TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, İstanbul merkezli HaberTürk televizyonunda katıldığı programda, AKP destekli PKK’nın kendini feshetme çağrısı sonrası şekillenen süreci değerlendirdi. Bahçeli'nin gündeme getirdiği “Milli Birlik Komisyonu” önerisine değinen Kurtulmuş, silah bırakma sürecinin yaz bitmeden tamamlanmasını “ümit ettiğini” söyledi.
İMRALI MESAJINA DİKKAT ÇEKTİ
Kurtulmuş, silahsızlanma sürecinin ilk adımı olarak İmralı’dan gelen çağrıya dikkat çekti. “İlk adım İmralı’dan bir çağrının gelmesiydi. Siyasetin ‘Biz terörsüz Türkiye istiyoruz’ demesi, Cumhurbaşkanımızın iradesi, Sayın Bahçeli’nin koyduğu tavır tek başına bu yeterli değildir. Bunun gerçekleşebilmesi için İmralı’dan bir çağrı gelmesi gerekirdi. Çağrı üç aşağı beş yukarı planlanan zamanda geldi” ifadelerini kullandı.
“TERÖRÜN DEVRİ BİTMİŞTİR” MESAJINI HATIRLATTI
İmralı mesajı sonrası PKK içindeki bileşenlerin silah bırakmaya yönelik açıklamalarına da değinen TBMM Başkanı, sürecin bir adım daha ilerlediğini belirtti:
“İkinci adımda bu çağrıya uyarak örgütün bileşenlerinin ‘silahları bırakıyoruz, artık terörün devri bitmiştir’ anlamına gelecek açıklama yapmalarıydı. O açıklama da geldi.”
“TESLİM SÜRECİ GÖRÜNÜR OLMALI” VURGUSU
Kurtulmuş, açıklamaların yeterli olmadığını belirterek, sahada gözle görülür bir silah tesliminin şart olduğunu söyledi:
“Sadece ‘feshediyoruz’ demek yetmez. Bunun aleni bir şekilde görülmesi ve örgütün bütün bileşenlerinin silah bıraktığının ortaya konulması gerekir. Önümüzde çok uzun olmayacak bir süre içerisinde bu çalışma yapılacak. Silahlar teslim edilecek. Farklı yerlerde teslimlerin nasıl olacağına ilişkin farklı modaliteler ortaya konulacak.”
SÜRECİN SİYASAL EVRESİ: TBMM KOMİSYONU
Kurtulmuş, sürecin dördüncü aşamasının TBMM bünyesinde gerçekleşeceğini belirtti. Bahçeli'nin işaretiyle gündeme gelen Meclis komisyonunun sürecin doğal bir sonucu olduğunu savundu. Şöyle konuştu:
“Bunun siyaseten müzakeresi süreci başlayacak. TBMM’nin devreye gireceği yer burasıdır. Sayın Bahçeli’nin işareti, CHP’nin, DEM Parti’nin, diğer siyasi partilerin de bu iş Meclis’te görüşülmelidir temennileri sürecin doğal bir sonucudur. Konunun ne olduğu, nasıl gelişeceği, nereye doğru evrileceği siyasi olarak tartışılması gereken bir süreç olacak. Siyasetin merkezi TBMM’dir.”
“DEMOKRATİK RESTORASYON” VURGUSU
Kurtulmuş, komisyonun yalnızca silah bırakma sürecini değil, bunun ardından doğacak siyasal düzenlemeleri de tartışacağını belirtti. Şu ifadeleri kullandı:
“Bu barış meselesi sadece silahların susması değil, bunun devamlılığı. Bu aynı zamanda demokratik restorasyon süreci. Komisyon, hak ve özgürlüklerin artırılması, siyasal katılım süreçlerin ortaya konmasını da konuşacak.”
YAZ BİTMEDEN SÜRECİN TAMAMLANMASI BEKLENİYOR
Kurtulmuş, zaman takvimine ilişkin yaptığı değerlendirmede, yaz mevsimi sonuna işaret etti:
“Ben yaz bitmeden bu sürecin tamamlanacağını ümit ediyorum. Suriye'de, Irak'ta, başka yerlerde silahlar bırakılması ile ilgili farklı süreçler olabilir. Ama sahada hem Türk Silahlı Kuvvetlerimiz hem Milli İstihbarat Teşkilatımız ‘tamam, örgüt silahlarını teslim etti’ gözlemini gerçekleştirmeli. Zaten ondan sonra iş dördüncü adıma geliyor. O da siyasetin görevini üstlenmesi.”
KAYYIM UYGULAMALARI GÜNDEMİN NERESİNDE?
Programda kayyım uygulamalarına ilişkin soruya da yanıt veren Kurtulmuş, şu değerlendirmede bulundu:
“Bunları konuşmak için henüz meselenin çok başındayız. Türkiye’nin gündeminden terörün hakikaten çıkması lazım. Milletvekillerine nasıl seçilme hakkı veriliyorsa insanlar da kendi yerel yöneticilerini seçer. Ama hiçbir yerel yöneticinin terör örgütüyle ekonomik anlamda da fiziksel anlamda da iş birliği yapma hakkı olamaz. Dünyanın hiçbir demokrasisinde bu olmaz. Biz yıllardır ‘bir eli silahta bir eli sandıkta olmaz’ diyoruz. Ortadan silah kalkacağına göre tamamen sandığın, demokratik teamüllerin, seçimlerin, referansların esas olacağı bir döneme geçeceğimizi ümit ediyorum.”
“SANDIKTAN ÖNCE SİLAHIN BİTMESİ ŞART”
Kurtulmuş’un bu açıklamaları, yerel yönetimlerde halk iradesine ilişkin söylemlerin, PKK’nın fiilen sahadan çekilmesiyle birlikte gündeme geleceğini ima ediyor. “Sandık” vurgusu yapılsa da, silahsızlanma gerçekleşmeden demokratik hakların tartışılmasına açık kapı bırakılmadı. Açıklamalarda, “şartlı normalleşme” söyleminin hâkim olduğu dikkat çekti.