidar ise başka bir şeydir. Biz 14 yıldır kesintisiz –hamdolsun– siyasî iktidarız. Ama hâlâ sosyal ve kültürel iktidarımız konusunda sıkıntılı” şeklinde konuşmuştu.